Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) düzenlediği bir bilgilendirme toplantısında, H5N1 yüksek patojenik kuş gribine karşı derhal harekete geçme çağrısında bulundu. FAO’ya göre hastalık nedeniyle milyonlarca kanatlı hayvan kaybının önlenmesi; gıda güvenliği, beslenme ve kanatlı hayvan ürünlerinin satın alınabilirliği üzerindeki etkilerin azaltılması için acil önlemlerin alınması hayati önem taşıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 17 Mart’ta Roma’da verdiği bir brifingle üye devletleri H5N1 yüksek patojenik kuş gribine karşı uyardı ve salgını engellemek için biyogüvenlik, gözetim ve hızlı müdahale mekanizmalarını güçlendirme çağrısında bulundu.
FAO’ya göre, H5N1 yüksek patojenik kuş gribinin yayılması, dünya genelinde yüz milyonlarca kanatlı hayvanın kaybına yol açması ve memelilere de sıçraması; kanatlı sektörünü, insanların geçim kaynaklarını ve ekonomileri korumak için güçlendirilmiş biyogüvenlik, takip/izleme ve hızlı müdahale mekanizmalarına ve risk iletişimine olan acil ihtiyacı vurguluyor.
FAO Genel Direktör Yardımcısı Godfrey Magwenzi, hastalığın yayılmasını eşi benzeri görülmemiş bir durum olarak tanımladı ve şunları söyledi: “Değerli besinlerin, kırsal bölgelerdeki istihdamın ve gelirlerin kaybı, yerel ekonomilerde şok etkisi yapmanın yanı sıra tüketiciler açısından maliyetlerin artması da dahil olmak üzere, ülkelerdeki gıda güvenliği ve gıda arzı üzerinde ciddi etkilere yol açıyor.”
Gıda güvenliğini sağlamak ve et ve yumurta için kanatlı hayvanlara bel bağlayan milyonlarca insanın beslenmesini güvence altına almak amacıyla kanatlı yetiştiricilik sistemlerinin korunması gerektiğine dikkat çeken Magwenzi, bu durumun kuş gribinin ortaya çıkardığı karmaşık zorluklar arasında yer aldığını ifade etti. Magwenzi, biyoçeşitliliğin, geçim kaynaklarının ve güvenli ticaretin korunması ve çoğunlukla kanatlı hayvan çiftçilerinin maruz kaldığı sosyal etkilerin önlenmesi gibi ilave zorlukların da söz konusu olduğunu belirtti.
KOORDİNELİ MÜDAHALE GEREKLİ
FAO Genel Direktör Yardımcısı Beth Bechdol ise bunun küresel ve koordineli bir müdahale gerektiren ve sınır aşan bir mesele olduğunu vurguladı. Bechdol, “FAO 20 yılı aşkın bir süredir bu virüsle mücadelede ön saflarda yer alıyor; salgınları tespit etme, önleme ve müdahale etme konusunda hükümetleri destekliyor” dedi. Toplantıda, bu çabaları güçlendirmek için FAO ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün (WOAH) Yüksek Patojeniteli Kuş Gribinin Önlenmesi ve Kontrolü için on yıllık bir Küresel Strateji başlattığı bildirildi.
FAO’nun kuş gribi ve diğer potansiyel pandemi tehditleriyle mücadeledeki rolünü vurgulayan Bechdol, bütün ülkelerin veterinerlik ve hayvan sağlığı sistemlerinin kapasitesinin, güçlü olması gerektiğinin altını çizdi. FAO Genel Direktör Yardımcısı, “Bir zincir ancak en zayıf halkası kadar güçlüdür. Birlikte çalışarak kuş gribinin etkisini azaltabilir ve hem hayvan hem de insan sağlığını – yerel ve küresel olarak – koruyabiliriz” dedi.
Üyelere, son dört yılda kuş gribinin coğrafi yayılımında büyük bir değişim yaşandığı, memelilere yayılımın arttığı ve evcil kuşlarda büyük kayıplar yaşandığı; bunun da gıda güvenliğini etkilediği ve kanatlı ürünlerinin fiyatlarını artırdığı anlatıldı. Çok sayıda yabani kuş hastalığa yenik düştü ve 2021’den bu yana hastalıktan etkilenen en az 300 yeni yabani kuş türünün ortaya çıkması, biyoçeşitliliğe zarar verdi.
FAO, ülkeleri küresel kuş gribi sorununu ele almak için çeşitli önlemler almaya çağırdı:
• Gözetim ve raporlamayı geliştirin
• Laboratuvar kapasitesini artırın
• Hazırlık planları geliştirin, uygulayın ve işin devamlılığı için plan yapın
• Biyogüvenlik yoluyla risk yönetimini teşvik edin
• Riskin azaltılmasında aşılamanın potansiyel rolünü değerlendirin
• Salgın müdahalesini güçlendirin
• Bölgesel ve uluslararası iş birliğini teşvik edin
• Farkındalığı artırın
“FAO, tüm üye ülkelerimizin bu ciddi tehditle mücadele etmesini desteklemek amacıyla küresel izleme, bilgi paylaşımı, rehberlik ve araçlar sağlama konusundaki kararlılığını sürdürmektedir” diyen Bechdol, ayrıca özel sektörle ortaklığın hayati önem taşıdığını vurguladı. Sektörün HPAI’nin önlenmesi ve kontrolünde kilit paydaşlar olduğunu belirten Bechdol, güvenli ve sorumlu değer zincirlerinin sağlanmasında, aşı ve teşhis için yeni teknolojilerin geliştirilmesinde ve kaliteli hayvan sağlığı hizmetlerinin sağlanmasında sektörün önemli bir rol oynadığını ifade etti.
