Covid-19 ve Yem Sektörüne Etkisi

Covid-19 pandemisi, 2020 yılının ana gündemiydi. Her sektör gibi hayvancılık ve yem sektörü de bu salgından payına düşeni aldı. Pandeminin başlarında panik alımlarının da etkisiyle et, süt ve su ürünlerine yönelik talep arttı. Ancak kısıtlamalardan dolayı ham madde tedarikinde, lojistikte, iş gücü kaynaklarında ortaya çıkan kesintiler, sektörün, tüketici taleplerine aynı hızda cevap vermesini zorlaştırdı. Gittikçe uzayan süreç tüketicilerin ekonomik sorunlarının artmasına, bununla birlikte satın alma alışkanlıklarının değişmesine neden oldu. Buna restoran ve yemek şirketlerinin uzun süre kapalı kalması eklendi. Ve sektör, 2020 yılını bu sorunların üstesinden gelmenin yollarını arayarak geçirdi.

Derya Yıldız
Geride bıraktığımız 2020, Covid-19 pandemisi nedeniyle uzun yıllar hafızalarımızdan silemeyeceğimiz bir yıl oldu. 2019’un son aylarında Çin’de başlayan Covid 19 salgını, kısa sürede hızla tüm dünyaya yayılarak bir pandemiye dönüştü ve 2020 yılı boyunca etkisini sürdürdü. Önümüzdeki bir yıl boyunca da sürdürecek gibi görünüyor. Bu pandeminin elbette geri döndürülemez en önemli etkisi ölümler ve sağlık sorunları oldu. Dünyanın dört bir yanında, çok sayıda insan sevdiklerini yitirdi veya belki de bir daha geri dönüşü olmayacak ciddi sağlık sorunlarıyla baş başa kaldı.

İnsan hayatının önceliği nedeniyle ülkeler pandemiyle mücadele için sert kararlara imza atmak zorunda kaldı. İçe kapanma, sosyal açıdan izolasyon, bu sürecin en belirgin özelliği olarak hayatımıza girdi. Ülkeler arasındaki geçiş kısıtlamaları, sosyal ortamlar olarak görülen mekan ve işyerlerinin, okulların geçici sürelerle kapatılması, eve kapanma süreçleri gibi etkenler pek çok sektöre ve sektördeki işletmelere ağır darbeler vurdu. Hayvancılık ve yem sektörü de özellikle pandeminin ilk dönemlerinde bu süreçten payını aldı. Ancak hayvansal gıdalar, insan beslenmesinin en temel besin maddesi ve protein kaynakları… İnsan hayatı devam ettiği sürece de bu kaynaklara ihtiyacın bitmesi mümkün değil. Aynı zamanda canlı hayatına bağlı bir sektör ve bu canlıların da hayat döngüsü devam etmek zorunda.

Pandemi sürecinde, özellikle de ilk dönemlerde, panik alımlarının da etkisiyle et, süt ve su ürünlerine yönelik talepte bir artış olduğu pek çok kuruluş tarafından dile getirildi. Dolayısıyla hayvancılık ve yem sektöründe yaşanan sorunların başlangıçta ağırlıkla tedarik kaynaklı sorunlardan oluştuğu görülüyor. Kısıtlamalardan dolayı ham madde tedarikinde, lojistikte, iş gücü kaynaklarında ortaya çıkan kesintiler, sektörün, tüketici taleplerine aynı hızda cevap vermesini zorlaştırdı. Ancak gıda kaynaklı Covid-19 bulaşma endişesi, zamanla tüketiciler üzerinde artan yoğun ekonomik baskılarla değişen satın alma alışkanlıkları, restoran ve yemek şirketlerinin uzun süre kapalı kalması hayvancılık, dolayısıyla da yem endüstrisi üzerinde etkilerini sürdürmeye devam ediyor.

GIDA SEKTÖRÜNÜN STRATEJİK ÖNEMİ
Bir diğer önemli konu gıda sektörünün hayati önemi ve gıda güvenliğinin tüm dünyada sağlanabilmesiydi. Bu, 2020 yılında pandemi sürecinin en açık ve net ortaya koyduğu konulardan biri oldu.

Hayattaki pek çok şeyi durdurabilseniz dahi, beslenme ihtiyacını durdurmanız imkansız. İnsanlar hayatlarını ikame edebilmek için beslenmek zorunda ve gıda sektörünün tüm bileşenleri de beslenme için gerekli kaynakları sağlamaya devam etmek zorunda. Aynı zamanda her ülkenin kendi iç dinamikleriyle en azından temel gıda maddelerini sağlayabilmesi de son derece önemli. Zira Covid-19 pandemi süreci gibi olağan üstü hallerde, gıdada yoğun olarak dışa bağımlı olan ülkeler, diğer ülkelere kıyasla çok daha büyük sorunlar yaşayabiliyor. Pandemi sürecinde bazı ülkelerin kendi iç taleplerini karşılamak için ihracatta kısıtlamalara gitmesi, lojistik süreçlerinin aksaması, üretimde yaşanan düşüşler, hem bağımlı ülkelerin tedarik süreçlerini etkiledi hem de bu ülkelerin artan fiyatlarla mücadele etmesine yol açtı.

