Kasım - Aralık 2025 Yıl: 5 Sayı: 29 Yem Katkı ULUSLARARASI HAYVAN YEMİ VE YEM KATKILARI DERGİSİ Dr. Vincent Jacquier, Agrifirm Polifenollerin Gücü: Serbest radikallere karşı koymak Özgür Gültekin, Adisseo IMEA Bilimsel besleme IMEA’da yükselişte: Adisseo’dan bölgeye yakın bakış Jolien van Soest, Orffa Additives BV Sürdürülebilirliği artırmak için sıklıkla göz ardı edilen bir çözüm Hayvan Beslemede Esansiyel Yağlar ve Küresel Pazar Durumu Pazar Raporu: Çiftlik Hayvanlarında Bağırsak Sağlığı Sayı Odak: www.yemvekatki.com
Türkiye hayvancılık sektörü, son yıllarda hem ekonomik dalgalanmalarla hem de artan üretim maliyetleriyle ciddi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Özellikle yem fiyatlarındaki değişkenlik, üreticileri artık sadece maliyet düşürmeye değil, aynı zamanda mevcut kaynaklardan maksimum verim almaya mecbur bırakıyor. Bu yeni ekonomik denklemde, hayvanlarda bağırsak sağlığı, sadece bir refah kriteri olmaktan çıkıp, işletme karlılığının ve uzun vadeli sürdürülebilirliğin kilit taşı haline geliyor. Bağırsak bütünlüğü zayıflamış bir hayvanın tükettiği yemi ete veya süte dönüştürme kabiliyeti, ciddi oranda azalır. Bu durum, büyüme performansını yavaşlatır ve bağışıklık sistemini baskılayarak hayvanı hastalıklara karşı savunmasız kılar. Uzmanlar, sahada gözlemlenen büyük ekonomik kayıpların çoğunun, genellikle fark edilmeden ilerleyen bağırsak sorunlarından kaynaklandığını dile getiriyor. Bu gerçekler ışığında, sektör artık sadece antibiyotiklere dayalı geleneksel tedavi yöntemlerinden vazgeçiyor. Bunun yerine, probiyotikler, prebiyotikler, organik asitler, enzimler ve fonksiyonel bitkisel özler gibi yenilikçi ve destekleyici çözümlere dayanan modern bağırsak sağlığı stratejileri benimseniyor. Yürütülen saha çalışmaları ve üretim verileri, doğru ve titiz bir bağırsak yönetimi uygulandığında, yem dönüşüm oranlarının belirgin şekilde iyileştiğini, günlük canlı ağırlık artışlarının yükseldiğini ve dolayısıyla sürü sağlığının çok daha stabil olduğunu gösteriyor. Bu teknik iyileşmeler, daha düşük birim üretim maliyeti, daha yüksek ürün kalitesi ve daha dayanıklı bir ticari yapı anlamına geliyor. Bununla birlikte, günümüzde yetiştiricilerin ihtiyacı olan şey tekil bir katkı maddesi değil; bütüncül bir yönetim felsefesidir. Başarılı bir bağırsak sağlığı programı, yalnızca yem katkılarıyla sınırlı kalmaz. Aynı zamanda yem ham maddesi kalitesi, sıkı hijyen protokolleri, su dezenfeksiyonu, mikotoksin risk yönetimi ve rasyonun doğru tasarımı gibi tüm unsurları kapsayan, birbirini tamamlayan bir zincir oluşturur. Yem & Katkı Dergisi olarak biz de bu sayımızda, hayvancılıkta verimlilik ve sağlık köprüsünü kuran bağırsak sağlığı konusundaki bilimsel yenilikleri ve işletme ölçeğindeki pratik uygulama tecrübelerini mercek altına aldık. Uzman isimlerin kaleme aldıkları içeriklerin, sektörün daha sağlam ve sağlıklı bir üretim modeline geçişine destek olmasını umarız. Bir sonraki sayıda buluşmak üzere… @feedandadditive @yemvekatki Feed & Additive Yem & Katkı EDİTÖR Hayvancılıkta Verimliliğin ve Dayanıklılığın Teminatı: Bağırsak Yönetimi Derya Gülsoy YILDIZ Yayıncı Muhammed Akatay akatay@feedandadditive.com Genel Yayın Yönetmeni Derya Gülsoy Yıldız derya@feedandadditive.com Editör Zeynep Demirkaya editor@feedandadditive.com Reklam Koordinatörü Özlem Akatay ozlem@feedandadditive.com İletişim & Pazarlama Berfin Onğulu berfin@feedandadditive.com SM Pazarlama Lisa Atakul marketing@feedandadditive.com Sanat Yönetmeni Burak Varol graphic@feedandadditive.com Dağıtım ve Data Sorumlusu Amine Şengün info@threeplusmedia.com Atatürk Mah. Metropol İstanbul Sitesi C1 Blok No: 376 Ataşehir/İSTANBUL Tel: 0 850 220 5064 E-Mail: info@yemvekatki.com Web: www.yemvekatki.com Yayın Türü: Süreli (İki ayda bir) Tüm telif hakları Three Plus Medya’ya aittir. © Yayıncının yazılı izni alınmadan kısmen veya tamamen çoğaltılması yasaktır. *SORUMLULUK REDDİ: Dergide yayınlanan makalelerde ifade edilen görüşler ve fikirler, Yem & Katkı Dergisi’nin Baş Editörü, Editörleri, Yayın Kurulu veya Yayıncısının değil, yazar(lar)ın bakış açısını yansıtır. Baş Editör, Editörler, Yayın Kurulu ve Yayıncı bu tür durumlarda sorumluluk veya yükümlülük kabul etmez. Yayıncı, dergide yer alan içeriklerin ve verilerin doğruluğu veya eksiksizliği konusunda herhangi bir garanti vermemekte ve beyanda bulunmamaktadır. Dergide yayınlanan içeriklerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. İlanların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Derginin tamamının veya bir kısım içeriğinin kullanımından doğacak herhangi bir zarardan, yayıncı ve yazar sorumlu tutulamaz.
