Balık refahı, balık beslemesinin temelini oluşturur

Dünyanın dört bir yanındaki su ürünleri yetiştiricilerinin, balık yemlerinin besin değerlerinden ve sürdürülebilirliğinden ödün vermeden artan deniz ürünleri talebine yanıt vermeleri gerekiyor. Cargill’in sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği programı SeaFurther™, onlara yardımcı olmayı amaçlıyor. Cargill, birden fazla gıda değer zincirini kapsayan entegre bir küresel gıda sisteminin parçası olduğundan, karada ve okyanusta çevreyi korurken aynı zamanda çoklu ve çeşitli çıkarları dengeleyerek kalıcı çözümlerin nasıl oluşturulacağı konusunda benzersiz bir bakış açısına sahip.

Gareth Butterfield
Stratejik Pazarlama Teknoloji Direktörü
Cargill Aqua Nutrition

Çiftlik balıkçılığı, küresel olarak artan su ürünleri talebini karşılamak için alternatif bir kaynak olarak gittikçe önem kazanıyor. Özellikle de doğal balık stoklarının aşırı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi insan kaynaklı sebeplerle azaldığı bir ortamda, çiftlik balıkçılığı, denizlerin sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilecek bir potansiyele sahip. Ancak çiftlik balıkçılığının da kendi içerisinde çeşitli sorunları bulunuyor. Yetiştirilen balıkların sağlığını ve refahını, insan ve çevre için risk oluşturmayacak şekilde korumak, çözülmesi gereken en büyük sorunların başında geliyor. Besleme, işte bu sorunun çözümü için iyi bir başlangıç noktası.

Balık beslemede kullanılan yemin içeriğini, boyutunu, yemleme miktarını ve metodunu iyi analiz etmek ve yönetmek, balık sağlığı ve refahı açısından çiftçilere çok ciddi katkılar sağlayabilir. Cargill Aqua Nutrition Stratejik Pazarlama Teknoloji Direktörü Gareth Butterfield, tüm bu konularla ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

Sayın Butterfield, sizce sağlıklı bir çiftlik balığı yetiştirmenin ön koşulları nelerdir? Beslenmenin sağlıklı balık yetiştiriciliğindeki yeri ve önemi nedir?
Çiftlik balıklarının sağlığı, doğası gereği gezegenimizin sağlığıyla bağlantılıdır, bu nedenle balık refahını gündemimizin en üst sırasına koyuyoruz. Çiftlik balıklarının yaşamlarını koruyan ve sağlıklı kalmalarını sağlayan balık beslemesini geliştirmeye zaman ayırıyor ve özen gösteriyoruz.

Bu, çiftlik hayvanının besin ihtiyaçlarını karşıladığımızdan emin olmakla başlar; doğru zamanda, boyutta ve belirli bir ortam için doğru besinler. İnsanlarda olduğu gibi hayvanlar da aşırı strese maruz kaldığında, hastalıklarla, çevresel zorluklarla ve stresle mücadele etmek için ek besinlere ihtiaç duyabilir.

Katkı maddeleri ve fonksiyonel yemler, hayvanların bağışıklık sistemlerini güçlendirmek ve antibiyotik gibi ilaçlara olan ihtiyacı azaltmak için kullanılabilir. Geçtiğimiz yıl Cargill Aqua Nutrition, fonksiyonel yem satışlarının 2017’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını, antiparaziter ve antibiyotik ilaç satışlarının ise aynı dönemde önemli ölçüde düştüğünü gördü. Cargill olarak, antibiyotikli yemleri yalnızca tedavi için reçetesi olan müşterilerimize ihtiyaç duyduklarında tedarik ediyoruz. Bu, 2017’den bu yana antibiyotikli yem satışlarında %71’lik bir azalmaya ve deniz ürünlerinin yetiştirildiği ortamlarda anti-mikrobiyal direnç (AMR) gelişme riskini azaltmaya yardımcı oldu.

