Hayvan Yemlerinde Yosun Kullanımı ve Küresel Pazar Durumu

Algler, hayvan sağlığını desteklemek, yem sürdürülebilirliğini iyileştirmek ve hayvansal ürünlerin besin değerini iyileştirmek için umut verici bir yem bileşeni olarak değer kazanmaya devam ediyor. Artan sürdürülebilirlik kaygıları ve alglerin besinsel faydaları, çiftlik hayvancılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörlerinde alg bazlı yemlerin benimsenmesini hızlandırıyor. Bu benimsenmeyle birlikte pazarın büyümesi hızlanıyor ve ticari değeri artıyor. Araştırma şirketlerinin verileri, pazar büyüklüğünün 2024-34 yılları arasında yaklaşık %5,5 YBBO ile büyüyeceğine ve 2034 yılında yaklaşık 6,9 milyar ABD dolarına ulaşacağına işaret ediyor.

Hayvan Yemlerinde Yosun Kullanımı ve Küresel Pazar DurumuDerya Yıldız
Algler, suda yetişen basit, bitki benzeri organizmalardır. Bunlar, mikroalgler (örneğin Spirulina, Chlorella, Schizochytrium) gibi mikroskobik tek hücreli türleri ve deniz yosunları (makroalgler) gibi daha büyük çok hücreli formları içermektedir. Alg bazlı hayvan yemi, ana bileşen olarak bütün halindeki alg biyokütlesini veya geleneksel yem bileşenleriyle birlikte çeşitli alg bileşenlerini içeren yem ürünlerini ifade eder.

Özellikle son yıllarda hayvan yemlerinde çeşitli amaçlarla kullanımı yaygınlaşan algler, protein, esansiyel amino asitler, omega-3 yağ asitleri (özellikle DHA ve EPA), vitaminler (A, B, E, K), mineraller (iyot, demir, kalsiyum) ve karotenoidler gibi antioksidanlar açısından zengindir. Bu özellikleri de onları dengeli beslenme için güçlü bir takviye konumuna getirmektedir. Araştırmalar, alglerin kanatlı hayvanlar, balıklar ve büyükbaş hayvanlar gibi hayvanların büyüme hızlarını, yem dönüşüm verimliliğini ve bağışıklıklarını iyileştirebileceğini göstermektedir. Bazı alg türlerinin bağırsak sağlığını desteklediği ve hastalık salgınlarını azaltabildiği, bazılarının ise antimikrobiyal, antiviral ve antienflamatuvar özelliklere sahip biyoaktif bileşikler içerdiği ve antibiyotik ihtiyacını azalttığı belirtilmektedir. Ağırlık artışı, doğurganlık ve ürün kalitesinde (örneğin, omega-3 ile zenginleştirilmiş yumurta veya süt) artış gibi nedenler de alglerin hayvan yeminde kullanım nedenleri arasındadır.

Algleri popüler bir bileşen haline getiren bir diğer önemli unsur ise sürdürülebilirlik sorunudur. Algler, atık su veya tuzlu su kullanılarak ekilemeyen arazilerde yetiştirilebilir ve geleneksel mahsullerden daha az arazi ve tatlı su gerektirir. Bu, algleri balık unu veya soya bazlı yemlere çevre dostu bir alternatif haline getirir. Daha düşük karbon ayak izi, aşırı avlanma nedeniyle okyanuslar üzerindeki baskının azalması ve daha verimli arazi kullanımı gibi çevresel faydaları algleri bir çekim merkezi haline getirmektedir.

Özetle alg bazlı hayvan yemi, hayvan sağlığını desteklemek, yem sürdürülebilirliğini iyileştirmek ve hayvansal ürünlerin besin değerini artırmak için umut verici bir çözüm sunar. Yemle ilgili inovasyon geliştikçe, algler daha dayanıklı ve çevreye duyarlı bir tarım sistemi oluşturmada önemli bir rol oynayabilir.

MEVCUT PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ VE GELECEK BEKLENTİLERİ
Artan sürdürülebilirlik kaygıları ve alglerin besinsel faydaları gibi faktörler, çiftlik hayvancılığı ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörlerinde alg bazlı yemlerin benimsenmesini yaygınlaştırıyor. Bu ilgiyle birlikte pazarın büyümesi de ivme kazanıyor. Mevcut piyasa büyüklüğü, beklenen büyüme oranları ve gelecekteki değerleme hakkında bilgi veren son pazar raporlarındaki veriler de bu tabloyu destekliyor.

