Yem verimliliğinin izlenmesi önemli bir ekonomik avantaj sağlar. Bu, çiftçilerin, süt üretiminden elde edilen geliri en üst düzeye çıkarmak için o anki yem fiyatına göre sürünün beslemesini düzenli olarak ayarlamalarına olanak tanır. Fitojeniklerin tekli veya karışımlı olarak kullanımı, yem verimliliğini artırmaya yönelik küresel yaklaşımın bir parçası olabilir.

Ürün Müdürü
miXscience
Süt hayvancılığında performans, süt veriminin yanı sıra protein ve yağ içeriğini de dikkate alan Enerji Düzeltilmiş Süt (ECM) ile ifade edilebilir. ECM, rasyon değerini ve sürünün verimliliğini yansıtan doğru bir sürü göstergesidir.
Süt fiyatlarının farklı pazarlarda halen değişken ve düşme eğiliminde olduğu, buna karşın ham madde fiyatlarının küresel olarak arttığı dikkate alındığında, ekonomik performans çiftliğin kârlılığını kontrol etmenin anahtarıdır.
PERFORMANSI ARTTIRACAK BİR ARAÇ OLARAK RUMEN FLORA MODÜLASYONU
Rasyondaki proteinler, mikrobiyal proteinler ve amonyak üretmek için rumen florası tarafından az ya da çok parçalanır. Mikrobiyal proteinler ve rumende parçalanmayan bazı rasyon proteinleri, daha sonra süt üretmek için bağırsakta sindirilir. Performansı en üst düzeye çıkarmak ve amonyak üretimini sınırlandırmak amacıyla bağırsaktaki emilim için yeterli esansiyel amino asit sağlamak, yemdeki protein takviyesinin ve rumendeki protein parçalanma seviyesinin ayarlanmasını gerektirir.
Araştırmalar, genellikle protein alımının %30’undan daha azının süt proteini içeriği formunda geri alınabildiğini göstermiştir.
Ruminant hayvanlara sağlanan enerjinin %80’i uçucu yağ asitlerinden gelir. Rumen fermantasyonları esasen asetik, bütirik, laktik ve propiyonik asitler üretir. Optimum rumen verimliliği için her bir uçucu yağ asidinin seviyesi ve oranı, yıllar süren araştırmalar sonucunda belirlenmiştir ve besleme standartlarını oluşturmaktadır. Modern süt hayvancılığında yüksek düzeyde konsantre yemler nedeniyle rumen işleyişi bozulabilir ve bu da uçucu yağ asitlerinin dengesiz oranlarına yol açabilir. Konsantre yem alımının artmasının asetik ve laktik asit üretimini artırdığı ve rumen pH’sını düşürdüğü görülmüştür. Kısa vadede bu strateji, aslında konsantrelerin önemli ve hızlı nişasta parçalanmasıyla oluşturduğundan daha fazla uçucu yağ asidi üretimine yol açabilir. Ancak ruminal pH’daki sürekli düşüşler selülolitik flora gelişimi için ideal olmayan koşullara neden olur. Bu da ruminant rasyonlarının önemli bir kısmını oluşturan lif sindirilebilirliğinin azalmasına yol açar.
Hem protein hem de enerji değerlemesi önemlidir ve ayrıca birbiriyle ilişkilidir. Gerçekten de, proteinin mikrobiyal sentezi enerjiye bağlıdır ve araştırmalar, enerji tedarikinin zamanlamasını protein yıkımı ile “senkronize etmenin” protein sentezini en üst düzeye çıkarabileceğini ve nitrojen atıklarının amonyağa dönüşmesini en aza indirebileceğini göstermiştir.
FİTOJENİKLER RUMENDE ENERJİ VE PROTEİN KULLANIMINI NASIL GELİŞTİREBİLİR?
Fitojenikler genel rasyona eklenir ve tüm farklı yem bileşenlerinden (yemler, tahıllar, öğünler, vb.) gelen protein ve enerjiyi etkileyebilir. Çok sayıda fitojenik türü vardır ve yem verimliliği için en etkili olanlardan bazıları şunlardır:
– Tanenler: Bitkilerin kompleks polifenol bileşikleridir. Ekstraksiyona göre türleri ve konsantrasyonları çok değişebilir. Doğaları, özellikle protein ile bağlanmaya izin verir, ancak rumende yeterli bağlanmayı ve bağırsakta serbest kalmayı sağlamak için ekstraktın miktarı ve kalitesi çok önemlidir.
