Eylül - Ekim 2025 Yıl: 5 Sayı: 28 Yem Katkı ULUSLARARASI HAYVAN YEMİ VE YEM KATKILARI DERGİSİ Louise Buttle, dsm-firmenich ANH Sürdürülebilir su ürünleri beslemesinde sektör hangi noktada? Dr. Dejan Miladinovic, Norveç YB Uni. Yem fabrikalarında yapay zekâ destekli öngörücü bakım Richard Liu, Kemin AquaScience Su ürünleri yem ham maddelerinin antioksidan yönetimi Yem Asitlendiricileri ve Küresel Pazar Durumu Pazar Raporu: Sürdürülebilir Akuakültür ve Yeni Trendler Sayı Odak: www.yemvekatki.com
Dünya nüfusu 10 milyara doğru istikrarlı bir şekilde ilerliyor ve bununla birlikte temel bir soru ortaya çıkıyor: Herkesi sürdürülebilir bir şekilde nasıl besleyebiliriz? Cevap, su ürünleri yetiştiriciliğinde yatıyor olabilir. Üretimde vahşi avcılığı geride bırakan su ürünleri yetiştiriciliği, artık küresel gıda güvenliğinin hayati bir ayağı olarak nitelendiriliyor. Ancak, su ürünleri yetiştiriciliğinin hızla yayılması, önemli çevresel sorunları da beraberinde getiriyor. Su kirliliği, habitat bozulması ve doğal kaynakların aşırı kullanımı, bu sektör için acil sorunlar olmaya devam ediyor. Su ürünleri sektörünün çevresel etkilerini azaltmak için üreticiler, giderek daha gelişmiş yetiştirme sistemlerine, daha iyi atık yönetimi uygulamalarına ve devridaim su ürünleri yetiştirme sistemleri (RAS) gibi teknolojik yeniliklere yöneliyor. Bu gelişmeler, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlarken çevresel ayak izini en aza indirmeye yardımcı oluyor. Bu sorunların yanı sıra çiftlik balıklarının sağlığı ve refahı da sektör için kritik öneme sahip konular arasında yer alıyor. Su kalitesi, stok yoğunluğu ve salgın hastalıklar gibi faktörler, balıkların sağlığını ciddi şekilde etkileyebiliyor. Sıkı biyogüvenlik önlemleri ve aşılama programları bu zorlukların üstesinden gelmenin etkili yolları arasında yer alıyor. Bununla birlikte bağışıklığı ve strese direnci destekleyen yem formülasyonları, alternatif yem bileşenleri ve fonksiyonel yem katkı maddeleri; yani besleme seçenekleri de sürdürülebilir balıkçılık için dikkatle ele alınması gereken konular arasında yer alıyor. Dengesiz veya kötü yönetilen bir beslenme, büyümenin azalmasına, ölüm oranlarının artmasına ve hastalıklara karşı duyarlılığın artmasına neden olabilir. Öte yandan, doğru formüle edilmiş yemler besin emilimini artırır, büyüme performansını iyileştirir ve balıkların çevresel stres faktörlerine karşı direncini destekler. Günümüzde, sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği artık bir seçenek değil, bir gereklilik olarak görülüyor. Sektör, sorumlu yetiştirme uygulamalarına odaklanarak, balık sağlığını ve refahını iyileştirerek ve yenilikçi yem çözümlerine yatırım yaparak gezegenin kaynaklarını tehlikeye atmadan artan deniz ürünleri talebini karşılayabilir. Yem & Katkı Dergisi olarak, bu sayımızda bu önemli sektör için daha sürdürülebilir bir geleceği şekillendirebilecek yenilikleri ele aldık. Keyifli ve verimli bir okuma dilerim… Gelecek sayıda buluşmak üzere… @feedandadditive @yemvekatki Feed & Additive Yem & Katkı EDİTÖR Sürdürülebilir Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve Yeni Eğilimler Derya Gülsoy YILDIZ Yayıncı Muhammed Akatay [email protected] Sorumlu Müdür Özlem Akatay [email protected] Genel Yayın Yönetmeni Derya Gülsoy Yıldız [email protected] Editörler Burak Varol Zeynep Demirkaya [email protected] İletişim & Pazarlama Lisa Atakul [email protected] Grafik Tasarım Alper Kandemir [email protected] Web Dizayn Caner Cem Pulat [email protected] Dağıtım ve Data Sorumlusu Amine Şengün [email protected] Atatürk Mah. Metropol İstanbul Sitesi C1 Blok No: 376 Ataşehir/İSTANBUL Tel: 0 850 220 5064 E-Mail: [email protected] Web: www.yemvekatki.com Yayın Türü: Süreli (İki ayda bir) Tüm telif hakları Three Plus Medya’ya aittir. © Yayıncının yazılı izni alınmadan kısmen veya tamamen çoğaltılması yasaktır. *SORUMLULUK REDDİ: Dergide yayınlanan makalelerde ifade edilen görüşler ve fikirler, Yem & Katkı Dergisi’nin Baş Editörü, Editörleri, Yayın Kurulu veya Yayıncısının değil, yazar(lar)ın bakış açısını yansıtır. Baş Editör, Editörler, Yayın Kurulu ve Yayıncı bu tür durumlarda sorumluluk veya yükümlülük kabul etmez. Yayıncı, dergide yer alan içeriklerin ve verilerin doğruluğu veya eksiksizliği konusunda herhangi bir garanti vermemekte ve beyanda bulunmamaktadır. Dergide yayınlanan içeriklerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. İlanların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Derginin tamamının veya bir kısım içeriğinin kullanımından doğacak herhangi bir zarardan, yayıncı ve yazar sorumlu tutulamaz.