YEM SEKTÖRÜNDE 2020 YILI VE COVID-19 ETKİSİ
Gelelim 2020’de yem sektöründeki genel verilerin bize söylediklerine… Yem katkıları sektörünün önemli oyuncularından Alltech, her yıl yayınladığı Global Feed Survey raporunu bu yıl çok daha ileri bir boyuta taşıyarak hayvancılık ve yem endüstrisine, endüstriyle ilgili önemli veriler sundu. Dergimizin bu sayısında çokça yararlandığım bu kaynak, 2020’nin sektör açısından nasıl geçtiğine dair önemli bilgiler aktarıyor.

Rapora göre pandeminin özellikle ilk dönemlerinde gıda tedarikiyle ilgili endişeler panik alımlarına neden oldu. Ancak ilerleyen zamanlarda gıda tedarik zincirinin istikrarlı olmaya devam ettiği ve tüketicilerin ihtiyaçlarını fazla kesinti olmadan karşılayabileceği anlaşıldı.

Ancak pandemi her bölgede farklı bir etki gösterdi. Afrika gibi bazı bölgelerde daha fazla zorluk yaşanırken, daha istikrarlı ülkelerde süreç daha kontrollü bir şekilde yürütüldü. Bu sürecin belki de en önemli alternatif çözümü, e-ticaret sistemi oldu. Pek çok firma, satış ve pazarlama süreçlerinde yaşadıkları zorlukları e-ticaret çözümleriyle aşmaya çalıştı ve bu konuda azımsanamayacak başarılar sağladı. Tüketiciler nezdinde de artık daha çok kabul gören e-ticaretin, bir yaşam tarzı alışkanlığı olarak gelecek yıllarda da tercih edilmeye devam edeceği görülüyor.

2020’de hayvansal ürün üreticilerini en fazla etkileyen konu yem fiyatları oldu. Yem fiyatları tahıl ham maddelerindeki yetersiz üretim miktarı, Covid-19 kısıtlamaları, hayvan hastalıkları gibi pek çok faktörün etkisiyle önemli oranda artış gösterdi. Fiyat artışlarına ek olarak hükümetlerin daha sürdürülebilir uygulamalar için aldıkları yeni kararlar da (azaltılmış nitrojen kullanımı ve antibiyotik kullanımının azaltılması veya kaldırılması gibi) sektör açısında zorlayıcı oldu.

FARKLI ÜRETİM GRUPLARI SÜREÇTEN NASIL ETKİLENDİ?
Kümes hayvanları endüstrisi, 2020 yılında öncelikle et ve et ürünlerinin tüketimi yoluyla yayılan koronavirüs söylentileriyle mücadele etmek zorunda kaldı. Covid-19 salgınını kontrol altına almak için uygulanan kapanmalar bazı bölgelerde, canlı hayvan, yem ve yem malzemeleri taşıyan araçların hareketini etkiledi. Yine Covid-19 önlemleri kapsamında özellikle yaygın bir şekilde restoranların, yemek şirketlerinin kapatılması, Kuş Gribi, ham madde fiyatlarındaki istikrarsızlık gibi etkenler de 2020 yılında kanatlı sektörü üzerinde önemli bir baskı oluşturdu. Ancak önemli bir protein kaynağı olan ve kısmen daha uygun maliyetli bir gıda olan yumurtaya talep arttı ve bu da kanatlı yemi üreticileri de dahil sektörün daha dengeli bir çizgide yol almasını sağladı.

Domuz sektörü, 2020’de Covid-19 pandemisinin dışında, bir de Afrika domuz vebası (ASF) ile mücadele etmek zorunda kaldı. Yem üretimi, pandemiden çok etkilenmemekle birlikte, ASF özellikle bazı bölgelerde önemli bir sorun oldu. Hastalığın sektör üzerindeki etkisi hala devam ediyor. Asya-Pasifik bölgesinde hastalık yayılmaya devam ederken, Okyanusya’da da ASF’nin yayılması konusunda endişeler var. Asya-Pasifik’in bazı bölgelerindeki bu zorluğa rağmen, Çin, hem Covid 19 salgınından hem de ASF’den önemli ölçüde sıyrılmış görünüyor. Çin’deki iyileşmeye rağmen Asya-Pasifik bölgesinde büyüme sabit kalıyor çünkü Filipinler ve Tayland gibi diğer birçok ülke hastalıklarla mücadele etmeye devam ediyor.