Balıkların daha sağlıklı kalması ve ölüm oranlarının düşürülmesi için en uygun besleme nasıl olmalıdır? Örneğin, hangi yem içerikleri tercih edilmeli ve yem miktarı ne kadar olmalıdır?
Maksimum ve sağlıklı büyüme ile optimum yem dönüşüm oranlarını sürdürmek için hayvana doğru besin maddeleri verilmelidir. Çok az yem, popülasyonda aşırı rekabete yol açabilirken, çok fazla yem de atık yem yoluyla yakın ve çevredeki kültür ortamını etkileyebilir. Bu özelliklerin dengelenmesi, balık sağlığını koruyacak ve ölüm oranlarının yönetilmesine yardımcı olacaktır.

Su ürünleri yetiştiriciliğinde, besleme profilleri çevreye, coğrafyaya, türe, hayvanın büyüklüğüne ve diğer değişkenlere göre farklılaşır. Tek ortak unsur, besleme profilinin zaman içinde nasıl değiştiğidir. Belirli bir balık büyüklüğü, yaşam döngüsü aşaması ve bulunduğu çevreye göre besin profilini dengelemek önemlidir. Ayrıca, besin maddelerinin hayvan tarafından tamamen tüketilebileceğinden, yem dağıtım sistemi boyunca bütünlüğünü kaybetmeden ilerleyebileceğinden ve çevre üzerinde minimum etkiye sahip yüksek kaliteli bir yem sağlayacak şekilde yapılandırıldığından emin olmalısınız.

Bunun harika bir örneğini, Cargill’in çapı 1 milimetreden küçük mikro peletler halinde sunulan Aquaxcel™ karides yemi serisinde görebilirsiniz. Yüksek kaliteli ham maddelerden üretilen ve sağlığı güçlendiren vitamin ve minerallerle takviye edilen peletler, karideslerin hızlı büyümesine yardımcı olur ve özellikle ölüm oranının yüksek olduğu kritik erken gelişim aşamalarında, bağışıklık sistemlerini destekler. Aquaxcel peletleri, daha az sızıntı yaptığından ve çözünmesi daha uzun sürdüğünden, havuzlara verilen yem miktarını kontrol etmek ve azaltmak daha kolaydır. Bu da daha temiz su, daha az su arıtma ihtiyacı, daha sağlıklı karides ve çiftçi için daha fazla gelir anlamına gelir. Bu, suda parçalanabilen, değişken boyutlardaki çok sayıda ince parçacığın oluşmasına ve besin maddelerinin sızmasına yol açan alternatif yemlere kıyasla çok büyük bir ilerlemedir.

Verimli bir balık çiftliği için yem içeriklerini ve yem miktarını (yem dönüşüm oranını) optimize etmenin yolları nelerdir?
Su ürünleri yetiştiriciliği, son 50-60 yılda besleme anlayışında önemli gelişmeler kaydetti ve biz, halihazırda bildiklerimizi geliştirerek, gerekli ayarlamaları ve değişiklikleri yaparak ‘hassas beslemeye’ daha da yaklaşıyoruz. Önümüzdeki yıllarda yem optimizasyonunda (çiftlik performansını etkileyecek içerik ve miktar) gerçek değişimin dijitalleşme yoluyla gerçekleşmesi bekleniyor. Cargill Aqua Nutrition, çiftçilerin önceden belirlenmiş hedeflere ve KPI’lara ulaşmasını sağlayacak, balık performansını neredeyse gerçek zamanlı olarak takip etmelerini destekleyecek araçları ve yetenekleri pazara sunacak. Bu araçlar, besleme, sürdürülebilirlik ve balık sağlığı temelleri üzerinden verimliliği en üst düzeye çıkarmaları, balık refahını korumaları, çevreye özen göstermeleri ve olağanüstü finansal sonuçlar elde etmeleri için çiftçileri destekleyecektir.

Balık refahı ne anlama geliyor? Besleme ile balık refahı sağlanabilir mi?
Balık refahı, balık beslemesinin temelini oluşturur. Yeteneklerimiz, ürünlerimiz ve hizmetlerimiz balık refahı göz önünde bulundurularak geliştirilmekte ve sunulmaktadır.

Bazen çiftçinin kontrolü dışındaki sıcaklık, tuzluluk, alg patlamaları ve hastalık gibi çevresel faktörler balık refahını ciddi anlamda etkileyebilir. Çiftçiler refahı sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapsalar da, yeterli ve uygun besleme olmadan hayvanların refahı kaçınılmaz olarak etkilenecektir. Bu nedenle yem bileşimi ve yemleme uygulamaları, balık refahı için kritik öneme sahiptir.