Su ürünü işletmeleri, kârlılık düzeylerini azaltabilen yem maliyetleri artışlarıyla karşı karşıyadır. Yem enzimleri, maliyet optimizasyonu ve formül esnekliği sağlamanın yanı sıra karides ve balık performansını maksimum düzeye çıkararak kârınızı korumanıza yardımcı olabilir. Kârınızı koruyun Yem maliyetini ve yemden yararlanımı enzimlerle optimize edin Daha fazla bilgi için: dsm-firmenich.com/anh Yem maliyeti optimizasyonu Verimlilik artışı Sürdürülebilir üretim
İÇİNDEKİLER 28 HEDEFLI YEM KATKILARININ SU ÜRÜNLERI YETIŞTIRICILIĞINDEKI ROLÜ Dr. Temitope Alex Aloba & Dr. Bernhard Eckel, Dr. Eckel Animal Nutrition 48 BALIK UNU ALTERNATIFLERI: SU ÜRÜNLERI YETIŞTIRICILIĞININ GELECEĞI IÇIN TEK HÜCRE PROTEINLERI Dr. Federico Melenchón Ramírez, Unibio A/S 36 GIDA GÜVENLIĞI IÇIN SORUMLU BALIKÇILIK VE DENIZ KAYNAKLARININ YÖNETIMI Petter M. Johannessen, IFFO 32 SU ÜRÜNLERI YEMLERINDE BÖCEK PROTEINI Piotr Postepski, Protix 36 SÜRDÜRÜLEBİLİR SU ÜRÜNLERİ BESLEMESİNDE SEKTÖR HANGİ NOKTADA? Louise Buttle, dsm-firmenich ANH 42 SU ÜRÜNLERI YEM HAM MADDELERININ ANTIOKSIDAN YÖNETIMI Richard Liu, Kemin AquaScience 26 SAYI ODAK SÜRDÜRÜLEBİLİR AKUAKÜLTÜR VE YENİ TRENDLER
İÇİNDEKİLER Adisseo’nun yeni çiftlik içi aracı, kanatlılarda gerçek enerji kullanımını tahmin ediyor 8 Skretting Türkiye‘den “Nutra Supreme” Transfer Yemi 14 Yeni bir aşı, sığırları şap hastalığından koruyor 16 Ak Ziraat, yem karma makinesi standartlarını Hardox® HiAce ile yükseğe taşıyor 21 Entegre piliç eti üreticisi, üç büyük eğitim projesini hayata geçirdi 24 Tiryaki ve IFC, 39 gıda ve yem tesisi ile Irak’ta gıda güvenliğini sağlayacak 12 Trouw Nutrition, Karbon Ayak İzi Azaltım Programı’nı başlattı 10 HABERLER 63 YEM FABRIKALARINDA YAPAY ZEKÂ DESTEKLI ÖNGÖRÜCÜ BAKIM NEDEN BIR OYUN DEĞIŞTIRICI? Dr. Dejan Miladinovic, Norveç Yaşam Bilimleri Üniversitesi 66 BRIX REFRAKTOMETRESI ILE SILAJ FERMANTASYONUNUN İZLENMESI Dr. Alvaro Garcia, Dellait Animal Nutrition and Health TEKNOLOJİ 54 RUMEN KORUMALI METIYONININ İNEK SAĞLIĞI VE VERIMLILIĞINDEKI ROLÜ Dr. Danielle Sherlock & Dr. Anne-Sophie Conjat, Adisseo 52 ÇÖZÜNMEYEN LİGNOSELÜLOZUN HOROZLARDA FERTILITE VE AĞIRLIK KONTROLÜNDEKI ÖNEMI Banu Biber Altun, JRS Rettenmaier Türkiye 58 BITKISEL YEM BILEŞENLERI: İŞLEVSELLIK IÇIN STABILITE KRITIK ÖNEME SAHIPTIR Tobias Härtl & Dr. Lisa-Marie Sandberg & Celina Jordan, MartinBauer MAKALELER PAZAR RAPORU YEM ASITLENDIRICILERI VE KÜRESEL PAZAR DURUMU 70 Derya Gülsoy Yıldız, Yem ve Katkı Dergisi
HABER 6 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Bewital ve MartinBauer, fitojenik hayvan besleme çözümleri için bir araya geldi Hayvan besleme alanına yönelik çözümleriyle tanınan iki önde gelen Alman şirketi Bewital Agri GmbH & Co. KG ve MartinBauer GmbH & Co. KG, yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla stratejik bir ortaklık kurdu. İki şirket, farklı noktalardaki uzmanlıklarını birleştirerek hayvanların yem tüketimini teşvik edecek ve verimliliklerini artıracak bitki kaynaklı ve fonksiyonel bileşenlere dayalı hayvan besleme çözümleri geliştirecek. Fitojenik bileşenlerin hayvan besleme sektöründeki artan rolüne dikkat çeken şirketler, bu bileşenlerin yem dönüşümünü iyileştirebildiğini, hayvanların refahını olumlu yönde etkileyebildiğini ve aynı zamanda doğal ve sürdürülebilir besleme konusundaki artan beklentileri karşılayabildiğini vurguluyor. Ortaklara göre, bu bileşenlerin çok yönlü etkilerinin yanı sıra teknolojik yönleri de artık daha çok ön plana çıkıyor. Çünkü bu tip bileşenlerin kalitesinin, stabilitesinin ve işlenebilirliğinin en yüksek standartları karşılaması gerekiyor. Bu ortaklıkla ileriye dönük, bilimsel olarak sağlam besleme çözümlerine olan bağlılıklarını ortaya koyan Bewital Agri ve MartinBauer, botanik uzmanlığını özel işleme teknolojileriydsm-firmenich, 2025 yılının ilk yarısı için mikotoksin risklerini açıkladı dsm-firmenich, mikotoksin yaygınlığı ve riskleri konusunda en kapsamlı küresel raporlardan biri olan Dünya Mikotoksin Araştırması – Ocak-Haziran 2025'i yayımladı. 80'den fazla ülkede 10.000'den fazla numunenin analizinden elde edilen verileri kapsayan rapor, kontaminasyon seviyeleri, eşzamanlı oluşum modelleri ve bölgesel risk profilleri hakkında önemli bilgiler sunuyor. Rapor, yem endüstrisinin bilinçli kararlar almasına ve hayvan sağlığını ve ürün kalitesini korumasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Mantarlar tarafından üretilen ve farklı yem bileşenlerini kontamine eden mikotoksinler, dünya çapında çiftlik hayvanlarının sağlığını, performansını, refahını ve karlılığını etkileyen maliyetli olumsuz sonuçlara yol açıyor. Rapora göre, 2025'in ilk yarısında küresel ölçekte mikotoksin yaygınlığı, hayvan yemi ve hayvancılık için risk oluşturmaya devam etti. Risk türleri bölgeye ve ürüne göre değişiklik gösteriyor. Raporda bölgesel mikotoksin riskiyle ilgili öne çıkanlar şunlar: • Kuzey Amerika: Hayvancılık, sırasıyla %78 ve %83 oranında Deoksinivalenol (DON) ve Zearalenon (ZEN) maruziyeti açısından yüksek risk altında. • Orta ve Güney Amerika: Bölgede Fumonisinler (FUM) ile ilgili risk yüksek seyrediyor ve ortalama kontaminasyon seviyeleri 2.000 ppb civarında. • Güney Asya ve Çin/Tayvan: Bu bölgeler, önceki yıllara benzer şekilde yüksek risk göstermeye devam ediyor. Güney Asya'da ana tehdit, numunelerin %85'inde tespit edilen aflatoksinlerdir. Çin/ Tayvan bölgesinde, numunelerin %98'inde fumonisin (FUM) tespit edilmiştir. • Avrupa: Orta Avrupa'da DON, %85 ile yüksek bir prevalans gösterirken, Güney Avrupa aflatoksin (54%) ve FUM (76%) ile mücadele ediyor. Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 7 le birleştirerek hayvan sağlığını, refahını ve performansını sürdürülebilir bir şekilde destekleyen ürünler geliştirmeyi amaçlıyor. Firmalardan yapılan duyuruya göre, bu iş birliği iki güçlü ortağın bilgi birikimini birleştirerek, her birinin güçlü yönlerinin ortak bir sinerjisini yaratıyor. Bir tarafta yağ bazlı özel ürünlerin üretimi ve hayvan beslemede modern yem konseptlerinin geliştirilmesi konusunda 60 yılı aşkın deneyime ve uzmanlığa sahip Bewital Agri; diğer yanda insan ve hayvan beslenmesine yönelik botanik çözümler alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan ve son derece hassas botanik ürünlerin yetiştirilmesi ve işlenmesinde uzun yıllara dayanan deneyime sahip olan MartinBauer…. Ortaklar bu bağlantıların, bitki işlevselliği, modern teknolojiler ve hayvanlar için pratik uygulamaların giderek daha fazla birbiriyle uyum içinde olması gereken bir sektör için umut verici bir perspektif sunduğunu belirtiyorlar. Devamını oku>> Yeni mastitis projesi, antibiyotik kullanımını ve süt israfını azaltmayı hedefliyor Danimarka merkezli Aarhus Üniversitesi ve Neeo Aps şirketi, ineklerde süt üretiminde düşüşe neden olan yaygın bir hastalık olan mastitisin tedavisinde, lazer terapisinin antibiyotiklerin yerini alıp alamayacağını araştırmak için iş birliği yapıyor. Mevcut tedavi yöntemleri, süt kalitesinin düşmesine ve antibiyotik kullanımının artmasına neden oluyor. Antibiyotikle tedavi edilen ineklerin sütü, süpermarket raflarına ulaşamadan atılıyor ve bu da önemli miktarda gıda israfına ve çiftçiler için ekonomik kayba neden oluyor. Yüksek antibiyotik kullanımı hem hayvanların hem de insanların sağlığı için zararlı olan direnç gelişmesine ciddi oranda katkıda bulunuyor. Lazer tedavisi ise antibiyotiklere alternatif olabilir. Daha küçük çaplı çalışmalar, bu tedavinin potansiyelini göstermiş olsa da inekler üzerinde yapılan daha büyük ve kontrollü çalışmalar, lazerin etkinliği konusunda henüz sağlam bilimsel kanıtlar sunmuyor. Ancak Danimarka'ya özgü bir kamu destek programı olan Green Development and Demonstration Programme (GUDP - Yeşil Kalkınma ve Demonstrasyon Programı) tarafından desteklenen yeni bir proje, tam da bu boşluğu doldurmayı hedefliyor. Aarhus Üniversitesi ve Neeo Aps tarafından yapılan duyuruya göre, fikir, tekrar tekrar antibiyotik tedavisi görmesine rağmen ağrılı meme enfeksiyonunu yenemeyen bir kadından çıktı. Birkaç lazer tedavisi sonrasında kadın iyileşti. Çiftçi olan kocası, “Keşke ineklerimin mastitisini de bu kadar kolay tedavi edebilsek” dedi. Böylece konsept doğdu ve Neeo Aps şirketinde yeni bir yöntem ve iş modeli için temeller atıldı. Projenin bir parçası, Neeo Aps'ın mastitisli inekleri tedavi etmek için lazer ekipmanını daha da geliştirmesini içeriyor. Firma bunun nedenini orijinal lazerin insanlar için geliştirilmiş olması ve ineklerin memelerine uygun olmaması, pratik olmaması ve seri üretime hazır olmaması olarak açıklıyor. Ayrıca, lazer tedavisinin mastitisli ineklerde işe yarayıp yaramadığının da belgelenmesi gerekiyor. Bu noktada Aarhus Üniversitesi'ndeki araştırmacılar önemli bir rol oynayacak. Devamını oku>> Fotoğraf: Vivi Mørkøre Thorup
HABER 8 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Sofralık yumurta ihracatında DFİF kesintisi kaldırıldı Adisseo’nun yeni çiftlik içi aracı, kanatlılarda gerçek enerji kullanımını tahmin ediyor Sofralık yumurta ihracatında kilogram başına uygulanan 1,5 USD DFİF kesintisi kaldırıldı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, kararın ihracatçının üzerindeki mali yükü hafifleterek sektöre rekabet avantajı kazandıracağını belirtti. Kararla ilgili memnuniyetlerini paylaşan Başkan Girit, şunları dile getirdi: “24 Temmuz 2025 tarihli ve 32965 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ‘Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 10116)’ ile, GTİP: 04.07.21.00.00.00 – Tavuk Yumurtaları (Gallus Domesticus Türü) ihracatında uygulanan kilogram başına 1,5 Amerikan Doları tutarındaki DFİF (Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu) kesintisi kaldırılmıştır. Karar, yalnızca bir mali yükün kaldırılması değil; aynı zamanda sektörümüzün önünü açan, ihracatçılarımıza nefes aldıran stratejik bir adımdır. Sofralık yumurta ihracatımız, özellikle Orta Doğu ve Asya pazarlarında her geçen gün büyüyen bir potansiyele sahip. Ancak kilogram başına uygulanan DFİF kesintisi, ihracatçılarımızın rekabet gücünü sınırlamakta, maliyet yapısını zorlamakta ve dış pazarlarda fiyat tutturmalarını güçleştirmekteydi. İlgili DFİF kesintisi uygulandığı dönem boyunca geçen senenin aynı dönemine oranla %60 oranında ihracatta düşüş görüldü. Bu nedenle kesintinin kaldırılması için uzun süredir gerek Bakanlıklarımız nezdinde gerekse sektör içi platformlarda yoğun bir şekilde çalıştık.” Devamını oku>> Enerji, kanatlı rasyonlarının en kritik bileşenlerindendir ve aynı zamanda en maliyetli olanlardan biridir. Enerjinin fazla hesaplanması, yem tüketimini ve büyümeyi azaltabilir; az hesaplanması ise performansı sınırlayabilir. Geleneksel olarak, beslenme uzmanları içerik tablolarına ve Yakın Kızılötesi (NIR) analizlerine dayalı olarak hesaplanan Görünür Metabolize Edilebilir Enerji (AME) değerlerine güvenmektedir. Ancak bu değerler teorik kalmakta ve gerçek çiftlik koşullarında hayvanın yemi sindirme kapasitesini yansıtmamaktadır. Adisseo temsilcisi bu durumu şöyle özetliyor: “Aynı yem, farklı çiftliklerde çok farklı sonuçlar verebilir. Bizim kâğıt üzerinde değil, kanatlı hayvanın içinde gerçekte neler olduğunu ölçen araçlara ihtiyacımız var.” Bu boşluğu kapatmak için Adisseo, Feed Digestibility Check (FDC) adlı bir hizmet geliştirdi. Bu hizmet, kanatlı sektörü profesyonellerinin çiftlikten alınan numunelere dayanarak yemin gerçek AME’sini tahmin etmesine olanak tanıya saha bazlı bir uygulama olarak tanıtıldı. Adisseo’nun yeni FDC hizmeti şu adımları birleştiriyor: • Yerinde yem ve dışkı örneklemesi, • NIR analizi ve tahmini, • 47 adet in vivo denemeden elde edilen 2.000’den fazla numuneye dayanan sağlam bir model. Sonuçlar PNE platformu üzerinden 24 saat içinde kullanıcıya ulaştırılıyor. Adisseo, bunun yem kullanımını hızlı ve pratik şekilde değerlendirme imkânı sunduğunu vurguluyor. Devamını oku>> Fotoğraf: Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Fotoğraf: Evgeniy Kalinovskiy | Shutterstock
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 9 ÇÖZÜMLERİMİZ İLE BEREKETİ ÖMÜR BOYU... Çözümlerimiz Hakkında Detaylı Bilgi İçin Okutunuz bir ömür sunun www.adisseo.com Adisseo çözümleri ile ona bereketli Çözümlerimiz, süt ineklerinin sağlığını destekleyerek onların uzun vadeli verimliliğini güvence altına almanıza ve sürülerin sürdürülebilir ömür boyu performans ile beslenmesine yardımcı olur.