Covid-19 tedbirleri kapsamında özellikle okulların ve restoranların kapanması, süt ürünleri endüstrisinde tedarik zinciri üzerinde önemli bir etki gösterdi. Bazı ülkelerde süt fiyatlarının düştüğü ve buna bağlı olarak çiftçilerin karlılığının azaldığı dile getirildi. Sütün nasıl üretildiği ve çevre üzerindeki etkisine ilişkin tüketici endişeleri de 2020’de sektördeki ek zorluklar olarak göze çarptı. Bütün bunlara ek olarak bazı ülkelerin antibiyotik içermeyen (ABF) üretimi destekleyen düzenlemeleri de arttı.

Sığır eti endüstrisinin 2020 yılında küresel ölçekte yüzde 1 gerileme gösterdiği belirtiliyor. Sığır eti endüstrisi de, Covid-19 nedeniyle kapanan restoranların ve yemek şirketlerinin etkisinde kaldı. Ayrıca uzun süreli kapanmaların ardından tüketicilerin artan ekonomik sorunları, etin sağlıklı/güvenli olduğuna dair endişelerle birleşti ve bütün bunlar sığır eti tüketiminde azalmaya neden oldu. Sektör, halihazırda bu zorluklarla mücadele etmeye devam ediyor.

Su ürünleri sektörü ise küresel ölçekte bu süreçte en güçlü büyümeyi sergileyen alan oldu. Bu etki özellikle Asya’da ve bir miktar da Latin Amerika ve Okyanusya’da görüldü. Su ürünlerinin tüketiciler nezdinde sağlıklı olarak algılanması, çevresel etkisinin diğer alanlara kıyasla daha düşük olması gibi etkenler, sektörün önümüzdeki dönemde büyümeye devam edeceğine işaret ediyor.

Evcil hayvan endüstrisi, Covid-19’dan ve getirilen kısıtlamalardan fayda sağlayan birkaç sektörden biri oldu. Kapanma süreçleri ve belki biraz da yalnızlaşma hissi, insanların evcil hayvan edinme isteklerini arttırdı. Sonuç olarak, evcil hayvan maması endüstrisi son 3 yıldaki en büyük büyümeyi kaydetti. Bir yandan birinci sınıf evcil hayvan mamaları alanında büyüme devam ederken bir yandan da artan ekonomik zorluklar daha düşük maliyetli yemlerin satın alınmasında bir artışa neden oldu.

YEM SEKTÖRÜNÜ GELECEKTE NELER BEKLİYOR?
Research and Markets tarafından hazırlanan Compound Feed – Global Market Trajectory & Analytics raporuna göre; Covid-19 krizinin yaşandığı 2020 yılında, 446.2 milyar dolar olarak tahmin edilen küresel yem pazarının ticari değeri, 2027 yılında 594.9 milyar dolara ulaşacak. Bu da 2020-2027 arasındaki yıllık bileşik büyüme oranının (CAGR) yüzde 4.2 civarında olacağını gösteriyor.

Aynı raporda tahıllardaki yıllık bileşik büyüme oranının da yüzde 3.8 olacağı ve bu artışla birlikte tahıllardaki ticari hacmin 184.4 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Küresel yem endüstrisinin önemli aktörlerinden biri olan ABD’de pazar büyüklüğünün 2020 yılında 128.7 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu da küresel pazar büyüklüğünün yüzde 28.8’den fazlasının ABD kaynaklı olacağı anlamına geliyor.

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi, yem ve hayvancılık sektörünün en önemli aktörü konumunda olan Çin’in, 2027’ye kadar yüzde 6,9’luk bir yıllık bileşik büyüme göstereceği öngörülüyor. Ülkenin, bu büyümenin ardından 2027 yılında 105.1 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşması bekleniyor. Diğer önemli coğrafi pazarlar arasında yer alan Japonya ve Kanada’nın ise sırasıyla yüzde 2.5 ve 3.4 büyüyeceği tahmin ediliyor.

Avrupa’da Almanya’nın yaklaşık yüzde 3.1 yıllık bileşik büyüme kaydedeceği tahmin edilirken, Avrupa pazarının geri kalanının 2027 yılına kadar 105.1 milyar dolarlık bir pazar oranına ulaşacağı tahmin ediliyor.

Kaynaklar:

  1. The European Feed Manufacturers’ Federation (FEFAC), Compound feed production 2020 expected to fall by 2.2%, Press Release, November 05, 2020
  2. The American Feed Industry Association (AFIA), FAQs on COVID-19’s Impact on Animal Food Industry, Dec. 10, 2020,
  3. Alltech Global Feed Survey 2021
  4. Research and Markets, Compound Feed – Global Market Trajectory & Analytics Report, September 2020, Global Industry Analysts, Inc
  5. Markets and Markets, COVID-19 Impact on Feed Market, April 2020