Örneğin; küresel alg bazlı yem pazarının değerini, 2023 yılı için 4,46 milyar ABD doları olarak açıklayan Future Market Insights, pazarın 2023-33 yılları arasında %6,7’lik yıllık bileşik büyüme oranı (YBBO) ile büyüyeceğini öngörmektedir. Şirketin raporuna göre, toplam pazar büyüklüğü 2033 yılında 8,16 milyar ABD doları değerine ulaşacak.

Raporunda, 2024 yılı için pazarın değerini 4,5 milyar ABD doları olarak açıklayan Global Market Insights da benzer büyüme oranlarına işaret ediyor. 2025-34 yılları arası için %3,9’luk bir YBBO öngören şirket, toplam büyüklüğün 2034 yılında 6,6 milyar ABD dolarına ulaşacağını öngörüyor.

Bir başka benzer tahmin Persistence Market Research analistlerine ait. Şirketin raporuna göre, 2025 yılında 4,8 milyar ABD doları büyüklüğe erişecek olan küresel alg bazlı yem pazarı, 2025-32 yılları arasında %4,4’lük bir YBBO sergileyecek ve 2032 yılında 6,5 milyar ABD doları büyüklüğe erişecek.

Data Bridge Market Research, alg bazlı hayvan yemi pazarının 2022 yılında 2,58 milyar ABD doları olduğunu, %7,3’lük bir YBBO ile büyüyeceğini ve 2029 yılına kadar 4,52 milyar ABD dolarına ulaşacağını öngörmektedir.

Alg bazlı yem pazarının 2023 yılında 3 milyar ABD doları olduğunu açıklayan Precision Business Insights ise pazarın 2024-30 tahmin döneminde %5,5’lik bir YBBO ile büyüyeceğini ve 2030 yılına kadar 4,37 milyar ABD dolarına ulaşacağını tahmin etmektedir.

Söz konusu raporlar, tahminler açısından farklılık gösterse de genel kanı olumlu bir büyüme eğilimi olduğu yönündedir. Değerlendirmeye aldığımız 5 raporun ortalamaları, pazar büyüklüğünün 2024-34 yılları arasında yaklaşık %5,5 YBBO ile büyüyeceğine ve 2034 yılında yaklaşık 6,9 milyar ABD dolarına ulaşacağına işaret etmektedir.

ALG PAZARINDAKİ BÜYÜMENİN İTİCİ FAKTÖRLERİ
Çevresel, besinsel, ekonomik ve teknolojik faktörler, küresel yosun bazlı hayvan yemi pazarını şekillendiren başlıca unsurlar olarak dikkat çekmektedir. Sürdürülebilir ve yüksek performanslı hayvan yemlerine olan talep arttıkça, alg bazlı çözümlerin geleneksel yem bileşenlerine cazip bir alternatif olarak ortaya çıktığını belirten analistler, bu pazarın önümüzdeki dönemde aşağıdaki itici faktörlerle büyümeye devam edeceğini vurgulamaktadır:

1. Artan Sürdürülebilir Yem Bileşenleri Talebi
Çevre dostu ve sürdürülebilir tarım eğiliminin küresel ölçekte bir öncelik haline gelmeye başlaması, sürdürülebilir bileşen arayışını da beraberinde getirmektedir. Alg yetiştiriciliği, soya veya mısır gibi geleneksel ürünlere kıyasla çok daha az toprak, su ve kaynak gerektirir. Ayrıca, bazı alg türleri atık akıntılar veya tuzlu su kullanılarak yetiştirilebilir, böylece tatlı su ve verimli topraklar üzerindeki baskı azaltılabilir. Dolayısıyla alg yetiştiriciliği, geleneksel yem üretim yöntemlerine kıyasla daha düşük bir karbon ayak izi üreterek iklim ve sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumludur.

2. Alglerin Yüksek Besin Değeri
Algler, proteinler ve amino asitler, omega-3 yağ asitleri (özellikle DHA ve EPA), vitaminler (A, B12, E, K), mineraller (demir, iyot, kalsiyum) ve antioksidanlar (karotenoidler, fikosiyanin) gibi temel besin maddeleri açısından zengin bir kaynaktır. Bu yoğun besin profili, algleri özellikle kanatlı, domuz, su ürünleri yetiştiriciliği ve büyükbaş hayvan yemleri için faydalı hale getirerek büyüme performansını, bağışıklığı, doğurganlığı ve ürün kalitesini (örneğin, besin açısından zenginleştirilmiş süt veya yumurta) iyileştirmeye yardımcı olur.