HABER 10 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Trouw Nutrition, Karbon Ayak İzi Azaltım Programı’nı başlattı Hayvancılık sektöründe çevresel etkileri azaltmaya yönelik birçok çalışmaya imza atan Trouw Nutrition, Karbon Ayak İzi Azaltım Programı – Süt Ürünleri (CRPD) ile buzağıdan beşinci laktasyona kadar tüm yaşam döngüsünü kapsayan bütüncül bir sürdürülebilirlik modelini hayata geçirdi. Şirketin hizmete sunduğu bu yeni program, çiftlik bazlı verilerin analizine dayanarak yem rasyonlarının optimizasyonu, sürü yenileme oranlarının düşürülmesi ve ilk buzağılama yaşının azaltılması gibi stratejik hedefler belirlenmesini sağlıyor. Program kapsamında çiftliklerde yürütülen saha çalışmalarında, kaba yem kullanımının artırılması ve konsantre yem oranının gözden geçirilmesi sayesinde karbon ayak izinde yüzde 10’a varan düşüş elde edildi. Çevresel sürdürülebilirlik, yüksek hayvan performansı ve çiftlik verimliliği açısından kapsamlı faydalar sunan Karbon Ayak İzi Azaltım Programı ile ayrıca hayvanların yaşam sürelerinin uzatılması da hedefleniyor. Karbon Ayak İzi Azaltım Programı, hayvanların tüm yaşam evrelerine hitap eden bütüncül bir sürdürülebilirlik modeli sunuyor. Buzağıdan düveye, geçiş dönemindeki inekten süt verim dönemine kadar tüm süreçleri kapsayan program, MyMilkPrint ve MyFeedPrint gibi dijital araçlarla destekleniyor. Ayrıca uzman rehberliği, çiftliğe özel çözümler ve pratik müdahalelerle karbon ayak izi azaltımı konusunda da üreticilere yol gösteriyor. Programa ilişkin değerlendirmede bulunan Trouw Nutrition ECA Sürdürülebilirlik Müdürü Dr. Liz Homer, “Çiftçiler, yem üreticileri ve danışmanlar karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyorlar. Ancak bu süreç oldukça karmaşık. Biz de hayata geçirdiğimiz Karbon Ayak İzi Azaltma Programı’yla çiftçilerin hem daha fazla süt üretmesini hem de üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirmelerini amaçladık. Bu kapsamda sunduğumuz uzman desteğinin gelişmiş yemleme ve stratejik yönetimiyle hayvanların yaşam süreleri uzatılırken, verimlilik artırılarak sürdürülebilirlik sağlanacak” dedi. Karbon Ayak İzi Azaltım Programı’nın sahadaki etkilerine dikkat çeken Trouw Nutrition Türkiye Sürdürülebilirlikten sorumlu Teknik Müdür Sedat Gezen ise, şunları söyledi: “Global ölçekte üniversiteler ve çiftliklerle yürüttüğümüz iş birlikleri, programın hem çevresel hem de ekonomik anlamda somut faydalar sağladığını ortaya koyuyor. Örneğin, Nottingham Üniversitesi Süt Merkezi ile yapılan çalışmalar; yem rasyonlarında yapılan değişiklikler, konsantre yem oranının gözden geçirilmesi ve kaba yem kullanımının artırılması sonucunda karbon ayak izinde yüzde 10’luk bir azalma sağlandığını gösterdi. Bu tür uygulamalarla çiftlikler, yalnızca daha sürdürülebilir üretim yapmakla kalmıyor aynı zamanda rasyon planlamalarını daha etkin yönetebiliyor. Günümüzde hayvancılık, çevresel sorumluluğu da içinde barındıran bütünsel bir yaklaşım gerektiriyor. Bu program da çiftçilere verimliliğin yanı sıra iklim dostu uygulamaları benimseyebilecekleri güçlü bir altyapı sunuyor. Sektörün daha dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında bu tür çözümlerin kritik bir rol oynadığına inanıyoruz.” Programın uygulandığı Gleadthorpe Çiftliği’nin elde ettiği kazanımlara da değinen Sedat Gezen, “Bu çiftlikte, rasyondaki soya kabukları yerine daha sürdürülebilir bir seçenek olan şeker pancarı posası kullanılmaya başlandı. Bu değişiklik sayesinde hem maliyet avantajı sağlandı hem de karbon salımı azaltıldı. Bunun yanı sıra, dijital araçlarımız sayesinde sürü yenileme oranlarını azaltmak, ilk buzağılama yaşını düşürmek, buzağılama süresini kısaltmak ve bileşik yem kaynaklı karbon salımını yüzde 6 oranında azaltmak gibi stratejik hedefler belirlenmiş durumda. Çiftliğin toplamda yüzde 13’lük bir karbon azaltımı hedeflediğini görmek, bu programın potansiyelini açıkça gösteriyor." ifadelerini kullandı. Devamını oku>> Görsel: Trouw Nutrition
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 11 SPRAYFO ULTİMO: Sağlıklı buzağı gelişimini doğal yollarla destekleyen ilk buzağı sütü LIFESTART BUZAĞI SÜTÜ ULTIMO
HABER 12 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Tiryaki ve IFC, 39 gıda ve yem tesisi ile Irak’ta gıda güvenliğini sağlayacak Tarım ürünleri tedarik zinciri alanında küresel bir oyuncu olan Tiryaki Agro Holding, Dünya Bankası Grubu üyesi Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile iş birliği yaparak, Irak’ın gıda güvenliğini güçlendirmeye yönelik en kapsamlı özel sektör projelerinden birini hayata geçiriyor. Irak tarımında dönüşüm yaratacak bu proje için imza töreni, 13 Eylül 2025’te Bağdat’ta, IFC’nin Irak’taki 20. kuruluş yıldönümü vesilesiyle düzenlenen özel bir etkinlikte gerçekleşti. Proje kapsamında, Irak’ın dört bir yanındaki 14 şehirde toplam 39 adet Gıda ve Yem Güvenliği Tesisi (FFSC) kurulması hedefleniyor. İlk aşamada, fizibilite çalışmalarıyla çevresel ve sosyal etki değerlendirmeleri gerçekleştirilecek. Bu çalışmaların sonucunda da tarımsal verimliliği artırmak, kayıpları azaltmak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmek amacıyla gerekli altyapı yatırımları ve çiftçilere yönelik eğitim programları hayata geçirilecek. İş birliğinin önemine vurgu yapan Tiryaki Agro CEO’su Süleyman Tiryakioğlu, “Bu girişim, Irak’ın gıda ve yem güvenliğinin yanı sıra bölgesel istikrar için de tarihi bir adımdır. IFC ile kurduğumuz bu güçlü ortaklık, sürdürülebilir üretimi artıracak ve Irak’ın gıda güvenliğine uzun vadeli katkı sağlayacaktır. Bu anlaşma, Tiryaki Agro’nun 60 yıllık tarım ve gıda tedarik zinciri deneyiminin bölgeye aktarılmasında kritik bir kilometre taşıdır” dedi. Kurulacak gıda ve yem tesisleri ağı, Tiryaki Agro Holding ile IFC’nin Irak’taki ikinci büyük projesi olacak. Daha önce iki kurum Basra yakınlarındaki Umm Qasr Limanı’nda bir soya kırım ve mısır depolama tesisi kurmak için iş birliği yapmıştı. 