Süt hayvancılığı yapan çiftçiler için uzun yıllardır ciddi bir sürü yönetimi sorunu olan ısı stresi, sürekli artan küresel sıcaklıklarla birlikte üretim ve refaha yönelik taleplerde önemli bir artışa neden olmaktadır.

Küresel Ruminant Müdürü
Phileo by Lesaffre
Yüksek sıcaklık dönemlerinin giderek yaygınlaştığı ve ısı stresinin etkisinin 2050 yılına kadar sütçülük sektörüne yılda tahmini 5 milyar dolarlık bir maliyet getireceğinin tahmin edildiği günümüzde (Wankar ve diğ., 2021), harekete geçme ihtiyacı hiç bu kadar büyük olmamıştı.
Isı stresi sırasında üst düzey sürü yönetimi uygulamalarının hayata geçirilmesi, süt ineklerinin bakımı için temel bir yaklaşım olarak her zaman önemli olmuştur. Yüksek sıcaklık ve nem olaylarının artmaya devam etmesiyle şüphesiz ki yönetim uygulamalarını yoğunlaşacaktır. Bu tür tekniklerin yanı sıra, çiftlik hayvanları üzerindeki ısı stresinin en kötü etkilerini azaltmaya yardımcı olacak maya bazlı çözümlerin sahip olduğu potansiyel, küresel süt hayvancılığının geleceğinde kesinlikle büyüyen bir rol oynayacaktır.
ETKİ
Isı stresi, bir süt hayvanının vücut ısısında artışı tetikleyerek ısıyı normal kabul edilen seviyenin üzerine çıkarır ve potansiyel olarak tehlikeli seviyelere doğru sürükler. İnekler kendi başlarına bırakıldıklarında, kendi savunma mekanizmalarını devreye sokarlar. Bunlar arasında nefes nefese kalma, dinlenmek yerine ayakta durma, yemek yeme ve ruminasyon gibi ısı üreten faaliyetleri azaltma yer alır. Bu tepkiler, ısı stresi altındaki çiftlik hayvanlarının sağlığında bir gerilemeye işaret etmekte, aynı zamanda hayvanın üretim ve üreme işlevlerinin de ciddi bir baskı altında olduğunu göstermektedir.
Isı stresi en çok yüksek performanslı ineklerde görülürken, ortalama düzeyde süt verenler ve genç hayvanlar, 68 veya daha yüksek bir Sıcaklık Nem İndeksine (THI) maruz kaldıklarında risk altında olurlar. Bu durum, artan sıcaklık ve nem faktörlerinin tipik olarak olumsuz semptomları tetiklediği kabul edilen eşik değerdir. THI 68, 22°C sıcaklık ve %50 neme eşittir. THI skoru ne kadar yüksek olursa, elbette etkilenen hayvanlarda o kadar fazla hasar meydana gelir. Bernabucci ve diğerlerine (2010) göre, 68’i aşan her bir THI birimi süt veriminde 0,27 kg’lık bir düşüşe neden olmaktadır. Günümüzde şiddetli ısı stresi koşullarının kolayca THI 80 veya daha fazlasına ulaşabildiği göz önüne alındığında, bu endişe verici bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.
ÇİFTÇİ MÜDAHALESİ
Çiftçilerin, hayvanların yükselen THI’larla başa çıkmalarına yardımcı olmak için atabilecekleri bir dizi pratik adım vardır. Bunlar arasında ekstra gölge, havalandırma, soğutma ve bol miktarda taze, serin içme suyu sağlanması yer almaktadır. Yemleme zamanlarını günün daha serin bölümlerine kaydırarak yem alım seviyelerini korumaya çalışmak ve yemleme zamanlarını günün daha normal THI koşullarında, gerekenden daha uzun sürelere yaymak da yardımcı olabilir.
MAYA BAZLI ÇÖZÜMLER
Isı stresinin çiftlik hayvanlarının sağlığı, refahı ve performansı üzerindeki etkisiyle mücadele etmek için maya bazlı çözümlerin, (çeşitli kurum ve çiftlik çalışmaları ile değerlendirildiği üzere) olumlu koruyucu niteliklere sahip olduğu da gösterilmiştir.
Örneğin, Phileo’da Lesaffre tarafından geliştirilen Isı Stresi Programı, dikkatleri maya probiyotiği Actisaf® Sc 47, maya postbiyotiği Safmannan® ve organik selenyumla zenginleştirilmiş maya Selsaf®‘a çekmektedir; bunların her birinin süt ineklerini ve buzağıları ısı stresinin en kötü etkilerinden korumada yararlı bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.

Actisaf® Sc 47 (Moallem ve diğ., 2009) ile orta ila yüksek ısı stresi (77>THI>83) sırasında gerçekleştirilen denemeler, kontrol grubu ineklere kıyasla tedavi edilen ineklerin süt üretiminde 1,5 kg/gün ve kuru madde yem alımında 600 g/gün artış kaydetmiştir.
Actisaf® Sc 47, Safmannan® ile kombine edildiğinde, yüksek sıcaklık gibi koşullar altında tipik olarak ortaya çıkan bağışıklık fonksiyonlarının azalması tepkisinin aksine, ısı stresi sırasında süt ineklerinde güçlü bir bağışıklık tepkisi sağlamıştır. Süt ineklerinde somatik hücre sayısının (SCC) başarılı bir şekilde azaltılması da Actisaf® ve Safmannan®‘ın birlikte kullanımıyla ilişkilendirilmiştir. Sekiz adet Hollanda süt çiftliğinde gerçekleştirilen denemelerde, takviye edilen ineklerin SCC’si deneme öncesine kıyasla çiftlik başına ortalama 280.000’den 200.000’in altına düşürülmüştür.

THI 72’ye 9 hafta boyunca maruz bırakılan süt ineklerine verilen Selsaf®, inorganik selenyum grubundaki ineklere kıyasla rektal sıcaklıklarda ve solunum hızlarında önemli bir düşüş sağlamıştır (yayınlanmamış veriler). Selsaf®‘ın ayrıca tedavi edilen inek grubunda SCC’yi önemli ölçüde düşürdüğü gösterilmiştir.
SONUÇ
Isı stresinin etkisini hafifletmeye yardımcı olmak için çok sayıda ve çeşitli yönetim yaklaşımları geliştirilmiştir ve maya bazlı ürünlerin kullanımı giderek daha fazla umut verici bir koruma ve tedavi çözümü olarak görülmektedir. Canlı maya, parietal fraksiyonlar ve selenyum mayası, çiftçilerin her zamankinden daha zorlu bir küresel iklim karşısında inekleri sağlıklı ve üretken tutmalarına yardımcı olmak için güçlü adaylar olarak kendilerini göstermektedir.
Erika Paiva Hakkında
Erika Paiva, 1996’da Brezilya’daki Londrina Eyalet Üniversitesi’nden veterinerlik diplomasıyla mezun oldu ve 2014’te Pazarlama alanında MBA yaptı. Phileo’ya katılmadan önce, et ve süt hayvancılığı çiftlikleri için bağımsız danışman olarak 10 yıllık bir tecrübeye sahip. Akabinde Brezilya’daki bir premiks şirketinde ürün müdürü, üretim müdürü ve teknik müdür olarak 9 yıl görev yaptı.