Enterik Strese Karşı Direnci Optimal Hale Getirir Refahı Arttırır Emisyonları Azaltır Besin Maddesi Kullanımına Yardımcı Olur Optimal bağırsak sağlığı söz konusu olduğunda mikrobiyom, eseri mükemmel uyumla seslendiren bir orkestra gibi işlev görmelidir. Bu orkestrayı yöneten, kendi türünde benzersiz bir ilk oluşturan Hassas Biyotik ürünü Symphiome™’dur. Symphiome™’un benzersiz etki mekanizması, mikrobiyota bileşiminden bağımsız olarak, emilmemiş amino asitleri ve sızan konak proteinini detoksifiye eden kanatlı mikrobiyomunun intrensek metabolik fonksiyonlarını arttırır. Symphiome™, kanatlılarınızın enterik strese karşı direncini optimize eden, besin maddesi kullanımına yardımcı olan, refahı arttıran ve emisyonları azaltan kendi türündeki ilk Hassas Biyotiktir. Symphiome™ Hassas bir şekilde yönetilen mikrobiyom Daha fazla bilgi için: dsm-firmenich.com/anh
İÇİNDEKİLER 44 DENIZ YOSUNU KARIŞIMLARI: GÜÇLÜ BAĞIRSAK SAĞLIĞI İÇİN DOĞAL ÇÖZÜM Declan Hanniffy & Rafaela Kava, Ocean Harvest Technology 42 POLİFENOLLERİN GÜCÜ: SERBEST RADİKALLERE KARŞI KOYMAK Dr. Vincent Jacquier, Agrifirm 32 BAĞIRSAK SAĞLIĞI VE UZUN ÖMÜR IÇIN DOĞAL ÇÖZÜMLER Dr. Iris Wortmann & Anne Möddel & Dr. Bernhard Eckel, Dr. Eckel Animal Nutrition 35 HAYVANCILIKTA YEM KALİTESİ İLE BAĞIRSAK SAĞLIĞI ARASINDAKİ KRİTİK İLİŞKİ Anitox 38 ESANS YAĞLAR BAĞIRSAK MİKROBİYATASINI İYİLEŞTİRİYOR Serap Can, Pilyem Gıda Tarım & Prof. Dr. Ladine Baykal Çelik, Çukurova Üniversitesi 30 SAYI ODAK ÇİFTLİK HAYVANLARINDA BAĞIRSAK SAĞLIĞI
İÇİNDEKİLER 52 DİYET LİZİN MİKTARI ARTIRILMIŞ TURBO ŞARJ RASYONLARI Dr. Laura Niehues, Balchem Animal Nutrition & Health MAKALELER 56 MINERAL BESLEME: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ARTIRMAK İÇIN SIKLIKLA GÖZ ARDI EDİLEN BİR ÇÖZÜM Jolien van Soest, Orffa Additives BV 61 SÜT HAYVANCILIĞINDA SÜRDÜRÜLEBILIRLIĞIN OPTIMIZASYONU: AMİNO ASİT DENGELEMESİ Kemin EMENA Ruminant Ekibi SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Trouw Nutrition, süt ineklerinde doğru mineral dengesine dikkat çekiyor 8 Skretting, balık refahına yönelik yeni fonksiyonel yemini tanıttı 14 EW Nutrition, Afrika ve Orta Doğu’nun büyüyen kanatlı sektörüne yön veriyor 16 Lallemand, ruminantların sindirim sağlığına yönelik bir program başlatıyor 18 dsm-firmenich ve Bayer, sürdürülebilir hayvancılık için bir araya geldi 22 Adisseo, IMEA SmartSchool 2025’te ruminant beslemede bilimi pratiğe taşıdı 12 Kanatlı sektörü, 200 milyon dolarlık ihracat için Çin’den izin bekliyor 10 HABERLER PAZAR RAPORLARI HAYVAN YEMI KAROTENOIDLERI VE GLOBAL PAZAR DURUMU 72 HAYVAN BESLEMEDE ESANSIYEL YAĞLAR VE KÜRESEL PAZAR DURUMU 64 BİLİMSEL BESLEME IMEA’DA YÜKSELİŞTE: ADISSEO’DAN BÖLGEYE YAKIN BAKIŞ Özgür Gültekin, Adisseo IMEA RÖPORTAJ 48
HABER 6 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 dsm-firmenich, Gebze’deki yem kalitesi çalıştayında müşterileriyle buluştu Hayvan besleme ve sağlığı sektörünün önde gelen temsilcilerinden dsm-firmenich Animal Nutrition & Health Türkiye ekibi, Ekim ayında Gebze fabrikasında düzenlediği “Yem Kalitesinde Güncel Standartlar ve Uygulamalı Eğitim Çalıştayı” ile sektör profesyonellerini bir araya getirdi. İki gün süren etkinlikte, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen 37 sektör profesyonelini ağırlayan firma, yem kalitesine yönelik güncel standartlar, analiz teknikleri ve uygulamalı ölçüm yöntemleri üzerine kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. Program boyunca katılımcılar, kalite yönetimi, laboratuvar analizleri, NIR teknolojisi ve LCA portalı Sustell’e yönelik oturumlara dönüşümlü olarak katılarak hem teorik hem pratik bilgi edinme fırsatı buldu. dsm-firmenich’in yenilikçi çözümleri ve teknolojik altyapısının tanıtıldığı laboratuvar ve fabrika turları da katılımcıların büyük ilgisini çekti. Etkinlik kapsamında ayrıca Prof. Dr. H. Ersin Şamlı tarafından gerçekleştirilen “Tahşiş Eğitimi”, yemlerde taklit ve tağşiş konusundaki farkındalığı artırarak teknik bilginin derinleşmesine katkı sağladı. Eğitim sonunda düzenlenen bilgi yarışması (quiz), katılımcıların öğrendiklerini pekiştirmelerine ve keyifli anlar yaşamalarına vesile oldu. Programın sonunda tüm katılımcılara sertifikaları takdim edildi. dsm-firmenich Animal NutriYeni araştırma: Endüstriyel hayvancılık iklim hedeflerini zorluyor Animals dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, endüstriyel hayvancılığın hem iklim krizini hem de biyoçeşitlilik kaybını derinden etkilediğini ancak genellikle yeterince dikkate alınmayan bir etken olduğunu vurguluyor. “Kaybolan Hedef: Endüstriyel Hayvancılık Neden İklim Gündeminin Merkezinde Olmalı” başlıklı analiz, 47 uluslararası çalışmanın verilerini sentezleyerek, küresel iklim hedeflerine ulaşmak için hayvancılık üretiminin azaltılması ve bitki bazlı gıda sistemlerinin benimsenmesinin zorunlu olduğunu savunuyor. Küresel araştırmalara göre hayvancılık, yıllık toplam sera gazı emisyonlarının %12 ila %20’sine katkıda bulunuyor. Bazı geniş kapsamlı analizlerde bu oranın daha yüksek hesaplandığı (özellikle ormansızlaşma, dip trol avcılığı ve belirli atmosferik kirleticilerin soğutma etkilerinin de dahil edildiği modellerde), toplam iklim etkisinin %50’yi aşabildiği belirtiliyor. Araştırmaya göre hayvansal üretim, küresel tarım arazilerinin %80’inden fazlasını kullanırken, dünya genelinde tüketilen kalorilerin yalnızca %18’ini ve proteinin ise %37’sini karşılıyor. Bu durum, özellikle hızla büyüyen nüfusun gelecekteki gıda güvenliği açısından sorgulanıyor. Diğer gıda kaynaklı çevresel etkiler arasında hayvancılığın, ötrofikasyonun %50’sine ve toprak asitleşmesinin %32’sine neden olduğu belirtiliyor. Hızla gelişen bölgelerde, özellikle de yükselen ekonomilerde, mevcut üretim eğilimlerinin devam etmesi halinde hayvancılıktan kaynaklanan emisyonların keskin bir artış sergilemesi bekleniyor. Biyoçeşitlilik üzerine yapılan araştırmalar, et ağırlıklı beslenme biçimlerinin, bitki bazlı diyetlere kıyasla üç ila dört kat daha fazla biyoçeşitlilik kaybına neden olabileceğini ortaya koyuyor. Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 7 tion & Health Türkiye ekibi, bu çalıştayla hem teknik bilgi paylaşımını güçlendirmeyi hem de iş ortaklarıyla etkileşimi artırmayı hedeflediklerini belirtti. Etkinliğe ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Amacımız, müşterilerimize yalnızca teknik açıdan zengin bir eğitim sunmak değil; aynı zamanda birlikte öğrenmenin, deneyim paylaşımının ve karşılıklı gelişimin önemini vurgulamak. Bu tür etkinliklerle sektörde bilgi birikimini artırmaya ve kalitenin sürdürülebilirliğini desteklemeye devam edeceğiz.” dsm-firmenich, yem kalitesi, sürdürülebilir üretim ve yenilikçi analiz teknolojileri konularındaki global deneyimini Türkiye pazarında da paylaşarak, yem sanayinde kalite standartlarının güçlendirilmesine katkı sağlamayı sürdürüyor. Devamını oku>> Royal Canin, orijinallik doğrulaması için hologramlı QR kullanıyor Pet mama sektöründe bir ilke imza atan Royal Canin Türkiye, ülkemizde ilk kez kuru mama ambalajlarında hologramlı QR kod ile ürün doğrulama sistemini devreye aldı. Bu yenilik sayesinde hayvan sahipleri, satın aldıkları ürünün orijinalliğini, satın alma işleminin ardından, ambalaj üzerindeki hologramlı QR kodu Royal Canin Up mobil uygulaması ile tarayarak anında teyit edebilecekler; böylece gönül rahatlığıyla güvenli, kaliteli ve orijinal mamayla besleme yapabilecekler. Ürün güvenliği ve şeffaflık konularında yeni bir standart belirleyen bu sistem, Temmuz 2025 itibarıyla kullanıma sunuldu. Orijinal olmayan ürünlerle mücadelede ve kedi-köpekler için gıda güvenliğinde teknolojiyi merkeze alan uygulama, hayvan sağlığını korumayı ve tüketici güvenini geliştirmeyi hedefliyor. Yeni sistemle birlikte tüm kuru mama ambalajlarına, özel güvenlik hologramlı ve yalnızca Royal Canin Up uygulaması ile okunabilen benzersiz QR kodlar eklendi. Mama satın alma işlemi yapıldıktan sonra uygulama üzerinden yapılan her doğrulama, sisteme anlık olarak işleniyor ve QR kodu okutan hayvan sahibine ürünün orijinalliği ile ilgili bilgi veriliyor. Böylelikle hayvan sahipleri, satın aldıkları ürünün güvenilirliğinden emin olarak, kedi ve köpeklerinin sağlığını koruma yolunda bilinçli ve gönül rahatlığıyla adım atabiliyor. Royal Canin Türkiye Ülke Müdürü Aslı Çelikkol, uygulamanın arka planındaki vizyonu şu sözlerle aktardı: “Royal Canin olarak, hayvanların sağlıklı bir yaşam sürebilmesinin güvenilir ve kaliteli beslenmeyle başladığına inanıyoruz. Bu anlayışla, beslenmeden eğitime, teknolojik çözümlerden sektörel iş birliklerine kadar pek çok alanda sorumluluk üstleniyoruz. Geliştirdiğimiz bu sistem yalnızca ürün güvenliğini değil; sektöre ve iş ortaklarımıza duyulan güveni de güçlendirecek. Aynı zamanda hayvan sahiplerinin mama satın alma süreçlerinde şeffaflık ve güven ihtiyacına kalıcı bir çözüm sunarak, tüm ekosistemin yarattığı değeri artıracaktır. ‘Hayvanlar için Daha İyi Bir Dünya’ vizyonumuz çerçevesinde yalnızca bugünü değil, geleceği de inşa etme sorumluluğu taşıyoruz. Bu doğrultuda beslenme yoluyla hayvan sağlığını desteklemeye ve sektöre yön veren projeler geliştirmeye devam edeceğiz.” Devamını oku>>
HABER 8 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Trouw Nutrition, süt ineklerinde doğru mineral dengesine dikkat çekiyor Fazla mineral takviyesi, süt ineklerinin sağlığını korumak yerine üretkenliği düşürürken, çevresel dengeyi de tehdit ediyor. Güncel araştırmalar, ihtiyacın üzerinde sağlanan iz minerallerin spesifik bir semptom göstermeksizin üreme ve performansı etkilediğini, uzun vadede bakırın karaciğerde biriktiğini, ayrıca gübre yoluyla toprağa ve suya karışarak ekosistemde kalıcı zararlara neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu da süt ineklerinin sağlığı ve verimliliği açısından kritik öneme sahip olan bakır, çinko ve mangan gibi iz minerallerin dengesiz kullanımının, hayvan beslemede bir sorun olduğuna işaret ediyor. Uzun yıllar boyunca eksiklik riskine karşı koruma sağlamak amacıyla geliştirilen beslenme stratejileri, günümüzde yerini aşırı mineral beslemesine bırakmış durumda. Yapılan araştırmalar, süt ineklerine genellikle fizyolojik ihtiyaçlarının çok üzerinde mineral takviyesi yapıldığını gösteriyor. Doğru mineral dengesine dikkat çeken Trouw Nutrition ECA Ruminant Teknik Satış Müdürü Catalin Necula, karaciğerde biriken minerallerin zamanla hayvan performansını, sağlığını ve üremeyi olumsuz etkilediğini belirtti. Genellikle belirgin semptomlarla kendini göstermeyen mineral dengesizliğinin zor fark edildiğine vurgu yapan Catalin Necula, şunları aktardı: “Minerallerin gereğinden fazla kullanılması, yalnızca hayvan sağlığını değil çevresel dengeyi de olumsuz etkiliyor. Fazla miktarda alınan bakır ve çinko gibi elementler, vücut tarafından tam anlamıyla kullanılamadığı durumda gübre ve idrar yoluyla atılarak toprağa ve suya karışıyor. Bu durum, toprak yapısındaki mikrobiyal dengeyi bozarak bitki gelişimini yavaşlatabiliyor ve uzun vadede ekosistemin doğal döngüsüne zarar verebiliyor. Özellikle hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde bu birikim, çevresel sürdürülebilirlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Aynı zamanda, aşırı mineral kullanımı çiftlik ekonomisi üzerinde gereksiz bir maliyet yaratıyor. Verimlilik artışı sağlamayan bu fazlalık, üreticiler için gizli bir maliyet kalemine dönüşüyor. Kısacası, aşırı iz mineral takviyeleri hayvana, doğaya ve üreticiye aynı anda zarar veriyor.” Mineralde doğru dengeyi yakalamanın sadece hayvanın ve çiftçinin değil aynı zamanda çevrenin de kazanılması anlamına geldiğine işaret eden Catalin Necula, şunları söyledi: “Son yıllarda yapılan araştırmalar, süt ineklerinin mineral eksikliklerine karşı düşündüğümüzden daha dayanıklı, ancak aşırı beslemeye karşı çok daha hassas olduğunu gösteriyor. Bu nedenle süt üretiminde artık ‘ne kadar fazla, o kadar iyi’ anlayışını geride bırakmamız gerekiyor. Hayvanın gerçek ihtiyaçlarına uygun, bilimsel verilere dayalı hassas mineral besleme stratejileri; karaciğerde oluşan fazla birikimlerin önüne geçiyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, performans ve üreme etkinliğini artırıyor. Aynı zamanda çevresel yükü azaltarak sürdürülebilir üretime katkı sağlıyor. Her sürünün özel ihtiyaçlarına göre planlanan bu dengeli besleme yaklaşımı, çiftliklerin hem ekonomik gücünü koruması hem de doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Bugün artık doğru mineral dengesini kurmak, geleceğin verimli ve sorumlu süt üretimi için temel bir gereklilik.” Devamını oku>> Catalin Necula
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 9 Minareller Dengeli ise daha azı aslında daha çoktur