3. Su Ürünleri Yetiştiriciliğinin ve Fonksiyonel Yem Pazarlarının Genişlemesi
Küresel su ürünleri yetiştiriciliği deniz ürünleri talebini karşılamak için genişledikçe, balık ununa alternatif sürdürülebilir yemlere olan ihtiyaç da artmaktadır. Algler, özellikle de Schizochytrium ve Nannochloropsis gibi türler, balık diyetlerinde zengin omega-3 ve protein kaynakları olarak kullanılıyor. Buna paralel olarak, yem yoluyla hayvan sağlığını ve verimliliğini artırmaya odaklanan fonksiyonel yem pazarının büyümesi, immünomodülatör, antimikrobiyal ve antioksidan özelliklere sahip alg bazlı katkı maddelerine olan talebi artırmıştır.

4. Antibiyotik Azaltımı ve Doğal Yem Katkıları
Hayvansal üretimde antibiyotik kullanımına yönelik artan kısıtlamalar, doğal alternatiflere yönelik güçlü bir baskı yaratmıştır. Bazı alg türleri biyoaktif bileşikler içerir ve bu içerikleriyle bağırsak sağlığını destekler, enflamasyonu azaltır ve bağışıklığı geliştirirler. Bu da algleri antibiyotik içermeyen yem formülasyonlarında uygun bir bileşen haline getirmektedir.

5. Teknolojik Gelişmeler ve Maliyet Azaltma
Kontrollü ortam yetiştiriciliği ve biyoreaktör teknolojisi de dahil olmak üzere alg yetiştirme tekniklerindeki gelişmeler ve tür optimizasyonundaki ilerlemeler, alg yetiştirme verimliliğini ve maliyet etkinliğini önemli ölçüde artırmıştır. Ölçeklenebilir alg üretim yöntemlerinin (hem açık havuz hem de kapalı sistemler) geliştirilmesi, ticari uygulamaları daha yapılabilir hale getirmektedir. Ayrıca, alglerin işlenmesinde (kurutma, ekstraksiyon ve kapsülleme gibi) gerçekleştirilen inovasyonlar, yem formülasyonlarında raf ömrünü, sindirilebilirliği ve besin kullanılabilirliğini artırmaktadır.

6. Devlet Desteği ve Endüstri Yatırımı
Bazı hükümetler tarımsal inovasyon hibeleri, karbon kredileri ve sürdürülebilirlik teşvikleri yoluyla alg üretimi için araştırma ve finansmanı desteklemektedir. Hayvan yemlerinde antibiyotik kullanımının azaltılmasını destekleyen ve doğal yem bileşenlerini teşvik eden politikalar da, alg bazlı çözümlere olan ilgiyi artırıyor. Aynı zamanda, birçok hayvan yemi şirketi ve startup, alg Ar-Ge’sine ve pilot projelere yatırım yaparak ticari benimsemeyi hızlandırmaktadır.

7. Sürdürülebilir Hayvansal Ürünler için Tüketici Tercihi
Tüketiciler, hayvansal tarımın çevresel etkileri konusunda daha bilinçli hale geliyor. Sürdürülebilir kaynaklı et, süt ürünleri ve deniz ürünlerine yönelik talep, yem formülasyonu trendlerini etkiliyor. Alg bazlı yem, ürün kalitesini artıran doğal ve çevre dostu bir alternatif sunarak bu değişime uyum sağlıyor.

ALG PAZARINDAKİ ZORLUKLAR VE ENGELLER
Umut verici görünümüne rağmen, küresel alg bazlı hayvan yemi pazarı, hızlı genişlemesini engelleyebilecek birkaç önemli engelle karşı karşıyadır. Analistlerin atıfta bulunduğu bazı önemli zorluklar ve engeller şunlardır:
1. Yüksek Üretim Maliyetleri
En acil zorluklardan biri maliyettir. Özel ekipman (örneğin biyoreaktörler) ve kontrollü ortam koşulları gerektiren alg üretimi, enerji yoğun hasat ve kurutma süreçlerini içermektedir. Bunlar da alg yetiştirme ve işleme maliyetlerini, soya küspesi veya balık unu gibi geleneksel yem bileşenlerine kıyasla oldukça yüksek hale getirmektedir. Bu faktörler, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki fiyata duyarlı pazarlar için alg bazlı yemleri daha pahalı hale getirmektedir.