2024 yılında faaliyete geçen bu tesis, yıllık 1 milyon ton üretim kapasitesiyle Irak’ın en büyük özel sektör tesislerinden biri konumunda. Tiryaki Agro, Irak’ın kanatlı yem pazarında kısa sürede yaklaşık yüzde 50 pay elde etti. Tiryaki Agro, önümüzdeki dönemde un, baklagiller ve pirinç işleme hatlarının yanı sıra, yem katkı maddeleri ve aşı tedarikine yatırım yaparak, Irak ve komşu ülkelere hizmet verecek entegre bir tarımsal üretim ve lojistik merkezi oluşturmayı planlıyor. Devamını oku>> DİMES İzmir Fabrikası, süt ürünlerinde AB uygunluk onayı aldı Türkiye’nin önde gelen içecek markalarından biri olan DİMES, İzmir fabrikasında Avrupa Birliği (AB) Süt Ürünleri İhracatı Uygunluk Süreci çalışmalarını tamamladı. Avrupa ülkelerine 2000’li yılların başından bu yana meyve suyu ürünleri ile ihracat yapan DİMES, süt ve süt ürünleri ihracatı için gerekli belgelendirme sürecini de eksiksiz tamamladı. Avrupa Birliği normlarına uygun üretim konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen yoğun denetim süreçlerinde DİMES, Bakanlık Heyetinin ziyareti ve raporu sonrası İzmir Tarım İl Müdürlüğünün takip kontrolleri sonunda denetimlerden eksiksiz geçti. DİMES böylece, resmi tanımıyla “Avrupa Birliği Ülkelerine İhracat Amaçlı Onaylanacak Süt İşletmelerinin Kontrol Prosedürü” uyarınca, ilgili onay belgesini aldı. Devamını oku>> Fotoğraf: Capricorn Studio I Shutterstock
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 13 KALSİYUM HUMOFOSFAT www.phosphea.com Yemdek fosfat kullanım oranını azaltır Çevreye fosfat salınımını azaltır KALSİYUM HUMOFOSFAT Ortalama günlük canlı ağırlık artışı (adg) ve yem dönüşüm oranının (fcr) stab l zasyonuna katkı sağlar PHOSPHEA - 27, Avenue Frankl n Roosevelt - 35400 SAINT-MALO - FRANCE FOSFAT DÜNYASINDA ÇIĞIR AÇAN YENİLİK İLETİŞİM PHOSPHEA nnovates #PhospheaInnovates HumIPHORA ; Phosphea’nın tecrübel tekn k ek b tarafından yüksek kal tel ve en üst düzey em l me sah p fosfat tedar k amacıyla gel şt r lm ş kend ne özgü organo-m neral yapıya sah p fonks yonel b r yem katkıdır. HumIPHORA Phosphea’nın EVOLUTION sers ne kals yum humofosfat olarak katılmış ve Avrupa Hayvan Yem kaydında (008979-EN) l stelenmekted r. • P: 22% • Ca: 15% • pH: 3 • Part kül büyüklüğü : 0.2 - 1.4mm Türk ye Tekn k Satış Müdürü-Ugur Karap cak | ugur.karap [email protected]
HABER 14 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Skretting Türkiye‘den “Nutra Supreme” Transfer Yemi Dünyanın en büyük su ürünleri yem üreticilerinden biri olan Skretting, gökkuşağı alabalıklarının tatlı sudan deniz suyuna taşınması sürecinde yaşanan zorluklara yönelik geliştirdiği yeni ürünü Nutra Supreme transfer yemini Türkiye’deki balık yetiştiricilerinin beğenisine sundu. Gökkuşağı alabalıklarının tatlı sudan deniz suyuna geçişi, mineral ve su dengesini korumak için solungaçlarının iyon emiliminden salgılama sürecine geçmesini gerektiriyor. Alabalıklar farklı bir tuzluluk ortamına taşındığında solungaçlarda iyon taşıyıcıların davranışı da dahil olmak üzere çeşitli değişikliklerin meydana geldiği bilimsel olarak gösterilmiş durumda. Fizyolojik stresin yanı sıra, gökkuşağı alabalığının taşınması çeşitli travmatik olaylarla sonuçlanabiliyor. Bu stres faktörleri arasında yakalama, yükleme, araçlarla taşıma, ani hipoksik stres, transfer ve kafeslere aktarım süreci ile stoklama bulunuyor. Transfer süreci, salmonidlerde ciddi bir stres tepkisine yol açabiliyor. Balıklarda stresle ilişkili kortizol salınımı bağışıklık fonksiyonunu baskılayarak deniz suyunu tolere etme yeteneklerini, büyümelerini ve hayatta kalmalarını olumsuz etkileyebiliyor. Türkiye’de taşıma süresi 1 ila 16 saat arasında değişiyor ve bu süreçte toplam biyokütlenin %5 ila %25’i ölebiliyor. Balık ölümlerinin %60’ı hastalık, yara veya adaptasyon eksikliğine bağlanıyor ve ölümlerin büyük bölümü transferden sonraki ilk haftalarda gerçekleşiyor. Skretting AI’da yıllar süren araştırma ve geliştirme çalışmalarının ardından piyasaya sunulan Nutra Supreme, balıkların transfer sürecindeki beslenmesini destekleyerek antioksidan kapasitesini artırıyor, adaptasyonlarını hızlandırıyor ve iştahlarını normale döndürerek sağlıklı beslenmelerini sağlıyor. Ayrıca Nutra Supreme’in Karadeniz transferinden sonra balıkların büyümesi üzerinde olumlu etkiler gösterdiği belirtiliyor. Nutra Supreme ile beslenen balıkların mukusundaki bağışıklık aktivitesinin, antimikrobiyal özellik sayesinde üç kat daha fazla olduğu bildiriliyor. Araştırmalar, balıkların deniz suyuna aktarılmadan önce 6 hafta ve aktarıldıktan sonra 6 hafta boyunca Nutra Supreme ile beslenmesinin deri sağlığını iyileştirdiğini, aktarım sonrası iştahlarını optimize ettiğini, stresi azalttığını ve büyüme performanslarını artırdığını ortaya koydu. Skretting Türkiye, transfer yeminin sektördeki ihtiyaçlara yönelik yenilikçi bir çözüm sunduğunu ifade etti. Devamını oku>> Skretting, gökkuşağı alabalıklarının tatlı sudan deniz suyuna geçişinde yaşanan yüksek kayıplara Nutra Supreme transfer yemiyle çözüm getiriyor. Fotoğraf: Skretting
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 15
HABER 16 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Yeni bir aşı, sığırları şap hastalığından koruyor RNA tabanlı aşılar ve terapötikler geliştirmeye odaklanan ABD merkezli bir firma olan Tiba Biotech LLC, şap hastalığına karşı geliştirilen yeni aşının etkinliğini değerlendirdiği deneme çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Almanya’daki Friedrich Loeffler Enstitüsü tarafından yürütülen denem çalışmasında, aşının hem humoral bağışıklık yanıtları üzerindeki etkisi hem de doğrudan virüse maruz kalma durumunda koruyuculuğu değerlendirildi. Çalışma, aşılanan tüm hayvanların tamamen korunduğunu ve viral yayılma veya yan etki belirtisi göstermediğini ortaya koydu. Aşı, Avustralya’daki Elizabeth Macarthur Tarım Enstitüsü ve Yeni Güney Galler Üniversitesi RNA Enstitüsü ile yürütülen uluslararası bir iş birliği kapsamında Tiba araştırmacıları tarafından geliştirildi. Projeye Avustralya NSW Tarım ve Bölgesel Kalkınma Departmanı (DPIRD) ile Meat & Livestock Australia (MLA) destek verdi. Şap hastalığı, son zamanlarda Avrupa’da görülen salgınlar ve Afrika, Asya ve Orta Doğu’nun bazı bölgelerinde endemik olarak