HABER 10 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Adisseo, yem formülasyon aracı ADICT’e yeni modül ekledi Dünya genelinde sürdürülebilirlik, özellikle hayvancılık sektöründe giderek daha büyük önem kazanıyor. Çünkü sektör, sera gazı emisyonlarına önemli ölçüde katkı sağlıyor. Bu noktada yem ve yem formülasyonu kritik bir role sahip çünkü hayvansal üretiminin çevresel etkisinin büyük kısmı yemden kaynaklanıyor. Çözümün bir parçası, yem verimliliğini artıran ve çevresel ayak izini azaltan besleme stratejilerinin uygulanmasıyla hayvan besleme ve sağlığından geliyor. Adisseo, müşterilerine sürdürülebilirlik yolculuğunda rehberlik etmek amacıyla dört adımdan oluşan SustainWay isimli özel bir hizmet geliştirdi. Söz konusu bu hizmetteki adımlardan biri de yem formülasyonuna odaklanıyor. Firma, bunu desteklemek amacıyla yem formülasyon aracı ADICT’e yeni bir modül ekleyerek beslenme uzmanlarının, sürdürülebilirlik yöneticilerinin ve diğer profesyonellerin yem besleme değerleri, maliyet etkinliği ve çevresel etkiyi aynı anda dikkate almasına imkân tanıyor. Adisseo, ‘ADICT sürdürülebilirlik modülü’ aracılığıyla kullanıcıların şunları yapabileceğini belirtiyor: GFLI (Global Feed LCA Institute) veri tabanından çok sayıda ham madde ve köken için çevresel etki değerlerini çıkarıp formülasyon yazılımına entegre etmek, Yemleri üç boyut üzerinden formüle etmek: Besleme, ekonomi ve sürdürülebilirlik, Yemdeki “çevresel etki noktalarının” nerede olduğunu görmek ve yapılan değişikliklerin toplam karbon ayak izini (ve diğer etki kategorileri) ve yem maliyetini nasıl etkilediğini inceleyebilmek. Devamını oku>> Kanatlı sektörü, 200 milyon dolarlık ihracat için Çin’den izin bekliyor Türkiye’de kuş gribi vakasının bulunmadığını bilimsel olarak kanıtlayan kanatlı sektörü, Çin’in karantina listesinden çıkmayı bekliyor. Kanatlı sektörü, Çin’in karantina listesinden çıkarak yıllık 75 bin ton tavuk ayağını Çin’e ihraç etmeyi ve 200 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmayı hedefliyor. Tarım ve Oman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği Çin seyahati sırasında, Türkiye’nin Çin’e tavuk ayağı ihracatının tekrar başlaması için girişimlerde bulundu. Türkiye’den Çin’e tavuk ayağı ihracatının kuş gribi salgını nedeniyle 2023 yılında durdurulduğu bilgisini veren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından arilik raporu yayımlanmış olmasına rağmen, Çin’e tavuk ayağı ihracatının yeniden başlatılamadığına vurgu yaptı. “Ülkemizin yıllara göre değişmekle birlikte, yıllık 60-75 bin ton arası işlenmiş tavuk ayağı ihracat kapasitesi bulunmakta” diyen Girit, “Çin’e tavuk ayağı ihraç ederek yıllık 200 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırabiliriz. Ayrıca, tavuk ayağına ek olarak, kanatlı sektöründeki diğer ürünlerin ve işlenmiş kanatlı ürünlerinin de Çin’e ihracatının mümkün hale getirilmesi, sektörümüzün en büyük beklentilerinden birisidir.” şeklinde konuştu. Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 11 Yem karma makinelerinde Hardox® HiAce, korozyona bağlı aşınmaya karşı dayanıklıdır Hardox® HiAce, asidik veya nemli ortamlardaki aşındırıcı malzemelerden kaynaklanan korozyona bağlı aşınmayla başa çıkmak için özel olarak tasarlanmış yeni bir çeliktir. Üstelik kullanım alanı sadece yem karma makineleriyle sınırlı değil. Korozyona bağlı aşınma, geri dönüşüm, madencilik ve taş ocakları, proses sanayi, atık toplama ile ahşap, kağıt ve selüloz endüstrilerinde de yaygın olarak görülür. Daha yüksek sertlik ve mukavemet sayesinde Hardox® HiAce, korozyona bağlı aşınmanın yaşandığı ortamlarda paslanmaz çeliğe kıyasla hem kullanım ömrü hem de maliyet açısından üstün performans sunar. hardox.tr
ÖZEL HABER 12 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Adisseo, IMEA SmartSchool 2025’te ruminant beslemede bilimi pratiğe taşıdı Kurulduğu günden bu yana kendini araştırma ve inovasyona adayan dünyanın önde gelen yem katkı maddesi uzmanlarından Adisseo, 14–15 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul’da IMEA SmartSchool seminerine ev sahipliği yaptı. Seminer, Afrika ve Ortadoğu’dan yaklaşık 100 ruminant sektörü temsilcisini ve hayvan besleme alanında dünyanın önde gelen uzmanlarını bir araya getirdi. “Yaşam Boyu Performans için Sağlık” temasıyla gerçekleşen etkinlik, özellikle ruminant beslemede amino asitlerin stratejik rolüne odaklandı. Adisseo MEA Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Özgür Gültekin’in kısa karşılama konuşmasıyla başlayan seminerde dengeli amino asit beslemesi, korunmuş metiyonin uygulamaları, üreme performansında beslenmenin etkisi ve sıcaklık stresine karşı besleme stratejileri gibi konular tartışıldı. Katılımcılar, alanında öncü akademisyenlerden ve Adisseo uzmanlarından güncel bilimsel veriler dinledi. ABD’nin Illinois Üniversitesi’nden Prof. Dr. Phil Cardoso, etkinliğin öne çıkan konuşmacılarındandı. Cardoso, süt sığırlarında doğru besleme yönetiminin sadece süt verimi değil, sürü fertilitesi ve genel kârlılık açısından da belirleyici olduğunu vurguladı. Cardoso, “Her ineğin bireysel gereksinimlerini dikkate almak gerekir; kuru dönemdeki inek de laktasyondaki kadar dikkat ister,” diyerek, bireysel besleme yaklaşımının önemine dikkat çekti. Ayrıca, rumen korumalı metiyoninle beslenen ineklerin daha yüksek büyüme performansı gösterdiğini ortaya koyan çalışmalardan örnekler paylaştı. Cardoso’ya göre, metiyonin ve lizin süt verimi, üreme başarısı ve inflamasyonla mücadelede en kritik amino asitler arasında yer alıyor. Profesör ayrıca, “Çiftçiler mi ortamlarını ineklere uydurmalı, yoksa inekler mi ortama?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Her iki yaklaşım da mümkün, önemli olan sürekliliktir. Hangi yönetim stratejisini seçerseniz seçin, kararlılıkla sürdürmek başarının anahtarıdır.” Ayrıca süt ineklerinde gebelik başarısını etkileyen fizyolojik faktörleri detaylı biçimde aktaran Prof. Adisseo, 14–15 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen IMEA SmartSchool 2025 semineri ile ruminant beslemede bilim ve uygulamayı buluşturdu. Afrika ve Ortadoğu’dan 100’e yakın sektör temsilcisini ve alanında önde gelen uzmanları bir araya getiren seminer, özellikle amino asitlerin ruminant beslemedeki stratejik rolüne odaklandı.