2. Büyük Ölçekli Üretim Altyapısı
Alg yetiştiriciliği, araştırma ortamlarında iyi çalışılmış olsa da ticari ölçekli üretim altyapısı sınırlı kalmaktadır. Birçok alg üreticisi küçük veya pilot ölçekte faaliyet göstermekte, bu da tutarsız tedarik zincirlerine ve yem amaçlı alglerin sınırlı bulunabilirliğine yol açmaktadır. Bu sorun büyük yem üreticilerinin toplu alımlarını engellemekte ve pazarın gelişimini sınırlamaktadır.

3. Mevzuat Belirsizliği ve Onay Süreçlerindeki Gecikmeler
Birçok bölgede, alg bazlı hayvan yemleri için düzenleyici mevzuat yetersiz veya tutarsızdır. Yem katkı maddesi onaylarındaki gecikmeler, etiketleme ve güvenlik standartları konusundaki belirsizlik, ülkeler ve bölgeler arasında değişken politikalar da dahil mevzuat sorunları, alg türevi yem ürünlerinin uluslararası ticaretini ve ticarileşmesini yavaşlatmaktadır.

4. Çiftçiler Arasında Düşük Farkındalık ve Benimsenme
Besinsel avantajlarına ve faydalarına rağmen, alglerin benimsenmesi noktasında, çiftçiler arasında bir direnç söz konusudur. Özellikle kırsal veya muhafazakâr tarım bölgelerinde, çiftçiler alg bazlı yemlerin faydalarına yabancı kalmaktadır. Soya küspesi ve balık unu gibi geleneksel yem bileşenleri daha yerleşik ve güvenilirken, alg bazlı alternatifler deneysel veya kanıtlanmamış olarak görülebilir.

5. Besin Bileşiminde Değişkenlik
Alglerin besin profili, suş/tür, büyüme koşulları (ışık, sıcaklık, besinler) ve hasat yöntemleri gibi faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilmektedir. Bu değişkenlik, formülasyon ve kalite kontrol süreçlerini zorlaştırarak tutarlı yem performansı sağlamayı zorlaştırır ve ürün etkinliğine olan güveni azaltır.

6. Depolama ve Raf Ömrü Sınırlamaları
Alg biyokütlesi -özellikle ıslak veya macun formunda- mikrobiyal bozulmaya karşı hassastır ve kurutulmuş geleneksel yem bileşenlerine kıyasla daha kısa bir raf ömrüne sahiptir. Kurutma ve kapsülleme teknolojileri yardımcı olsa da bu durum genel maliyeti ve karmaşıklığı artırır. Dolayısıyla taşınabilirliği sınırlar ve koruma teknolojileri gereksinimini artırır.

7. Geleneksel Yem Bileşenleri ile Rekabet
Alg bazlı yemler, soya küspesi, mısır ve balık unu gibi köklü yem bileşenleriyle sıkı bir rekabet içindedir. Bu geleneksel seçenekler yaygın olarak mevcuttur, uygun maliyetlidir ve kapsamlı araştırmalarla desteklenmektedir. Yetiştiricileri, çiftçileri, alg bazlı alternatiflere geçmeye ikna etmek için güçlü ekonomik teşvikler ve kanıtlanmış performans faydaları gerekmektedir.

HAYVAN TÜRLERİ BAZINDA ALG BAZLI YEM PAZARI
Alglerin sürdürülebilir ve besleyici bir yem bileşeni olarak kullanımı, çeşitli hayvan türlerinde giderek yaygınlaşmaktadır. Besin ihtiyaçları, üretim sistemleri ve ekonomik faktörlere bağlı olarak kullanım düzeyleri farklılık gösterse de genel eğilim kanatlı hayvanlar, ruminantlar, su ürünleri ve evcil hayvan yemi sektörlerinde artan bir ilgi olduğunu göstermektedir.

Su ürünleri, şu anda alg bazlı hayvan yemlerinin en büyük tüketicisi, yani pazar lideridir. Bunun başlıca nedeni, çiftlik balıkları ve karideslerin beslenmesinde balık unu ve balık yağına alternatif olarak sürdürülebilir kaynaklara duyulan ihtiyaçtır. Algler, balık sağlığı ve et kalitesi için çok önemli olan omega-3 yağ asitleri (EPA, DHA) açısından zengindir; büyüme performansı, bağışıklık ve hayatta kalma oranlarını artırır; aşırı sömürülen deniz kaynaklarına bağımlılığı azaltır.