yayılmasıyla, küresel bir tehdit olmaya devam ediyor. Avustralya Tarım ve Kaynak Ekonomisi ve Bilimleri Bürosu (ABARES) tarafından yapılan modelleme, bir salgının Avustralya ekonomisine 80 milyar Avustralya dolarına mal olabileceğini tahmin ediyor. Meat & Livestock Australia Genel Müdürü Michael Crowley, “Avustralya’ya yakın ülkelerde şap hastalığı görülmektedir ve bu hastalık, potansiyel biyogüvenlik riskleri açısından sektörün öncelikli gündem maddesidir” diyor. Devamını oku>> Fotoğraf: Freepik Şenpiliç, gıdanın geleceği için akademiyi destekliyor Türkiye’nin önde gelen entegre piliç eti üreticilerinden Şenpiliç, gıda güvenliği ve kalitesinin en kritik bileşeni olan gıda mikrobiyolojisi alanındaki en güncel bilimsel gelişmeleri desteklemek amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) iş birliğinde düzenlenen Türkiye 2. Gıda Mikrobiyoloji Kongresi’nin ana sponsorları arasında yer aldı. Gıda mikrobiyolojisindeki yeniliklerin ve çözüm odaklı yaklaşımların masaya yatırıldığı kongre, akademisyenlerin, sektör profesyonellerinin, araştırmacıların ve öğrencilerin yoğun katılımıyla İTÜ Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Gıda Sektöründe Riskler ve Fırsatlar” oturumunda İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esra Çapanoğlu Güven’in sorularını yanıtlayan Şenpiliç Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Faik Üçer, sektördeki en önemli fırsatın sürdürülebilirlik olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Bitkisel proteini çok kısa sürede azami verimlilikte daha katma değerli olan hayvansal proteine dönüştürüyoruz. Bu çevrimi; yemden kuluçkaya, üretimden nihai tüketiciye ulaşana dek izlenebilir bir süreçle gerçekleştiriyoruz. Ayrıca sıfır atık felsefesiyle çalışan bir entegrasyon modelimiz var. Piliç etinin üretim aşamasında insan tüketimine uygun olmayan tüm kısımlar, evcil hayvan endüstrisi, balık yemi, gübre, biyogaz ve kozmetik sektörlerinde değerlendirilerek yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Çoğunlukla dışa bağımlı olunan bu yan ürünler sayesinde aynı zamanda önemli bir dış açığın önüne geçilmesine de katkı sağlıyoruz. Şu an Türkiye, dünya tavuk eti üretiminde 8. sırada yer alıyor. Sektörümüz gerek sürdürülebilirlik açısından gerekse sahip olduğu bu yüksek kapasiteyle ülkemizin gıda arz güvenliğinde için kritik bir rol taşımaktadır.” Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 17
HABER 18 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 BioMar, su altı somon çiftlikleri için Power H2O’yu piyasaya sürdü Norveç’in Trondheim şehrinde, 19-21 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen AquaNor 2025 fuarında BioMar, su altı besleme sistemlerine özel yeni yem çözümü Power H2O’yu piyasaya sürdü. BioMar, bu yeni formülasyonun somon çiftçilerine, gelişmiş su altı sistemlerinin eşsiz koşullarında daha iyi performans gösteren bir pelet sunduğunu vurguluyor. BioMar’ın uzun süredir başarıyla kullanılan Power serisine dayanan Power H2O, su altı pelet dağıtımına uygun özel bir formül ve geliştirilmiş fiziksel özellikler sunuyor. Açıklamaya göre yeni ürün, su altında uzun süre kalma, yüksek su basıncı ve derinlikteki farklı çevresel koşullar gibi su altı besleme sistemlerinin özel gereksinimlerini karşılıyor. BioMar Somon Yemi Ürün Yöneticisi Ewan Cameron, yeni ürün için şunları ifade ediyor: “Su altı besleme sistemlerinin kullanımı, yeni bir dizi zorluk getiriyor ve buna uygun yemler gerektiriyor. Sağlam pelet dayanıklılığı ile mükemmel sindirilebilirlik ve minimum besin kaybını bir araya getiren Power H2O, bu sistemleri benimseyen somon yetiştiricileri için ideal bir yemdir.” Somon yetiştiricileri, gürültü, mikroplastik ve enerji kullanımını azaltan su altı besleme sistemlerini giderek daha fazla kullanıyor. Su altında besleme, deniz bitlerine maruz kalma riskini de azaltıyor. Ancak su altı beslemesi, peletlerin zarar görme ve besin kaybı riskini artırabiliyor. BioMar, Power H2O’nun pelet bütünlüğünü mavnalardan balığın ağzına kadar koruyacak şekilde tasarlandığını, böylece çiftçilerin yem yatırımını korurken büyüme ve sağlık açısından tutarlı sonuçlar elde etmelerini sağlayacağını açıkladı. BioMar Grup Somon Başkan Yardımcısı Paddy Campbell ise, “Yapılan ilk testler, geleneksel yemlerin su altı sistemlerinde dağıtıldığında temel besinlerini hızla kaybedebildiğini gösterdi. Power H2O ile yem peletlerinin kalitesini besleme süreci boyunca korumaya odaklandık. Bu değişiklik, önemli bir fark yaratabilir.” ifadelerini kullandı. Devamını oku>> Borsa meydanında su ürünleri sektörü ve balıkçılık konuşuldu İstanbul Ticaret Borsası’nın Güvenilir Ürün Platformu desteği ile aylık olarak düzenlediği “Borsa Meydanında Sektörler Konuşuyor” toplantılarında Ağustos ayında “Su Ürünleri Sektörü ve Balıkçılık” konuşuldu. 20 Ağustos 2025 Çarşamba günü İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap’ın açılış konuşması ile başlayan etkinliğin moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak yaptı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan ve Su Ürünleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Yıldırım, online düzenlenen panelde konuşmacı olarak yer aldı. Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 19