ÖZEL HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 13 Cardoso, doğum sonrası vücut kondisyon kaybının önlenmesi, rahim sağlığının korunması, doğru zamanda tohumlama ve erken embriyo gelişiminin desteklenmesi gibi unsurların önemini vurguladı. Cardoso’ya göre, bu süreçlerin tamamı doğrudan beslenme yönetimiyle ilişkilidir ve metiyonin ile lizin dengesinin doğru kurulması hem progesteron üretimini hem de embriyo canlılığını destekleyerek gebelik oranlarını artırabilir. Adisseo Küresel Ruminant İşkolu Direktörü Dr. Brian Sloan, şirket bünyesindeki 38. yılını kutladığı 2025’te, ruminant besleme sektörünün son otuz yıldaki dönüşümünü değerlendirdi. Sloan, 1990’larda pazarın henüz metiyonin ticari uygulamalarına hazır olmadığını, ancak bugün korunmuş amino asit çözümlerinin modern süt sığırcılığı besleme stratejilerinin merkezinde yer aldığını belirtti. Sloan, ısı işleminin protein kaynaklarındaki lizin biyoyararlanımını azaltabileceğini, bu nedenle rasyondaki amino asit dengesinin titizlikle yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Sunumunda ayrıca Adisseo’nun SmartLine ürün ailesine — Smartamine ve MetaSmart — değinerek, bu çözümlerin protein verimliliğini artırma ve azot salınımını azaltma açısından modern çiftliklerde kritik rol oynadığını aktardı. Dr. Sloan ayrıca amino asit temelli formülasyonun artık bir “seçenek” değil, performans, sürdürülebilirlik ve verimlilik için zorunluluk haline geldiğini vurguladı. 2020–2030 döneminde besleme modellerinin ve inek genotiplerinin değişeceğini, rasyonda besin yoğunluğunu artırmanın kaçınılmaz olacağını ekledi. Seminerin ilk günü, Adisseo Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Teknik Müdürü Dr. Mohammed Hassan ile Adisseo Global Ruminant Stratejik Pazarlama Müdürü Dr. Fernanda Lopes, “Ömür Boyu Performans için Sağlık ve Milksmart” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Katılımcılar, süt sığırlarında yaşam boyu performansın sürdürülebilmesi için sağlık, besleme yönetimi ve verimlilik konularında bilgi alışverişinde bulundu. İkinci günün oturumlarında, Adisseo Global Ruminant AA Formülasyon Müdürü Mike Shearing, “Formülasyon Yönetimi” başlıklı sunumunda katılımcılara ruminant besleme stratejilerine ilişkin teknik bilgiler aktardı. İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Danışmanı ve İcra Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han ise “Finansçı Olmayan Profesyoneller için Finans” başlıklı sunumunda, katılımcılara iş dünyasında finansal okuryazarlığın önemi hakkında kapsamlı bir perspektif sundu. IMEA SmartSchool, yalnızca sunumlarla değil, vaka çalışmaları, grup tartışmaları ve etkileşimli teknik oturumlarla da dikkat çekti. Katılımcılar, ruminant beslemede amino asit optimizasyonunun performans, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik verimlilik üzerindeki etkilerini çok boyutlu olarak ele alma fırsatı buldu. Devamını oku>>
HABER 14 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Tüketicilerin güven ve kalite arayışı artıyor Skretting, balık refahına yönelik yeni fonksiyonel yemini tanıttı Gıda sektöründe, fiyat rekabetinin ötesine geçen yeni bir döneme girildiğine dikkat çeken Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen, tüketici tercihlerindeki değişime dikkat çekti. Özmen’e göre, tüketici artık daha çok güven ve kalite arayışında; deneme yanılma riskini azaltmak istiyor. Özellikle gıda gibi doğrudan sağlığı ilgilendiren kategorilerde marka güveni her zamankinden daha belirleyici hale geldi. İstikrarlı üretim yapan, aynı kalite düzeyinde devamlılık sağlayabilen, hijyen standartlarını şeffaf biçimde sürdüren markalar öne çıkıyor. Ekonomik koşulların tüketici alışkanlıklarını değiştirdiğini belirten Özmen, fiyatı biraz yüksek olsa da kalitesiyle güven veren markalı ürünlerin daha fazla tercih edildiğini vurguladı: “Alım gücü azalan tüketici, deneme-yanılma riskini azaltmak, parasının tam karşılığını almak istiyor. Özellikle süt ve süt ürünleri gibi günlük tüketimde olan kategorilerde ürünün lezzet, tazelik ve raf ömrü açısından istikrarlı olması büyük önem taşıyor. Tüketici artık daha ucuz ama değişken ürün yerine, her zaman aynı kaliteyi sunan markaları seçiyor.” Teksüt’ün başarısının temelinde değişmeyen kalite anlayışı bulunduğunu belirten Özmen, üretim süreçlerindeki titiz yaklaşımı şöyle özetledi: “Bizim için en önemli ilke şu: Evimize götürmediğimiz hiçbir ürünü satışa göndermiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki başarı fiyatla değil, kaliteyle oluyor.” Devamını oku>> Küresel su ürünleri yemi üreticilerinden Skretting, tescilli EDGEOS PhytoComplexes ile güçlendirilen ve balıklar için özel olarak formüle edilen yeni fonksiyonel sağlık yemi Necto’nun lansmanını gerçekleştirdi. Firma, Necto’nun, günümüz su ürünleri sektöründe öne çıkan sağlık ve refah odaklı yaklaşıma yönelik stratejik bir yanıt olduğuna dikkat çekiyor. Yıllar süren Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirilen Necto, Skretting’in ticari ölçekte fito kompleksler içeren ilk ürünü olma özelliğini taşıyor. Üründe kullanılan fito kompleksler, bitki araştırmaları ve yenilikçi bileşen geliştirme alanında uzmanlaşan Nutreco Exploration ile yürütülen iş birliği kapsamında, su ürünleri yetiştiriciliği için özel olarak tasarlandı. Necto araştırmasına liderlik eden Skretting Sağlık Ekibi Lideri Dr. Linda Jensen, şu değerlendirmede bulunuyor: “Necto ile bitkilerin karmaşıklığından yararlanıyor ve bunu sağlık araştırmalarındaki yılların deneyimiyle birleştirerek gerçekten yenilikçi bir yem oluşturuyoruz. Necto, balık sağlığını ve dayanıklılığını benzeri görülmemiş bir şekilde destekleyen bütünsel bir çözümdür.” Skretting, Necto ile klasik yem formülasyonlarının ötesine geçmeyi ve fonksiyonel yemlerde yeni bir standart belirlemeyi hedefliyor. Fito komplekslere ek olarak Necto’nun gelişmiş bir fonksiyonel bileşen kombinasyonu sunduğu ve bu yapı sayesinde balık dayanıklılığını destekleyen çok yönlü ve etkili bir çözüm oluşturduğu belirtiliyor. Devamını oku>> Fotoğraf: Teksüt