Su ürünleri yetiştiriciliğinin özellikle Asya-Pasifik bölgesinde küresel olarak yaygınlaşmasıyla, mikroalg bazlı yemlere olan talebin hızla artması beklenmektedir.

Kanatlı yetiştiricileri, algleri fonksiyonel yem katkı maddeleri veya kısmi protein ikamesi olarak giderek daha fazla kullanmaktadır, ancak su ürünleri yetiştiriciliğine kıyasla bu kullanım henüz başlangıç aşamasındadır. Yumurta sarısının renginin iyileştirilmesi (karotenoidlerden elde edilen doğal pigmentasyon), bağışıklığın güçlendirilmesi, oksidatif stresin azaltılması, yem dönüşüm oranlarının iyileştirilmesi ve antibiyotik kullanımının azaltılması, alglerin kanatlı yemlerinde kullanım faydaları arasında sayılmaktadır.

Kanatlı özelinde pazarın, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da organik ve premium yumurta talebindeki artışla birlikte genişlemesi beklenmektedir.

Ruminant yemleri, hayvanların karmaşık sindirim sistemleri ve kaba yem bazlı beslenme alışkanlıkları nedeniyle, alg bazlı yemler için henüz kısıtlı bir alandır. Ancak alglerin ruminantlarda belirli amaçlarla kullanımına yönelik çeşitli araştırmalar sürmektedir. Örneğin, enterik metan emisyonlarını azaltma potansiyeli (Asparagopsis taxiformis gibi kırmızı alglerle), bu spesifik amaçlardan biridir. Çalışmalar, sığır yemlerine kırmızı deniz yosunu (Asparagopsis) eklenmesinin enterik metan emisyonlarını önemli ölçüde azaltabileceğini ve iklim dostu hayvancılık uygulamalarını destekleyebileceğini göstermektedir. Ayrıca algler, süt sığırlarında süt yağ asidi profillerini iyileştirmek (örneğin, omega-3 zenginleştirme) için veya mineral takviyesi (kalsiyum, demir, magnezyum açısından zengindir) olarak da kullanılabilmektedir.

Niş ama yüksek değerli bir segment olan evcil hayvan mamasında, üreticiler, fonksiyonel ve pazarlama açısından cazip olması nedeniyle, özellikle premium ve bitki bazlı formülasyonlarda, algleri kullanmaya başlamıştır. Bitki bazlı omega-3, antioksidan ve protein kaynağı, hassas evcil hayvanlar için hipoalerjenik alternatif, cilt, tüy ve bilişsel sağlığı destekleme gibi özellikler alglerin pet mamada kullanımını destekleyen unsurlardır.

BÖLGESEL AÇIDAN ALG BAZLI YEM PAZARI
Genel olarak küresel ölçekte bir genişleme sergileyen alg bazlı hayvan yemi pazarı, farklı etkenler nedeniyle bölgesel bazda önemli farklılıklar göstermektedir. Endüstriyel gelişme, hayvancılık ve su ürünleri yetiştiriciliğinin yoğunluğu, sürdürülebilirlik öncelikleri ve mevzuat ortamı gibi faktörler, alg bazlı yemlerin bölgesel bazdaki büyüme ve gelişme durumunu şekillendirmektedir.

Kuzey Amerika (ABD ve Kanada), alg bazlı yem araştırmaları ve ticarileştirme açısından en gelişmiş bölgelerden biridir. Özellikle somon ve alabalığı yetiştiriciliği ile öne çıkan bölgedeki güçlü su ürünleri sektöründe, sürdürülebilir ve işlevsel yemlere olan talep her geçen gün artmaktadır. Bu da pazardaki alg bazlı yem talebini canlı tutmaktadır. Ayrıca bölgede üniversiteler, girişimler ve hükümet programlarının (ör. USDA) desteğiyle sürdürülen aktif Ar-Ge ekosistemi ve omega-3 zenginleştirme için alg kullanan evcil hayvan yemi pazarının büyümesi, alg bazlı yem pazarının genişlemesini desteklemektedir. Kuzey Amerika’nın teknolojik olgunluk ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla ilerleyen zamanlarda da lider konumunu koruması beklenmektedir.