Balıklarda sağlığı ve refahı koruyacak şekilde besleme yapılırken, aynı zamanda çiftlik balıkçılığının çevre üzerindeki ayak izini azaltmak ne kadar mümkün?
İmzamız niteliğindeki SeaFurther™ Sürdürülebilirlik programı aracılığıyla Cargill, somon yetiştiriciliğinde karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar en az %30 oranında azaltılmasına yardımcı olmak için müşterileriyle birlikte çalışmaktadır. Bu, her şirketin ihtiyacına uygun özel yaklaşımlar oluşturularak, kapsamlı bir karbon ayak izi envanteri dikkate alınarak ve azaltım yolları belirlenerek sağlanabilir. Örneğin, yem dönüşüm oranlarının iyileştirilmesi, dizel emisyonlarının azaltılması veya yem için daha düşük ayak izine sahip ham maddelerin belirlenmesi ve geliştirilmesi gibi…

Cargill Aqua Nutrition ayrıca balık sağlığını ve refahını iyileştirmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek, ölüm oranını azaltmak ve balıkların tehlikeye girdiğinde tok kalmasını sağlamak için çözümler sunarak çiftçiyi destekleyebilir. Bu zamanlarda daha az kayıp (ölüm ve/veya boşa harcanan yem), balık sağlığı ve refahı üzerinde doğrudan bir etki yaratma amacına yönelik olasa da çevresel ayak izi üzerinde de doğrudan bir etkiye sahiptir. Yani aynı kaynakları kullanarak hasat için daha fazla balık üretilebilir ve böylecek üretilen balık tonu başına ayak izi azaltılabilir.

Cargill, balık sağlığı ve refahı için reaktif bir yaklaşım gerektirmeyen ve çevresel ayak izi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilecek çözümler üzerinde çalışıyor. 2019 yılında, yemdeki toplam nitrojen miktarını azaltmayı ve aynı zamanda balıkların standart yemle benzer büyüme ve yem dönüşüm oranı sonuçlarını korumak için verimli bir şekilde dönüştürme yeteneğini amaçlayan bir rasyon konsepti olan Essential Nitrogen’i piyasaya sürdük. Bu yem konsepti sadece çiftçilerin ‘daha azıyla daha fazlasını yapmasına’ olanak tanımakla kalmıyor, aynı zamanda çevreye daha az nitrojen emisyonu salınımı sağlıyor ve yerel çevre üzerindeki etkiyi azaltıyor. Essential Nitrogen, besleme, sürdürülebilirlik ve balık sağlığı alanlarında devrim yaratacak yeni konseptlerin ve rasyon tasarımlarının öncüsüdür. Daha önce çiftçinin nitrojen kayıplarını yönetmesi için en güçlü araç, yenmeyen yemi ve biyokütle sınırlamasını en aza indirmek için yem yönetimiydi. Besleme ve yem yönetimi yoluyla daha iyi nitrojen yönetimi sayesinde, çiftçilerin yasal sınırlar dahilinde daha kolay çalışabilmelerini bekliyoruz.

Hangi yem bileşenleri ya da katkıları hem beslemeyi destekler hem de çevreyi korur?
Cargill olarak sertifikalı balık unu ve yağı satın almayı taahhüt ediyor ve daha sürdürülebilir yönetim ve balıkçılık uygulamaları geliştirmek için birçok balıkçılık iyileştirme programına (FIP) katılıyoruz. Ayrıca WWF ve Finance Earth ile işbirliği yaparak, balıkçılık yönetimini ve uygulamalarını daha geniş çapta iyileştirmeye yardımcı olacak yeni FIP’ler için bütçe sağlamaya yardımcı olabilecek küresel bir balıkçılık iyileştirme fonu oluşturuyoruz. Son 20 yılda, ortalama küresel somon yemi bileşimi için deniz bileşenleri kullanımımızı kademeli olarak yaklaşık %80 oranında azalttık.