HABER 20 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Norveçli kopepod üreticisi, kapasitesini üçe katladı Deniz akuakültürü için canlı Acartia tonsa Kopepod (copepod) yumurtalarının dünyadaki lider üreticilerinden CFEED, Norveç’in Vanvikan kentindeki genişletilmiş üretim tesisini resmen açtı. Firmaya göre, son teknoloji ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine yapılan bu büyük yatırım, CFEED’i küresel akuakültür devriminin ön saflarına yerleştiriyor ve endüstrinin doğal, yüksek kaliteli canlı yem çözümlerine artan talebini karşılıyor. Genişletilen tesis, deniz akuakültüründe önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Üretim kapasitesi, kopepodların canlı başlangıç yemi olarak hızla artan küresel talebini karşılamak için üçten fazla artırıldı. CFEED’in Acartia tonsa kopepodları, dünya çapındaki kuluçkahaneler tarafından balık larvaları için optimal beslenme çözümü olarak kabul edildi ve geleneksel alternatiflere kıyasla üstün büyüme oranları, geliştirilmiş hayatta kalma oranı ve minimum çevresel etki sunuyor. “Sadece üretimi ölçeklendirmiyoruz, endüstrinin benzeri görülmemiş verimlilik ve sürdürülebilirlik seviyelerine ulaşmasını sağlıyoruz” diyen CFEED CEO’su Tore Remman, şunları aktarıyor: “Norveç Akuakültür Bakanlığı’nın bugünkü ziyareti ve genişletilmiş tesisimizin açılışı, CFEED ve küresel akuakültür endüstrisi için yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor. Teknolojimiz ve sürdürülebilirliğimiz, sadece Norveç’in deniz inovasyonundaki liderliğini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında daha sağlıklı, daha sürdürülebilir balık yetiştiriciliğini de destekliyor.” Yeni üretim hattı, en yüksek kalite standartlarını korurken sürdürülebilirliği artıran devrimci mikroalg yetiştirme teknolojisini tanıtıyor. CFEED Satış ve Pazarlama Direktörü Linn Baardsgaard, bu konuda şunları vurguluyor: “Yeni üretim hattımızdaki büyük teknolojik atılım, mikroalgleri daha kontrollü ve sürdürülebilir bir şekilde nasıl ürettiğimizdir. Bu, kopepodlarımızı dünya çapındaki kuluçkahaneler için bu kadar değerli kılan istisnai beslenme profilini korumamızı sağlıyor.” Devamını oku>> UTRIX, Ürdün hayvan besleme pazarına açılıyor Ürdün pazarına açıldığını resmi olarak duyuran Lübnan merkezli yem katkı şirketi UTRIX, bu genişlemenin şirketin bölgesel büyüme yolculuğunda önemli bir dönüm noktasına işaret ettiğini vurguladı. Firma, lansmanı Eylül ayında Lübnan’daki merkezinde düzenlediği üç günlük bir etkinlik programıyla kutladı. Etkinliğe, Ürdün kanatlı sektörünün yaklaşık %90’ını temsil eden 24 sektör temsilcisi katıldı. Katılımcılar teknik oturumlar, iş birliği fırsatları ve Zahlé’deki üretim tesisine yapılan rehberli bir ziyaret ile ağırlandı. “Ürdün’den iş ortaklarımızı ve müşterilerimizi ağırlamaktan gurur duyuyoruz ve bu pazarla olan bağlılığımızı daha da güçlendirmek istiyoruz,” diyen UTRIX Pazarlama Direktörü Dr. Wael Abdelrahman, şunları ekledi: “Misyonumuz basit: Yenilikçi çözümler ve hizmetler aracılığıyla üreticilerin daha sağlıklı ve sürdürülebilir hayvansal üretim yapmalarına yardımcı olmak. Yerel üretim sayesinde müşterilerimize hızlı teslimat, sürekli tazelik ve güvenilir kalite sunabiliyoruz.” Program, iki gün süren teknik sunumları ve bir gün süren fabrika ziyaretini içerdi. Konuklar, UTRIX’in GMP+ üretim standartlarını ve kalite sistemlerini yerinde görme fırsatı buldu. UTRIX, kendisini Lübnan’da ve MENA bölgesinde GMP+ sertifikalı tek yem katkı üreticisi olarak konumlandırıyor. Devamını oku>> Fotoğraf: Utrix
ÖZEL HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 21 Ak Ziraat, yem karma makinesi standartlarını Hardox® HiAce ile yükseğe taşıyor Yem karma makineleri, modern hayvancılık işletmelerinde verimli ve dengeli besleme için kritik bir rol üstleniyor. Ancak, yüksek nem ve asit içeriğine sahip silaj ve benzeri biyokütlelerin işlenmesi sırasında oluşan kimyasal aşındırıcı etkiler ise bu makinelerin en zayıf noktalarından birini oluşturuyor. Sonuç olarak bu durum hem bakım maliyetlerini artırıyor hem de ekipmanın ömrünü kısaltıyor. Bu problemleri saptayan ve çözümü için ürün geliştirme çalışmaları yapan Ak Ziraat, yem karma makinelerinin en yoğun aşınmaya ve korozyona maruz kalan bölgelerinde Hardox® HiAce kullanarak ciddi bir gelişme elde etti. ARTIK KOROZYONA YER YOK Bir müşteriden aldıkları “yem karma makinelerinde paslanmaz çelik kullanımı” önerisi üzerine inovasyon arayışına girdiklerini ifade eden Ak Ziraat Yöneticisi Gökhan Ayhan, ürün geliştirme çalışmaları sonucunda SSAB yetkililerinden teknik bilgi aldıklarını belirtti. Ayhan, Hardox® HiAce aşınma plakasıyla tanışma sürecini şöyle anlattı: “İlk olarak kendini çoktan kanıtlamış olan Hardox® HiAce aşınma plakasını bize tanıttılar. Görüşmede varsayımlar ile değil, net veriler ve örneklerle karşılaştık. Bu bizim için çok önemliydi. En dikkat çekici örneklerden biri, Hardox HiAce’in 4 sene boyunca deniz suyuna karşı direnç göstermiş olmasıydı. Çünkü ürünümüz genellikle mısır silajında kullanılıyor ve bu silaj 3.8 ila 4.1 arasında değişen önemli bir pH değerine sahip. Biz de bir müşterimizden gelen paslanmaz çelik önerisiyle başladığımız ÜR-GE çalışmalarımız için en uygun ürünün Hardox® HiAce olduğuna karar verdik ve üretim aşamasına geçtik.” Düşük pH’lı biyokütlelerin yol açtığı korozyon ve aşınma sorunlarına çözüm arayan Ak Ziraat, bu ihtiyacını Hardox® HiAce ile karşıladı. Ak Ziraat yem karma makinelerinin en kritik bölgelerinde kullandığı 425-475 HBW Brinell sertliğe sahip Hardox® HiAce ile asidik ortamlarda yüksek korozyon direnci ve mekanik aşınmaya karşı güçlü dayanım sağlıyor. Böylece, önceki yem karma makinelerine oranla minimum %50 ekstra kullanım ömrü sunuyor. Fotoğraf: Hardox
ÖZEL HABER 22 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 SONUÇLAR YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ Hardox® HiAce aşınma plakasının bükülebilirlik özelliği Hardox® 450 ile aynıdır ve diğer tüm Hardox® ailesi ürünleriyle aynı proseste işlenebilir. Hardox ailesinin hem korozyon hem de aşınma gibi iki ciddi etkiye karşı dayanıklı ürünü Hardox® HiAce ile çalışmaya karar veren Ak Ziraat, bir sonraki adım olarak mevcut prosesiyle farklı bir ürünü işleme aşamasına geçti. Hardox® HiAce’in üretim proseslerindeki performansını değerlendiren Gökhan Ayhan, aşınma plakasını 8mm kalınlığında kullandıklarını ve işleme performansı konusunda çekinceleri olmasına rağmen çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Ayhan, konuya şöyle açıklık getirdi: “Ürüne yabancı olduğumuz için üretim öncesi özellikle bükülme performansı konusunda çekincelerimiz vardı. Nihayetinde Hardox® aşınma plakaları damperler gibi yüksek mukavemet gerektiren ürünlerde kullanılıyor. Formu bozulsa bile tekrar eski formuna döner diye düşünmüştük. Ancak sadece uyguladığımız basınç değerini yükselterek aynı proses ile istediğimiz formları yakalayabildik. Kafamızdaki soru işaretleri