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 15 KALSİYUM HUMOFOSFAT www.phosphea.com Yemdek fosfat kullanım oranını azaltır Çevreye fosfat salınımını azaltır KALSİYUM HUMOFOSFAT Ortalama günlük canlı ağırlık artışı (adg) ve yem dönüşüm oranının (fcr) stab l zasyonuna katkı sağlar PHOSPHEA - 27, Avenue Frankl n Roosevelt - 35400 SAINT-MALO - FRANCE FOSFAT DÜNYASINDA ÇIĞIR AÇAN YENİLİK İLETİŞİM PHOSPHEA nnovates #PhospheaInnovates HumIPHORA ; Phosphea’nın tecrübel tekn k ek b tarafından yüksek kal tel ve en üst düzey em l me sah p fosfat tedar k amacıyla gel şt r lm ş kend ne özgü organo-m neral yapıya sah p fonks yonel b r yem katkıdır. HumIPHORA Phosphea’nın EVOLUTION sers ne kals yum humofosfat olarak katılmış ve Avrupa Hayvan Yem kaydında (008979-EN) l stelenmekted r. • P: 22% • Ca: 15% • pH: 3 • Part kül büyüklüğü : 0.2 - 1.4mm Türk ye Tekn k Satış Müdürü-Ugur Karap cak | ugur.karap cak@phosphea.com
ÖZEL HABER 16 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Kanatlı Hayvancılıkta Yeni Ufuklar: EW NUTRITION, AFRIKA VE ORTA DOĞU’NUN BÜYÜYEN KANATLI SEKTÖRÜNE YÖN VERIYOR Afrika ve Orta Doğu, son yıllarda hayvancılık sektöründe dikkat çekici bir dönüşüm yaşıyor. Artan nüfus, yükselen gelir düzeyi ve gıda güvenliğine yönelik politikalar, bölgeyi küresel hayvansal protein üretiminin yeni merkezlerinden biri haline getiriyor. Özellikle kanatlı yetiştiriciliği hem yatırım hem de üretim kapasitesi açısından hızla genişliyor. Ancak bu büyüme beraberinde önemli yapısal zorluklar da getiriyor: sürdürülebilirlik, verimlilik, biyogüvenlik ve sıcaklık stresiyle mücadele, üreticilerin karşısındaki en kritik gündem maddeleri. Tam da bu noktada, EW Nutrition’ın 21–23 Ekim 2025 tarihlerinde Mısır’ın turizm merkezi Hurghada’da düzenlediği “Kanatlı Hayvancılıkta Yeni Ufuklar” konferansı, bölgenin mevcut durumunu değerlendirmek ve geleceğe yönelik çözüm yollarını tartışmak için önemli bir platform sundu. 40 ülkeden 250 katılımcının bir araya geldiği etkinlikte, küresel düzeyde tanınan akademisyenler, uygulama uzmanları ve profesyonel sektör temsilcileri üç gün boyunca bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Yem & Katkı Dergisi olarak katıldığımız bu etkinlikte, sektörün dönüşümünü ve EW Nutrition’un bölgeye sunduğu vizyonu yakından gözlemleme fırsatımız oldu. Afrika ve Orta Doğu, özellikle son beş yılda yem üretiminde ve kanatlı sektöründe kayda değer bir büyüme sergiledi. Bölgedeki birçok ülke, yeni yem fabrikalarına yapılan yatırımlarla üretim kapasitelerini önemli ölçüde genişletmiş durumda. Örneğin, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde yeni yem fabrikaları, kuluçkahaneler ve entegre tesisler sektöre ivme kazandırıyor. Ancak bu hızlı büyüme; yem ham maddesi temininde dışa bağımlılık, iklim değişikliğinin etkileri ve üretim verimliliğini sınırlayan sıcaklık stresi gibi temel zorluklarla da iç içe ilerliyor. EW Nutrition’un düzenlediği bu etkinlik, tam da bu dinamikler üzerine inşa edildi: bölgenin büyüme potansiyelini sürdürülebilir hale getirmek için bilimsel ve uygulamalı çözümler sunmak. Konferans, EW Nutrition CEO’su Jan Vanbrabant’ın “Pazar Görünümü ve Sektör Perspektifleri” Hazırlayan: Muhammed Akatay & Derya Gülsoy Yıldız, Yem ve Katkı Dergisi
ÖZEL HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 17 başlıklı açılış konuşmasıyla başladı. Vanbrabant, önümüzdeki on yıl içinde küresel hayvansal protein talebinin %16 artmasının beklendiğini belirterek, bu büyümenin büyük ölçüde Asya, Afrika ve Latin Amerika gibi gelişmekte olan pazarlarda gerçekleşeceğini vurguladı. Ayrıca sınırlı doğal kaynakların ve artan jeopolitik risklerin üreticileri verimlilik, sürdürülebilirlik ve inovasyona yönelmeye zorladığını da ifade etti. Konuşmasında ekonomik belirsizliklere rağmen kanatlı sektörünün dayanıklılığına dikkat çeken Vanbrabant, hâlâ tüketiciler açısından en ulaşılabilir protein kaynağının kanatlı ürünleri olduğunu belirtti. Konferansın ilk gününde “Antimikrobiyal Direnç: Riskler ve Pratik Azaltma Araçları” başlıklı bir sunum yapan Hassan II Tarım ve Veterinerlik Enstitüsü’nden Prof. Dr. Saadia Nassik, antimikrobiyal direncin yalnızca veterinerlik değil, gıda güvenliği ve sürdürülebilir üretim açısından da küresel bir tehdit haline geldiğine dikkat çekti. Biyogüvenlik Uzmanı Marcin Wolak, “Çiftlik Biyogüvenliği Üzerine Pratik Bir Bakış” başlıklı sunumunda, kapsamlı bir temizlik ve dezenfeksiyon planının önemine dikkat çekti. Al Ajban Poultry & Al Ain Group CEO’su Dr. Mohammad Ezzat, ‘Kanatlı Hayvancılıkta Önleyici Araçlar’ başlıklı bir sunum yaptı. Avi-Vet Servis Laboratuvar Yöneticisi Jaroslaw Wilczynski, “En yaygın bakteriyel kanatlı hastalıkları, bunların tespiti ve kontrolü” başlıklı sunumunda, özellikle E. coli, Salmonella ve Clostridium perfringens gibi patojenlerin neden olduğu enfeksiyonların kanatlı performansını ciddi biçimde etkilediğini vurguladı. Konferansın ilk günü EW Nutrition Küresel Yem Kalite Müdürü Marie Gallissot’un “Toksin risk yönetimi: Mevcut zorluklar ve bu zorluklarla mücadele için etkili yöntemler” ve Hygiena Yaşam Bilimleri ve Laboratuvar Teşhisleri Bölge İşletme Müdürü Rani Ahmad’ın “Proaktif Çözümlerle Gıda Güvenliği Risklerini Önleme” başlıklı sunumlarıyla tamamlandı. Konferansın ikinci günü, pratik üretim deneyimlerinin öne çıktığı oturumlara sahne oldu. Aviagen Bölge Teknik Müdürü Murat Yakar, “Kanatlı hayvan üretiminde en iyi uygulamalar” başlıklı sunumunda, verimliliği artırmak için genetik potansiyelin doğru yönetim, besleme, sağlık ve çevre koşullarıyla desteklenmesi gerektiğini vurguladı. RCL Foods Hayvan Yemi Teknik Yöneticisi Brett Roosendaal, “Beslenme Uzmanlarının Karşılaştığı Zorluklar: Pratik Bakış Açıları ve Çözümler” başlıklı sunumunda, kanatlı beslemede üç ana zorluğa odaklandı: bağırsak sağlığı, antimikrobiyal direnç ve katkı seçimindeki karmaşıklık. Roosendaal’ın ardından Lohmann Breeders GmbH Ticari Genel Müdürü Jurek Grapentin, “Yumurtacı tavuk genetiğindeki eğilimler, inceleme ve geleceğe yönelik beklentiler”, EW Nutrition Küresel İş Geliştirme Müdürü Madalina Diaconu ise “Su hijyeni, kanatlı sağlığı ve verimliliğinin anahtarı” başlıklı birer sunum gerçekleştirdi. İki günlük konferans programı, Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Necmettin Ceylan’ın “Tavukçulukta Sıcaklık Stresini Azaltmak için Bütünsel Stratejiler” başlıklı sunumuyla sona erdi. Konferans boyunca öne çıkan ortak tema, bölgesel zorlukların ancak bilimsel bilgi, saha tecrübesi ve iş birliğiyle aşılabileceği yönündeydi. Katılımcılar; yem ham maddesi tedariki, sıcak iklim koşulları, hastalık baskısı, yem hijyeni ve üretim maliyetleri gibi sorunların, yalnızca teknolojiyle değil, aynı zamanda yönetimsel farkındalıkla da çözülebileceğini vurguladı. Devamını oku>> Jan Vanbrabant