Ayrıca sürekli olarak balık ve karides yemlerinde kullanılabilecek yeni ve yenilikçi bileşenler arıyoruz. Yakın zamanda böcek proteini, yosun ve tek hücre proteinleri gibi bir dizi yeni bileşeni piyasaya sürdük. Bu bileşenler geleneksel protein kaynaklarına sürdürülebilir bir alternatif sunarak deniz ürünlerine olan bağımlılığı azaltıyor.

Böcek proteini, sürdürülebilir balık yemi üretiminde heyecan verici bir gelişmedir ve besleme, üretim ve sürdürülebilirlik dahil olmak üzere her düzeyde diğer protein kaynaklarına bir alternatif haline gelmiştir. Böcekler protein açısından zengindir ve geleneksel hayvancılık üretimi için gereken arazi, su ve kaynakların çok az bir kısmı kullanılarak üretilebilir. Innovafeed ile işbirliği içinde, yan ürünleri yeniden kullanmanın yeni yollarını buluyor ve çiftlik balıklarının sağlığını destekleyen ve iyileştiren balık beslenmesi geliştiriyoruz. Innovafeed’in yüksek kaliteli böcek ununun su ürünlerinde kullanılması, her 10.000 ton böcek proteini için 16.000 tona kadar CO2 tasarrufu sağlıyor.

Ayrıca tüm Norveç balık yemlerine alg yağı eklemeye başladık ve böylece balık yetiştiricilerinin su ürünleri üretiminde balık yağına olan bağımlılığını azaltmaya yardımcı olduk. Su ürünleri yetiştiriciliğine yönelik alternatif bileşenler arasında yer alan alg yağı, omega-3 seviyelerinden ödün vermeden balık unu ve yağının yerini alabilecek az sayıdaki yağdan biridir. Bu, aynı zamanda deniz ürünlerinin tüketicilere verdiği sağlık mesajlarının kritik bir bileşenidir ve balıkların sağlığı için de gereklidir.

Bütün bunlara ek olarak, sorumlu soya tedarikine adanmış programlarda yer alıyoruz ve balıklara sağlıklı besleme sunmaya devam ederken çevreyi koruduğumuzdan emin olmak için Global GAP, BAP (En İyi Su Ürünleri Uygulaması) ve ASC (Su Ürünleri Yönetim Konseyi) gibi su ürünleri yetiştiriciliğine yönelik en iyi uygulama standartlarıyla ilgileniyoruz.

Cargill, hangi besleme çözümleriyle balık yetiştiriciliği sektörüne destek sağlıyor? Cargill’in bu alandaki farkı ve vaatleri nelerdir?
Cargill Aqua Nutrition, türlere, coğrafyaya, yaşam döngüsü aşamasına, müşteri ve tüketici gereksinimlerine bağlı olarak çok sayıda besleme çözümü sunuyor. Yem ve besleme çözümleri aracılığıyla refaha bütüncül bir yaklaşım sunmak için yeteneklerimizi Beslenme, Sürdürülebilirlik ve Balık Sağlığı üzerine odaklıyoruz. Dijitalleşmeye daha fazla odaklanarak, bir yandan çevreyi korurken verimliliği artırabilmemiz için çevreyi, çalışma uygulamalarını ve pazarı anlamaya ve tahmin etmeye yoğunlaşıyor bir yandan da yetiştirilen hayvanın ihtiyaçlarını daha doğru bir şekilde karşılayan hassas besleme sunmak için portföyümüzü geliştiriyoruz.

Deniz proteinlerine ve yağlarına bağımlılığı azaltan yeni ham maddeler tedarik etmek için çalışmaya devam edeceğiz ve satın almaya devam ettiğimiz deniz bileşenlerinin sürdürülebilirliğini artırmak için daha fazla program oluşturacağız, karbon ayak izini azaltmada müşterileri desteklemek için bize özel sürdürülebilirlik programımız SeaFurther™’dan yararlanacağız ve çevre, yaşam döngüsü aşaması, coğrafya ve/veya üretim hedeflerinden bağımsız olarak tüm beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlarken balık sağlığını ve refahını destekleyen ürün ve hizmetler yaratacağız.