Latin Amerika’da, özellikle de Brezilya, Arjantin ve Şili’de alg bazlı yemlere yönelik bir ilgi söz konusudur. Bunda genişleyen su ürünleri yetiştiriciliği ve tavukçuluk sektörlerinin payı yüksektir. Yerel alg türleri üzerine yürütülen Ar-Ge ve pilot projeler devam etmektedir. Bu yönüyle bölge, umut verici bir erken aşama gelişme göstermektedir.

Asya-Pasifik, talep açısından en hızlı büyüyen bölge konumundadır. Bunun başlıca nedeni ise su ürünleri yetiştiriciliği endüstrisindeki hızlı büyümedir. Çin, dünyanın en büyük su ürünleri yetiştiricisidir ve ülkede balık unu yerine alglere olan ilgi artmaktadır. Hindistan, Vietnam ve Endonezya, yem inovasyonu ve sürdürülebilirliğe yönelik yatırımlarla dikkat çekmektedir. Japonya ve Güney Kore ise yerleşik alg yetiştiriciliği altyapısı ve premium deniz ürünlerine yönelik güçlü taleple karakterize edilmektedir.

Yüksek balık yemi talebi, sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliğine yönelik hükümet desteği, tüketicilerin çevre dostu hayvansal ürünlere yönelik farkındalığının artması, alg bazlı yem pazarının bölgedeki genişlemesini hızlandıran faktörlerdir. Asya-Pasifik’in maliyet duyarlılığı ve parçalı üretim sorunları devam etse de analistler, bölgenin hacim açısından en büyük pazar olmaya hazırlandığı görüşünde.

Avrupa, özellikle AB, alg bazlı yemler için teknolojik olarak gelişmiş ve çevreye duyarlı bir pazar olarak nitelendirilmektedir. Hayvansal üretimde antibiyotik kullanımına ilişkin sıkı düzenlemeler, sürdürülebilir tarımı teşvik eden Yeşil Anlaşma ve Tarladan Sofraya stratejileri, organik ve fonksiyonel hayvansal ürünlere yönelik yüksek tüketici talebi ve Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde alg girişimlerinin ve araştırma kurumlarının güçlü varlığı, bölgedeki alg bazlı yem pazarını şekillendiren başlıca unsurlardır. Düzenlemelerin daha net olduğu Avrupa, premium yem uygulamaları konusunda da lider konumdadır. Analistlere göre, bu durum, Avrupa’yı katma değerli alg yemlerinin benimsenmesi için önemli bir bölge haline getirmektedir.

Orta Doğu ve Afrika, ticari alg bazlı yem kullanımının sınırlı olduğu, ancak uzun vadede güçlü potansiyele sahip, gelişmekte olan bir pazar olarak tanımlanmaktadır. Gıda güvenliğinin artması ve yerel yem üretimi girişimleri, Mısır, Suudi Arabistan ve Nijerya gibi ülkelerde su ürünleri yetiştiriciliğinin büyümesi, alg yetiştiriciliğine uygun bol güneş ışığı ve kıyı bölgeleri, alg bazlı yem pazarının Orta Doğu ve Afrika’da genişlemesi için potansiyel olarak değerlendirilmektedir. Bölgede, pilot projeler ve hükümetin sürdürülebilirlik çabalarının, özellikle su ürünleri yetiştiriciliği ve tavukçuluk sektörlerinde yeni fırsatlar yaratması beklenmektedir.

Kaynaklar
1. Microalgal-based feed: promising alternative feedstocks for livestock and poultry production | Journal of Animal Science and Biotechnology
2. Algae for animal feed I European Commission
3. Use of algae in animal feeding – Ruminants I nutriNews, la revista de nutrición animal
4. The promising future of animal nutrition in hands of microalgae! I Feed & Additive Magazine
5. Healthy and colourful petfood with natural astaxanthin I Feed & Additive Magazine
6. Seaweed: A sustainable solution for feed efficiency I Feed & Additive Magazine
7. Algae-based Animal Feed Market Size, Demand & Forecast 2023 to 2033 I Future Market Insights
8. Algae-Based Animal Feed Market Size, Share & Forecast, 2034 I Global Market Insights Inc.
9. Algae-based Animal Feed Market Size & Forecast Report, 2032 I Persistence Market Research
10. Algae-Based Animal Feed and Ingredients Market Size, Growth, Report, Developments, & Global Trends I DataBridge
11. Algae-based Feed Market Size, Share, Growth Insights 2030 I Precision Business Insights