Hatay kırsalında yaşayan 56 çiftçiye Gıda Kolektifi ile birlikte destek sağlayarak, 1100 kümes hayvanı, 1421 küçükbaş ve 1098 büyükbaş hayvan için yem temin eden Hayata Destek Derneği, kış öncesi bölgede artan yem ihtiyacına dikkat çekti.
6 Şubat Depremleri sadece afet bölgesinde yaşayanlara ve barınma alanlarına değil, aynı zamanda bölge sakinlerinin pek çoğunun temel geçim kaynağı olan hayvanlara da büyük zarar verdi. Deprem öncesinde, afet bölgesindeki hayvansal üretim ülke genelinin %17’sini oluşturuyordu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tespitlerine göre depremde binlerce büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvanının yanı sıra arılı kovan da zarar gördü. Sığır hayvanlarının %13’ü, küçükbaş hayvanların %17,8’i ve Türkiye’deki toplam üretimin neredeyse yarısı olan kutu ipek böceği yetiştiriciliğine ev sahipliği yapan afet bölgesinde, çiftçi ve yetiştiricilere bedelsiz hayvan dağıtımı sürüyor. Öte yandan hayvanların yem ihtiyacı kışa hazırlık yapılan güz döneminde artarak devam ediyor.
Depremle birlikte ekonomik gücünü kaybeden bölgede devletin çalışmalarına ek olarak sivil toplum kuruluşları da bağışçılardan gelen kaynakların doğru projelere yönlendirilmesi ile yaraların daha hızlı sarılmasını sağlıyor. Bu amaç için çalışan Hayata Destek Derneği de ilk günden bu yana afet bölgesinde iyileşmeye katkı sunmaya devam ediyor. Dernek tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde depremden en çok etkilenen il olan Hatay’da küçük ölçekli hayvancılara destek projesiyle merkezden uzak köylerde yaşayan, desteklerden yeterli pay alamamış çiftçilerin yem ihtiyaçlarını karşıladı ve ürünlerini pazara sunmalarına yardımcı oldu. Proje kapsamında 56 çiftçinin 3600 hayvanına ortalama 3 aylık besi desteği sağlandı.
Projeyle ilgili bilgi veren Hayata Destek Derneği Direktörü Sema Genel Karaosmanoğlu, şunları dile getirdi: “3 aşamalı yapılan yem dağıtımlarıyla; 1098 büyükbaş, 1421 küçükbaş ve 1100 kümes hayvanının üç aylık besi desteğini güvenceye aldık. Hayvanlar sadece ekonomik bir varlık değil; aynı zamanda ekosistemlerin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bölgedeki hayvancılığı korumak sadece ekonomik faaliyetlerin canlı tutulması ve ekolojik dengenin korunması açısından değil, hayvanlarıyla bir sevgi bağı kurarak, onları ailelerinin bir parçası gibi gören çiftçi ve yetiştiricilerin ruh sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Destekçilerimizi kış öncesinde bölge halkının hazırlıklarına katkı sunmaya davet ediyoruz.”