– Uçucu yağlar: Farklı etki şekillerine sahip çeşitli uçucu yağ aileleri bulunur. Literatürde, bu bileşikler protein ve enerjinin ruminal fermantasyonlarını değiştirmek, sindirimi güvence altına almak ve iyileştirmek, besin sindirilebilirliğini yükseltmek ve verimliliği artırmak için kullanılan antimikrobiyal aktiviteler göstermiştir.
– Baharatlar: Farklı denemelerde baharatların süt ineklerinin besin alımını arttırdığı gösterilmiştir ve baharatlar, tükürük salgısından kaynaklanan doğal tamponun artmasıyla rumen pH’ını olumlu yönde etkilemesiyle ilişkilendirilmiştir MiXscience, bu bileşenlerin farklı kombinasyonlarını içeren özel bir ürün yelpazesi geliştirmiştir. Bu ürünler, ruminantların protein ve enerji verimliliğini artırmak amacıyla Mixscience Araştırma Merkezi’nde (MRC, Saint-Symphorien, Fransa) geliştirilmiş ve test edilmiştir.
Çalışmalarda, yüksek dozda esansiyel yağlar rumen mikroorganizmaları üzerinde zararlı etkiyle ilişkilendirilmiştir ancak dozlar ve etkiler değişkenlik göstermiştir. Bu ürünlerden biri olan Valopro NRJ, yakın zamanda MRC’de ineklerin tepkisini değerlendirmek için daha yüksek dozda test edilmiştir:
• 30 baş laktasyondaki Holstein süt ineği (%60 primipar inek; 184 ± 64 Sağımda Geçen Gün (SGS); 35,6 ± 6,8 kg süt/gün; 723 ± 67 kg vücut ağırlığı)
• Sürü rasyonu: 16,2 protein, %34,8 NDF, 1,65 MCal/kg
• Laktasyon sayısı, SGS, süt verimi, protein ve yağ içerikleri nedeniyle devre dışı kalan inekler
• İki grup: 0 g/inek/gün (kontrol grubu) veya 30 g/inek/gün Valopro NRJ içeren sürü rasyonu (42 gün).
• Bireysel süt verimi ve bileşimi (protein, yağ, üre, somatik hücre sayısı) sırasıyla günlük ve haftalık olarak izlenmiştir
• Bireysel alım ve vücut ağırlığı her gün değerlendirilmiştir
Deneme süresince Valopro NRJ ile beslenen ineklerde süt üretimi daha istikrarlı olmuştur, dolayısıyla Valopro NRJ ile kalıcılık artmıştır.
Denemenin sonunda, süt bileşimi iki grup arasında benzer olmuştur (Valopro NRJ ve Kontrol grupları için sırasıyla +1,7 g protein/kg ve +1,8 g protein/kg ve hem Valopro NRJ hem de Kontrol grupları için +1,1 g yağ/kg), böylece enerji düzeltilmiş süt iyileştirilmiştir. Süte geçen üre, emilim ve vücut ağırlığı açısından gruplar arasında fark bulunmamıştır.

SONUÇ
Sonuçlar, 30 g/inek/gün Valopro NRJ’nin süt verimini ve ECM’yi önemli ölçüde artırabileceğini ve süt inekçiliği sisteminde karlılığı artırmak için uygun bir çözüm olduğunu göstermektedir.
Yem verimliliğinin izlenmesi önemli bir ekonomik avantaj sağlar. Bu, çiftçilerin, süt üretiminden elde edilen geliri en üst düzeye çıkarmak için o anki yem fiyatına göre sürünün beslemesini düzenli olarak ayarlamalarına olanak tanır. Fitojeniklerin tekli veya karışımlı olarak kullanımı, yem verimliliğini artırmaya yönelik küresel yaklaşımın bir parçası olabilir. Bu tür ürünlerin uygulanması, hayvan performansını artırmak için üst beslemede ya da rasyon optimizasyonunda veya hayvan performansını düşürmeden rasyonların maliyetlerini azatmada olmak üzere iki farklı şekilde gerçekleştirilebilir. Optimizasyon sayesinde daha düşük bir rasyon maliyeti, özellikle düşük süt fiyatları ve yüksek ham madde maliyetleri açısından değerlendirildiğinde çok ilgi çekicidir.
Valopro çözümleri ile rasyon optimizasyonu, daha düşük çevresel etkiye sahip, daha yerel ham maddeler veya yan ürünler seçerek yemin veya rasyonun çevresel etkisini sınırlamayı da mümkün kılar.
miXscience, CO2 eşdeğeri cinsinden bir İklim Değişikliği Etki Kriteri de dahil olmak üzere çeşitli kriterlere göre yemin çevresel etkisini hesaplamak için MatriCiel aracını geliştirmiştir. Bu hesaplamalar bağlama (alan ve dönem) bağlıdır.
Referanslar talep üzerine temin edilebilir.