LIVZYM Biyoteknoloji’nin hedefi enzim ihracatı

Türkiye’nin ilk endüstriyel enzim fabrikası olan ve Haziran 2020’de açılışı yapılan LIVZYM Biyoteknoloji, enzim ticaretinde Türkiye’yi ihracatçı ülkeler arasında konumlandırmaya hazırlanıyor.

Dr. Serdar Uysal, LIVZYM Biyoteknoloji Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü

Türkiye’nin ilk endüstriyel enzim fabrikası olan LIVZYM Biyoteknoloji, Haziran 2020’de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katıldığı törenle açılmıştı. İstanbul Tuzla Deri OSB’de faaliyet gösteren fabrika, aynı zamanda Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olma özelliğini taşıyor. Enzim ihracatı hedefiyle çalışmalarını sürdüren firmanın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Serdar Uysal, küresel endüstriyel enzim pazarının değerinin 10 milyar dolar olduğunu ve bunun 2 milyar dolarının Türkiye ve yakın coğrafyasında yer aldığını söyledi.

AA kaynaklı habere göre; endüstriyel enzim pazarını büyük ölçüde bölüşen ülkelerin Danimarka, Hollanda, Almanya ve ABD olduğunu belirten Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de gıda sektöründe kullanılan enzimin önemli bir kısmının üretimiyle birlikte, ülkemiz ithalatını önemli ölçüde ikame etmek mümkün. LIVZYM olarak hedefimiz bölgemiz ve yakın coğrafyamızdaki 2 milyar dolarlık pazarın ihtiyacının yarısını karşılarken, Türkiye’yi de ihracatçı ülkeler arasında konumlandırmak. Türkiye’yi biyoteknoloji alanında geleceğe taşıyacak üretim tesislerinden birisi olmak üzere yola çıkan LIVZYM, yılda 1 milyar dolara yaklaşan enzim ihracatına da imza atacak. Uzun Ar-Ge ve hazırlık sürecimizi güçlü bir altyapıyla üretime dönüştürdük ve sadece pazara çıktığımız bu yıl, 1 ila 1,5 milyon dolar civarında satış yapmayı hedefliyoruz.”

“DÜNYANIN GELECEĞİ İÇİN DE BÜYÜK BİR ÖNEM TAŞIYOR”
“Endüstriyel Biyoteknoloji kapsamında ele alınan enzim teknolojisinin keşfi 19. yüzyılın son çeyreğine denk geliyor. Gıda, deri ve kişisel bakım/kozmetik, tekstil, kağıt, tatlandırıcı, yem ve kimya alanlarında kullanılan endüstriyel enzim, pandemiyle birlikte daha çok gündeme gelen sürdürülebilirlik ve dünyanın geleceği için de büyük bir önem taşıyor.” yorumunda bulunan Uysal, şunlara vurgu yaptı: “Öyle ki sürdürülebilir ve çevre dostu ekonomiler üretimde artık kimyasalların yerine enzimleri tercih ederken, bu durum endüstriyel enzim pazarının hızlı bir ivmeyle büyümesinin öncelikli sebebi. Enzimin en önemli uygulamalarından birisini oluşturduğu endüstriyel biyoteknoloji bugün nanoteknoloji ve genetik bilimleriyle birlikte çalışırken, gıdadan tarıma, hayvancılıktan tıbba, enerji ve kimyadan çevre ve sürdürülebilirliğe onlarca farklı alanda etki yaratıyor ve dünyanın geleceğini en çok etkileyecek endüstrilerin başında geliyor.”