HABER 18 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Orffa, bilim odaklı yeni marka vaadini duyurdu Lallemand, ruminantların sindirim sağlığına yönelik bir program başlatıyor Özel yem katkı maddelerinin küresel üreticilerinden Orffa, yenilenen amacını, vizyonunu ve misyonunu “Orffa. Yeminizdeki bilim.” şeklinde özetlediği yeni bir marka vaadiyle duyurdu. Firmaya göre, bu duyuruyla birlikte Orffa, doğrulanmış bilimi çözümlerinin merkezine yerleştirme ve müşterileri ile iş ortaklarını, hayvancılık genelinde ölçülebilir değer sağlayan uzmanlık ve verilerle destekleme taahhüdünü teyit etmiş oluyor. Orffa, yeni marka vaadiyle uyumlu olarak güncellenmiş misyonunu da açıkladı: “Bilim odaklı uzmanlaşma ile sürdürülebilir hayvancılığı güçlendiriyoruz.” Bu misyonun, şirketin geleceğe hazır (future-proof) hayvansal üretimi destekleyen yenilikçi, doğrulanmış ve yüksek düzeyde uzmanlaşmış çözümlere odaklanışının altını çizdiği bildiriliyor. Pazarlama ve İnovasyon Direktörü Arno van der Aa, konuyla ilgili şu yorumu yapıyor: “Yenilenen yönümüz, bilimsel mükemmeliyete olan bağlılığımızı güçlendiriyor. Bu yönelim, yem katkı maddeleri çözümleri ve hizmetlerinde inovasyonu teşvik edecek, küresel araştırma iş birliklerimizi genişletecek ve sürdürülebilir hayvan yetiştiriciliği için ölçülebilir faydalar sağlayacaktır.” Orffa’nın yenilenen kimliği, 19 Kasım 2025 tarihinde kurumsal web sitesinde yayına girdi. Ayrıca şirket, 2628 Kasım tarihleri arasında Haydarabad’daki Poultry India ve 25-27 Kasım tarihlerinde Abu Dabi’deki VIV Middle East Africa fuarlarında, bilim odaklı yaklaşımını müşterilerine, iş ortaklarına ve sektör profesyonellerine sunacak ve yeni kimliğini sergileyecek. Devamını oku>> Lallemand Animal Nutrition, yenilenen ruminantdigestivesystem.com web sitesi üzerinden, ruminantların sindirim sağlığı konusuna odaklanan, kapsamlı ve interaktif bir eğitim programı başlatıyor. Program, beslenme uzmanlarına, çiftçilere, danışmanlara ve veteriner hekimlere ruminantların sindirim sistemi ve bunun büyükbaş hayvan refahı ve verimliliği üzerindeki etkisi ile ilgili önemli konularda, değerli eğitim içerikleri sunmayı amaçlıyor. Daha önce sadece rumen sağlığına odaklanan platform, şimdi ruminantların tüm sindirim sistemini kapsayacak şekilde genişletildi. Yeniden tasarlanan web sitesi, ileri görüşlü bir eğitim formatının yanı sıra etkileşimli öğrenme kaynakları da sunuyor. Bu geliştirmeler, beslenme uzmanlarının kesintisiz bir şekilde eğitim almaları ve yenilikçi teknik kaynaklara erişmeleri sayesinde ruminantların sindirim sağlığı konusunda en son bilgilere sahip olmalarına olanak tanıyor. Lallemand Animal Nutrition'da Ruminant Küresel Kategori Müdürü olan Laurent Dussert, yenilenen platform hakkında şunları dile getiriyor: “Ruminant üretiminin geleceği, sürü sağlığını doğal olarak destekleyen sürdürülebilir uygulamalarda yatıyor. Yıllar süren araştırma ve saha uzmanlığımızı, profesyoneller için tüm sindirim sisteminin sağlığını optimize etmeye yönelik pratik stratejiler sunan, erişilebilir bir öğrenme platformuna dönüştürdük. Bu platform, hayvanların refahını ve performansını yüksek tutarken, geleneksel tedavilere olan bağımlılığı azaltma konusunda onlara yardımcı olacak.” Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 19
HABER 20 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Şenpiliç, sıfır atık yaklaşımını tüm tesislerinde güçlendiriyor Ege bölgesi, su ürünleri ve hayvansal mamul ihracatında rekor kırıyor Sıfır atık yaklaşımını sadece bir hedef değil, kurumsal bir kültür haline getiren Şenpiliç, bu anlayışı tüm süreçlerine entegre ediyor. Çevresel sürdürülebilirliği, uzun vadeli başarının temel koşulu olarak görüyor. Firmanın açıklamasına göre, gıda sektöründe örnek teşkil edecek bu nitelikli yaklaşım, şirketin çevreye olan duyarlılığını ve gelecek nesillere karşı taşıdığı sorumluluğu benimsediğini açıkça ortaya koyuyor. Şenpiliç’in sürdürülebilirlik vizyonunu ve sıfır atık yaklaşımını ise Şenpiliç Üretim Genel Müdür Yardımcısı Ertan Üstün, şu sözlerle özetliyor: “İsrafın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, etkin atık toplama sistemlerinin kurulması ve geri dönüştürülmesi gibi kriterlerle hareket ediyoruz. Sıfır atık uygulamalarımız sayesinde hem çevreye hem de gelecek kuşaklara karşı olan sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.” Şirketin atık yönetimi uygulamaları dört ana aşamada yürütülüyor: toplama, türüne göre sınıflandırma, değerlendirme ve yeniden üretim. Bu süreçler sayesinde çevreye verilen etki minimuma indirilirken, enerji ve su tüketimi gibi kritik kaynak kullanımları da daha verimli hale geliyor. Şenpiliç üretim tesislerinde ayrıştırılan başlıca atık türleri arasında cam, kâğıt, plastik, metal, tekstil, organik atıklar, elektronik atıklar ve bitkisel yağlar yer alıyor. Bu atıklar, tesis içerisinde kaynakta ayrıştırma ve lisanslı geri kazanım firmalarıyla iş birliği yöntemleriyle yönetiliyor. Özellikle üretim sırasında ayrıştırılan insani tüketime sunulmayan organik atıklar; Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı özel bir proseste işlenerek, pet mama sektöründe kullanılan katma değeri yüksek yem hammaddelerine dönüştürülüyor. İşlenmiş ürün tesisinde oluşan bitkisel atık yağlar, biyodizele dönüştürülmek üzere lisanslı firmalara gönderilerek hem ülke ekonomisine hem de insan ve çevre sağlığına önemli bir fayda sağlanıyor. Devamını oku>> Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, 2024 yılı ekim ayında 156 milyon dolar olan ihracatını 2025 yılı ekim ayında yüzde 15 geliştirme başarısı gösterdi. Ekim ayında, su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün Türkiye genelinde ihracatı yüzde 4’lük artışla 366 milyon dolardan 382 milyon dolara ilerledi. 2024 yılı ekim ayında Türkiye’nin su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatından yüzde 42 pay alan Egeli ihracatçılar, bu oranı 2025 yılı ekim ayında yüzde 47’ye yükseltti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Birlik Başkanı Bedri Girit, 2025 yılı ekim ayında ve ocak – ekim döneminde Türkiye ortalamasının üzerinde ihracat artışına imza attıklarını vurguladı. Ekim ayında yaptıkları ihracatın alt sektörler bazında kırılımı hakkında da bilgi veren Girit, “Su ürünleri sektörümüz 143 milyon dolarlık ihracatla gururumuz olmayı sürdürdü. Birliğimizin toplam ihracatının yüzde 80’ini tek başına su ürünleri sektörü yaptı. Kanatlı sektörümüz 14,5 milyon doları yumurta, 13,2 milyon doları kanatlı eti olmak üzere 27,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Süt ve süt ürünleri sektörümüz 4 milyon dolarlık ihracat yaparken, bal ihracatımız 1,4 milyon dolar oldu. Kırmızı et, sakatatlar ve canlı hayvan ihracatımızdan 3 milyon dolar döviz geliri elde ettik” şeklinde konuştu. Devamını oku>>