ortadan kalktı ve aldığımız sonuçlar çok güzeldi.” DOĞRU BİLGİ, DOĞRU ÇÖZÜM Üretim sürecinde SSAB teknik ekibinden sağlanan desteğin, Hardox® HiAce aşınma plakasının doğru işlenmesinde kritik rol oynadığını sözlerine ekleyen Gökhan Ayhan, özellikle kaynak prosesi, kullanılacak uygun kaynak teli seçimi gibi üretim için hayati öneme sahip konularda sunulan yönlendirmelerin, ürün geliştirmenin doğruluğuna ve verimliliğine etki ettiğini kaydetti. Ayhan, “Yeni ve teknik olarak yabancı olduğumuz bir üründe, sorularımıza net yanıtlar alabilmek bizim için çok değerliydi. SSAB ile çalışmak, sürecin belirsizliğini ortadan kaldırdı ve doğru çözümlere ulaşmamızı sağladı,” dedi ve çözüm ortaklığının altını çizdi. HiAce İLE STANDARTLAR YENİDEN BELİRLENDİ Hayvancılık çiftliklerinde ciddi yatırımlar yapılıyor ve kısa vadeli ürünler genellikle tercih edilmiyor. Hardox® HiAce’in kullanım ömrünü uzatması, Ak Ziraat firması için diğer tercih sebeplerinden birini oluşturmuş. Minimum %50 ekstra kullanım ömrü ile yeni yem karma makinelerinin sektördeki çıtayı yükseğe çekeceğine inanan Gökhan Ayhan, “Amaçlarımızdan biri de kullanım ömrünü uzatmaktı. Yem karma makinelerinin yapısından dolayı aşınma fazla olur. Dolayısıyla kullanım ömrü de paralel olarak etkilenir. Yem karma makineleri parça değişimi ile tekrar kullanıma devam edilecek ürünler değildir. Dolayısıyla ürünü baştan en sağlam ve uzun ömürlü yapmak durumundasınız.” dedi. Ak Ziraat, Hardox® HiAce ile elde edilen avantajları şu şekilde sıralıyor: • 3.8 ila 4.1 gibi düşük pH değerli asidik çalışma koşullarına üstün korozyon direnci • 425-475 HBW Brinell sertliği ile aşınmaya karşı yüksek direnç (Hardox® 450 ile aynı mükemmel mekanik özellikler) • Yem karma makinelerinin kullanım ömründe minimum %50 artış Devamını oku>> Fotoğraf: Hardox Fotoğraf: Stockonya | Shutterstock
ÖZEL HABER YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 23 Yem karma makinelerinde Hardox® HiAce, korozyona bağlı aşınmaya karşı dayanıklıdır Hardox® HiAce, asidik veya nemli ortamlardaki aşındırıcı malzemelerden kaynaklanan korozyona bağlı aşınmayla başa çıkmak için özel olarak tasarlanmış yeni bir çeliktir. Üstelik kullanım alanı sadece yem karma makineleriyle sınırlı değil. Korozyona bağlı aşınma, geri dönüşüm, madencilik ve taş ocakları, proses sanayi, atık toplama ile ahşap, kağıt ve selüloz endüstrilerinde de yaygın olarak görülür. Daha yüksek sertlik ve mukavemet sayesinde Hardox® HiAce, korozyona bağlı aşınmanın yaşandığı ortamlarda paslanmaz çeliğe kıyasla hem kullanım ömrü hem de maliyet açısından üstün performans sunar. hardox.tr
HABER 24 YEM & KATKI DERGİSİ Eylül - Ekim 2025 Entegre piliç eti üreticisi, üç büyük eğitim projesini hayata geçirdi Eğitimi toplumsal kalkınmanın temeli olarak gören beyaz et sektörünün öncülerinden Şenpiliç, kurucusu ve Onursal Başkanı Haşim Gürdamar’ın vizyonuyla toplumsal gelişime katkı sunan projelere imza atmayı sürdürüyor. 2024 ve 2025 yıllarında tamamlanan üç önemli eğitim yatırımı, üniversite ve ilkokul düzeyinde çok sayıda öğrencinin daha modern, erişilebilir ve güvenli bir eğitim ortamına kavuşmasını sağladı. Şirketin ilk projesi, Sakarya Üniversitesi bünyesindeki Diş Hekimliği Fakültesi için inşa edilen ek bina oldu. 2024 yılında tamamlanan bu bina, üniversitenin eğitim altyapısını güçlendirmek ve öğrenci kapasitesini artırmak amacıyla hayata geçirildi. Çağdaş mimari standartlara uygun şekilde inşa edilen yapı, öğrencilerin daha nitelikli bir öğrenim deneyimi yaşamasını hedefliyor. İkinci proje, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kampüs alanında yer alan yeni kız öğrenci yurdu oldu. 2024 yılında inşaatı tamamlanan ve 2025 yılı Eylül ayında öğrenci kabulüne başlayacak olan yurt, özellikle şehir dışından gelen kadın öğrencilerin barınma ihtiyacına çözüm sunmayı amaçlıyor. Bu proje, fırsat eşitliği temelinde tasarlandı ve yükseköğretimde kadınların güçlenmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Şenpiliç’in en kapsamlı projelerinden biri ise Osmaniye’de hayata geçirildi. 2023 depremlerinde yıkılan İstiklal İlkokulu’nun yerine, Türk Eğitim Vakfı (TEV) koordinasyonuyla yeni bir okul binası inşa edildi. Yapımına Temmuz 2024’te başlanan okul, Mart 2025’te tamamlanarak teslim edildi ve aynı yıl içinde yeniden öğrenci kabulüne başladı. Şenpiliç, bu projenin tüm inşaat finansmanını üstlenerek, bölgedeki eğitimin kesintisiz devam etmesini sağladı. Devamını oku>> Biochem, Orta Asya’daki varlığını güçlendiriyor Yem katkıları ve besin takviyeleri konusunda uzman, yenilikçi bir hayvan besleme şirketi olan Biochem, Kazakistan’ın Almatı kentindeki yeni ofisinin açılışını duyurdu. Şirketin açıklamasına göre bu genişleme, Biochem’in Orta Asya’daki varlığını güçlendirerek daha hızlı teslimat ve bölgedeki müşteriler ve iş ortakları için daha etkin saha desteği imkânı sağlayacak. “Almatı ofisimizi kurmak, Orta Asya’daki müşterilerimize ve iş ortaklarımıza daha yakın olmamızı sağlayan stratejik bir dönüm noktasıdır” diyen Biochem Doğu Avrupa Bölge Satış Koordinatörü Davlatali Davlyatov, yeni ofisin önemini şöyle özetliyor: “Yerel bir ekip ve yerel stok ile daha hızlı teslimat yapabilir, daha hızlı yanıt verebilir ve çözümlerimizi bu dinamik pazarın özgün ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliriz.” Yeni ofis, yerel bir depo ile destekleniyor. Bu sayede teslimatlar hızlanacak ve pazar, güvenilir distribütörler ile doğrudan müşteri etkileşimi üzerinden desteklenecek. Şirket, yeni ofisi, yüksek büyüme potansiyeline sahip bölgelere yapılan yatırımların ve sürdürülebilir, uzun vadeli iş birliklerine olan bağlılığın bir göstergesi olarak öne çıkarıyor. Bölge Satış Koordinatörü Davlyatov, “Müşterilerimiz hız, netlik ve tutarlı sonuçlar bekliyor” diyor ve ekliyor: “Distribütörlerle uzun süredir devam eden ilişkilerimizi yerel varlığımızla birleştirerek hizmet kalitesini artırıyoruz. Böylece müşteriler ihtiyaç duydukları ürün ve çözümleri tam da ihtiyaç duydukları anda elde edebilecekler.” Devamını oku>> Fotoğraf: Freepik
www.yemvekatki.comRkJQdWJsaXNoZXIy MTUxNjkxNQ==