Hayvansal gıdaların güvenliği ve hayvan besleme ilişkisi

Trouw Nutrition Türkiye Genel Müdürü Uzman Veteriner Hekim Öğüt Köse, 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında açıklamalarda bulundu ve hayvansal ürünlerde gıda sağlığını olumsuz etkileyen noktalara değindi.

Hayvansal gıdaların güvenliği ve hayvan besleme ilişkisiHızla artan dünya nüfusuyla birlikte hayvansal gıdalara olan talep de gün geçtikçe artıyor. Bu noktada hayvanların sağlıklı gelişimi de insan sağlığı için büyük önem taşıyor. Hayvanların toksin ve bakteri ihtiva eden yemlerle beslenmesi, yanlış antibiyotik kullanımı hayvansal gıda sağlığını etkileyen faktörlerin başında geliyor. 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Trouw Nutrition Türkiye Genel Müdürü Uzman Veteriner Hekim Öğüt Köse, güvenilir hayvansal gıdaya giden yolun en önemli halkalarından olan doğru hayvan beslemenin altını çiziyor.

Öğüt Köse, Trouw Nutrition Türkiye Genel Müdürü

“TOKSİNLER HEM İNSAN HEM DE HAYVAN SAĞLIĞI İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT”
Açıklamasında hayvansal gıda sağlığını etkileyen faktörlere dikkat çekten Köse, şunları aktarıyor: “Toksin içeren yemle beslenen hayvanlarda; canlı ağırlıkta azalma, performans kayıpları, nihai ürün kalitesinde bozulma ve bağışıklık sisteminin baskılanması sonucu enfeksiyonlara karşı direncin azalması gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Belirli küfler tarafından üretilen mikotoksinler ile mücadele yem güvenliği ve dolayısıyla sağlıklı gıda için büyük önem taşıyor. Trouw Nutrition olarak biz gıda üretiminin önemli basamaklarından biri olan yem güvenliğini sağlama hedefimiz doğrultusunda Mycomaster cihazımız ve MasterLab laboratuvarımızda yapılan analizlerle mikotoksin riskinin tespiti ve azaltılması yönünde yoğun çalışmalar sürdürüyoruz. Mikotoksinleri sahada doğru bir şekilde ve dakikalar içinde analiz etmemize olanak sunan ve bu sayede ham madde yönetimine de imkân tanıyan Mycomaster analiz cihazımız ile riski kısa sürede belirliyoruz. Geleceği besleme misyonumuz çerçevesinde MasterLab laboratuvarımızda küf ve mikotoksin kontaminasyon miktarının belirlenerek kriterlere uygunluğunun değerlendirilmesinden, stres testi analizlerine kadar pek çok konuda hizmet sunuyoruz.”

“GÜVENLİ OLMAYAN YEMLER GIDA SAĞLIĞI İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR”
Artan dünya nüfusunun sağlıklı beslenme ihtiyacının karşılanmasına yönelik sürdürülebilir katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten Öğüt Köse, “Hayvanların sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri ve optimum verim için ihtiyaç duydukları besin maddelerinin güvenilir kaynaklardan temin edilmesi gerekiyor. Hayvan yemleri, Enterobakter, küf ve maya gibi mikroorganizmalar tarafından bozulma veya kontamine olma riskiyle karşı karşıyadır. Bir bakteri türü olan Salmonella hayvansal ürünlerden insanlara geçerek gıda kaynaklı hastalıklara neden olabiliyor.

Düşük yem hijyeni bu bakımdan hayvan ve insan sağlığı için risk oluşturuyor. Yemin kalitesini kontrol etmek içinse analiz yapmak gerekiyor. Sağlıklı gıda üretimi adına öncellikle hayvanların sağlıklı yem tüketmeleri gerektiğine inanan bir firma olarak yem ham maddelerinin tam bileşimini belirlemek, besin içeriğinin doğru ve hızlı bir şekilde analiz edilmesini sağlamak ve bu besinleri hayvanların ihtiyaçlarıyla optimum düzeyde eşleştirmek için çalışıyoruz.

Hayata geçirdiğimiz modüler hassas besleme sistemimiz NutriOpt ile farklı hayvan türlerine yönelik yem ve ham maddelerin laboratuvara gerek kalmadan besin içeriklerinin yerinde ve hızla analiz edilmesini sağlıyoruz. Bu sayede hayvanlarda yanlış besleme nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını ve kayıpları önlemeye katkıda bulunuyoruz.” diye konuştu.

“ANTİBİYOTİK KULLANIMININ SINIRLANDIRILMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
Gıda sağlığı ve güvenliği açısından antibiyotik direnci konusunun son derece önemli olduğunu vurgulayan Köse, “Yoğun ve yanlış antibiyotik kullanımı ilaca dirençli bakterileri egemen hale getiriyor. Antimikrobiyal direnç olarak adlandırılan bu durumdan kurtulabilmek adına antibiyotik kullanımının sınırlandırılması hem hayvan hem de insan sağlığını desteklemek için büyük önem taşıyor. Sağlıklı beslenen hayvanların antibiyotiğe olan ihtiyacı da azalabiliyor.

Sürdürülebilir hayvancılığı ve yem güvenliğini odağına alan bir şirket olarak hayata geçirdiğimiz LifeStart konseptimiz ile çiftlik ve kümes hayvanlarının erken dönem beslenme ve üretim performansı kalitesini bilimsel yöntemlerle geliştirerek genetik potansiyellerini en üst düzeye çıkarıyoruz. LifeStart konseptimiz içerisinde yer alan buzağı, koyun, keçi mamalarımız ve civciv yemlerimiz ile geleceğin sağlıklı hayvanlarının yetiştirilmesine yardımcı oluyoruz. Bu bilimsel yaklaşım bize hayvanın erken dönem beslemesine yatırım yapmanın hayvanın potansiyeli ve yaşam boyu performansı üzerinde yoğun ve uzun süreli etkileri olduğunu gösteriyor.

Bunun yanında yetiştiricilerin sahadaki problemlerini birebir çözmek, ihtiyaçlarına destek olabilmek adına teknik ekiplerimizin uzmanlığından ve şirketimizin inovatif, çözüm odaklı yaklaşımlarından yoğun olarak faydalanıyoruz. Ayrıca çiftliklerimizin kullandığı ham maddelerin kalitesini daha iyi takip edebilmeleri için Ankara’da bulunan laboratuvarımızdan da faydalanıyor; çiftliklere besin madde ve toksin analizi desteği de sunuyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

DOĞRU BESLEME İLE HAYVAN SAĞILIĞINI GELİŞTİREREK GÜVENLİ GIDA ÜRETİMİNİ DESTEKLİYORUZ”
Hayvanlar için vitamin ve mineral desteğinin hayati önem taşıdığını belirten Köse, sözlerini şöyle tamamladı: “Çiftlik ve kümes hayvanlarının verimlilikleri, sağlıklı gelişebilmeleriyle paralel olarak ilerliyor. Sağlıklı gelişimin yolu ise diğer tüm besinsel öğelerin yanı sıra vitamin ve minerallerin güvenilir kaynaklardan yeterli bir şekilde alındığı doğru besleme yöntemlerinden geçiyor. Geniş ürün portföyümüz ile kümes ve çiftlik hayvanlarının sağlıkla gelişebilmelerine ve yaşam boyu yüksek performans gösterebilmelerine katkı sağlıyoruz. Yüksek kaliteli kaynaklar ile hayvan ve gıda güvenliğinin sağlanabileceğine inanıyoruz.”