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 21 www.biochem.net/en
HABER 22 YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 Alltech, yeni nesil mikotoksin bağlayıcılarını tanıttı dsm-firmenich ve Bayer, sürdürülebilir hayvancılık için bir araya geldi Sürdürülebilir tarımda dünya liderlerinden biri olan Alltech, Mycosorb® mikotoksin yönetim çözümleri serisinin yeni nesil ürünleri olan Mycosorb® A+ Evo ve Mycosorb® Evo'nun piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Alltech, bu ileri teknolojilerin, hayvan sağlığını ve performansını en zorlayıcı çoklu mikotoksin tehditlerine karşı korumada önemli bir gelişme olduğunu belirtiyor. Duyuruya göre, Alltech'in mikotoksin yönetimindeki onlarca yıllık deneyim ve uzmanlığına dayanan Mycosorb Evo serisi, gelişmiş mikotoksin bağlama etkinliği ve daha geniş spektrumlu koruma sağlıyor. Bu çözümler, hayvan yemlerinde sıkça görülen mikotoksinlerin yanı sıra deoksinivalenol (DON), fusarik asit (FA) ve Penicillium kaynaklı zararlı toksinlere karşı, daha fazla koruma sağlamak için titizlikle geliştirildi ve test edildi. Alltech'in Küresel Mikotoksin Yönetimi Araştırma Grubu Direktörü Dr. Alexandros Yiannikouris, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Dünyanın dört bir yanındaki üreticiler, mikotoksin baskısının yarattığı zorluklar altında hayvan sağlığını, performansını ve verimliliğini korumak için uzun süredir Mycosorb'a güveniyorlar. Mycosorb A+ Evo ve Mycosorb Evo'nun piyasaya sürülmesiyle, mikotoksin yönetiminde çıtayı yükseltiyoruz. Yeni nesil koruma sağlıyor ve üreticilerin güveni ve başarısı için yeni bir ölçüt belirliyoruz.” Alltech Teknoloji Grubu Ticari Direktörü Nick Adams ise şunları dile getirdi: “Mycosorb Evo serisi, onlarca yıllık bilimsel keşifler ve gerçek hayattaki başarılar temel alınarak geliştirilmiştir. Bu seri, sahadaki zorlukları çözme ve müşterilerimizin en önemli şeylerini korumalarına (yani hayvanlarının sağlığını, performansını, işletmelerinin başarısını) yardımcı olacak güvenilir çözümler sunma konusundaki kararlılığımızı yansıtıyor.” Devamını oku>> dsm-firmenich Animal Nutrition & Health ve Bayer, hayvancılık sektöründe sürdürülebilirliği ilerletmek için bir Mutabakat Anlaşması (MoU) imzaladı. Bu yeni iş birliği, Bayer'in başlıca tarımsal ürünlerle ilgili yaşam döngüsü değerlendirme (LCA) verilerindeki uzmanlığını, hayvansal protein için ISO onaylı bir çevresel ayak izi çözümü olan Sustell™ ile birleştirmeyi hedefliyor. Bu birleşik çözüm, değer zincirinin tarımın çevresel ayak izini doğru bir şekilde ölçmesine ve etkili bir şekilde azaltmasına olanak tanıyacak. Bayer EMEA Ekosistem Hizmetleri Başkanı Lionnel Alexandre, iş birliği hakkında şunları dile getiriyor: “Bu stratejik ortaklıktan dolayı çok heyecanlıyız. Çiftçilerin gerçek çabalarını doğru bir şekilde ölçme, değerlendirme ve tanımlama yeteneği, uzun vadeli, sürdürülebilir ve yenilenebilir tarım için kritik bir dönüm noktasıdır. Bu yetenekleri hayvansal protein değer zincirinin tamamına yaymak, tüm ekosistem için güçlü bir adımdır.” dsm-firmenich Animal Nutrition & Health'in Sürdürülebilirlik ve İş Çözümleri Başkan Yardımcısı ve Sustell™ Başkanı David Nickell ise şunları ekliyor: “Bu iş birliği, değer zincirindeki şirketlere fayda sağlayacak ve hayvansal protein tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği hakkında daha doğru bilgiler elde etmelerini sağlarken, önemli fırsatların kapısını açacaktır.” Fotoğraf: Alltech
HABER YEM & KATKI DERGİSİ Kasım - Aralık 2025 23 Tüketiciler, perakendeciler, gıda hizmeti sağlayıcıları, işleyiciler ve hatta finans camiası, giderek daha şeffaf ve güvenilir çevre raporlaması talep ediyor. Hayvan besleme ve özellikle de yemde kullanılan tarımsal ürünler, hayvansal proteinin toplam ayak izi üzerinde belirleyici bir role sahip. Tarımsal ürünlerden yeme, çiftlikten işleyiciye kadar güvenilir birincil veriler elde etmek, güven oluşturmak ve daha akıllı, sürdürülebilirlik odaklı seçimler yapmak için çok önemli görülüyor. Yapılan iş birliği, Bayer ve dsm-firmenich'in tarımda sürdürülebilirliği ve inovasyonu teşvik etme konusundaki ortak taahhüdünü vurguluyor. Çevresel ayak izi konusunda yeni endüstri standartları belirleyen iki şirket, çiftçilere, tüketicilere ve gezegene fayda sağlayan daha dayanıklı ve yenilenebilir tarım sistemlerinin önünü açıyor. Devamını oku>> BASF, yenilikçi A ve D3 vitamini karışımıyla pazara geri dönüyor BASF, A ve D3 vitaminlerini tek bir mikro kapsül formunda birleştiren yeni nesil vitamin formülasyonu Lutavit® A/D3 1000/200 NXT'yi tanıttı. Bu yenilikçi ürün, BASF'ın kolaylık, performans ve sürdürülebilirlik sunan bir ürünle pazara geri dönüşüne işaret ediyor. BASF'ın Vitaminler ve Karotenoidler İş Yönetimi Başkan Yardımcısı Christian Müller, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Müşterilerimiz, BASF'ın A vitamini formülasyonundaki onlarca yıllık uzmanlığına güvenebilirler ve bu uzmanlık, Ludwigshafen'daki benzersiz üretim tesisimizin gücünden yararlanmaktadır. Yüksek kaliteye olan bağlılığımızla, ortaklarımızın başarılarını desteklemek için güvenebilecekleri bileşenler sunuyoruz. Dünyanın en büyük A vitamini formülasyon tesisinde Lutavit® A/D3 1000/200 NXT'yi üreterek, gelişmiş kaynak verimliliğinden yararlanıyor ve karbon ayak izimizi azaltmaya yardımcı olan enerji kaynakları ve hammaddeler kullanıyoruz. Bu, sadece güvenilir tedarik ve mükemmel ürün kalitesini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerini de destekliyor.” Hayvan Besleme bölümünden Vitamin A ve A/ D3 Küresel Ürün Yöneticisi Deepak Karthikeyan ise şunları ekliyor: “Müşterilerimizle olan sürekli işbirliğimiz ve onların başarısına olan bağlılığımız, faaliyetlerimizin merkezinde yer almaya devam ediyor. Müşterilerimiz ve ortaklarımız tarafından ifade edilen ihtiyaçlara doğrudan yanıt olarak Lutavit® A/ D3 1000/200 NXT'nin piyasaya sürülmesini duyurmaktan gurur duyuyoruz.” BASF'ın açıklamasına göre, Lutavit® A/D3 1000/200 NXT, A vitamini ile D3 vitamini arasında tutarlı bir 5:1 oran sunuyor ve bu da onu tüm hayvan türleri için uygun hale getiriyor. Devamını oku>> Fotoğraf: Studio Peace I Shutterstock Fotoğraf: BASF
www.yemvekatki.comRkJQdWJsaXNoZXIy MTUxNjkxNQ==