Biraz da küresel balık yemi pazarındaki en son trendlerden bahsedebilir misiniz? Günümüzde balık beslemede öne çıkan konu başlıkları nelerdir?
‘Yeni Çiftçilik yaklaşımları’ günümüzde sektörde oldukça sıcak bir konu ve Cargill Aqua Nutrition pazara hizmet edecek yetenekler, ürünler ve hizmetler geliştirdi. Su bazlı yemleme sistemlerinde besin maddelerini daha iyi tutan yemler ve RAS’ta daha iyi pelet bütünlüğüne sahip yemler, bu gelişmekte olan pazar için oluşturduğumuz yem çözümlerinin bazı örnekleri.

Dahası, yemin ötesine geçtiğimizde, çiftçilerin verimliliği artırmasına ve refahı korumasına yardımcı olan yem dağıtım sistemleri veya izleme/ölçme yetenekleri (karideslerde akustik besleyiciler gibi) oluşturmak için teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.

Su ürünlerinin dünyanın artan nüfusunu beslemede taşıdığı potansiyel nedir? Bu alandaki potansiyele dikkat çekmek amacıyla gelecekle ilgili öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2050 yılına kadar artan insan nüfusunu beslemek için deniz ürünleri üretiminin arttırılması gerektiğini belirtti. Ancak, küresel olarak yabani stoklar halihazırda çoğunlukla azami düzeyde veya aşırı avlanmış durumda. Su ürünleri yetiştiriciliği bu boşluğu doldurmak için iyi bir konuma sahip; ancak FAO’ya göre gıda tedarik zincirlerindeki küresel kaynakların daha fazla tüketilmemesi için su ürünleri yetiştiriciliğindeki büyüme, sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmeli. Bu gereksinimi karşılamak için iyi bir okyanus yönetimi gerekecek ve Cargill bunu destekleyebilecek durumda.

Dünyanın dört bir yanındaki su ürünleri yetiştiricilerinin, balık yemlerinin besin değerlerinden ve sürdürülebilirliğinden ödün vermeden artan deniz ürünleri talebine yanıt vermeleri gerekiyor. Cargill’in sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği programı SeaFurther™, onlara yardımcı olmayı amaçlıyor. Cargill, birden fazla gıda değer zincirini kapsayan entegre bir küresel gıda sisteminin parçası olduğundan, karada ve okyanusta çevreyi korurken aynı zamanda çoklu ve çeşitli çıkarları dengeleyerek kalıcı çözümlerin nasıl oluşturulacağı konusunda benzersiz bir bakış açısına sahip.

Cargill’in karbon azaltımı sağlamak için tedarik zincirindeki benzersiz konumundan yararlanmasının bir yolu da rejeneratif tarım. Su ürünleri yetiştiriciliğinin karbon ayak izi esas olarak yemdeki ham maddelerin karışımından kaynaklanıyor. Rejeneratif tarım, az toprak işleme veya hiç toprak işlememe, yüzey akışını ve oksidasyonu önlemek için örtü bitkileri ekme, ürün çeşitliliği ve tozlayıcı şeritler gibi teknikler kullanarak toprağın sağlığını ve direncini geri kazandırmayı amaçlıyor. Sonuç olarak, toprak bir emisyon kaynağı yerine bir karbon yutağı haline geliyor ve içinde yetiştirilen ürünlerin karbon ayak izini azaltıyor. 2022 yılında, 1.000 tonluk karbon azaltımı elde etmek için aynı iklim dostu rejeneratif tarım uygulamalarını denemek üzere sekiz Birleşik Krallık çiftliği ile işbirliği yaptık. Önümüzdeki yıl hedefimiz daha fazla çiftçinin katılımını sağlamak ve 10.000 tondan fazla emisyonu önlemek.

Gareth Butterfield Hakkında
Cargill’e 2017 yılında katılan Gareth Butterfield’in su ürünleri endüstrisi, yem üretimi ve balık yetiştiriciliği alanlarında uzun bir geçmişi bulunuyor. Butterfield, Stirling Üniversitesi Su Ürünleri Enstitüsü’nden Su Ürünleri Genetiği ve Hastalıkları alanında doktora derecesine sahip ve şu anda British Columbia, Kanada’da bulunuyor.