Su ürünleri gelecekteki protein taleplerinin karşılanması açısından kritik önem taşımakta ve 2030 yılında 30-40 milyon ton daha fazla balık ve karidesin gerekli olacağı yönündeki tahminler, bu önemi vurgulamaktadır. Su ürünlerinin sağlığı ve refahı, üretim verimliliğini, çevresel ayak izini, antimikrobiyel direnci ve besin israfını etkileyerek sürdürülebilirliğe yön vermektedir. Özet olarak daha iyi sağlık ve refah, mortaliteyi azaltmasının ve kârlılığı artırmasının yanı sıra CO2 emisyonlarını anlamlı ölçüde düşürmekte ve genel sürdürülebilirliği artırmaktadır.

Kilit Müşteri Yöneticisi, Aqua Global
dsm-firmenich

Beslenme ve Sağlık Çözümleri Yöneticisi, Aqua Global
G.O. Johnsen AS
AÇLIK: PROTEİN AÇIĞININ KAPATILMASINDA SU ÜRÜNLERİNİN OYNADIĞI ROL
Gelecek kuşaklar için protein açığının kapatılması söz konusu olduğunda, su ürünleri önemli bir rol oynamaktadır. Bunu gerçekleştirmek için, 2030 yılında dünyanın 30-40 milyon ton daha balık ve karidese ihtiyacı olacaktır ve bu miktarın gezegen sınırları içinde üretilmesi gereklidir. Sağlık ve refah, sürdürülebilir su ürünü yetiştiriciliği için önemli etmenlerdir ve biyotik ve abiyotik faktörlere bağlıdır. Üretim verimliliği ve karlılık, çevresel ayak izi, antimikrobiyal direnç, besin kaybı ve israfının tümü genel sürdürülebilirlik performansını etkilemektedir.
Tüm su ürünü yetiştiricilik sistemlerinde sağlık ve refah güçlükleri mevcuttur. Değer zincirindeki paydaşların şeffaflık artışı talep etmesi nedeniyle, kötü sonuçlar sıklıkla endüstride itibar sorunlarıyla bağlantılıdır. Şirket profili söz konusu olduğunda, sürdürülebilirlik raporları önemli bir rol oynamaktadır. Mortalite, refah göstergeleri, antibiyotik tedavisi ve balık biti infestasyonu düzeyleri önemli sürdürülebilirlik ölçütleridir.
BİLİME DAYANAN HEDEFLER: SAĞLIK, REFAH VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İSTEĞİ
Bakteriyel ve viral hastalıklar, dış parazitler, melanozis, deri yaraları ve çevresel tehditler, verimliliği, kârlılığı ve genel sürdürülebilirlik performansını azaltan pek çok faktör arasında yer almaktadır.
Norveç’te, %20 mortalite nedeniyle kaybedilen değerin ortalama bir çiftlik için 2,7 milyon € düzeyini aşacağı tahmin edilmektedir (Biomar Sürdürülebilirlik Raporu 2022). Yüzyılın ortasında Avrupa somonu için ortaya çıkacak finansal kaybın tüm endüstriye yıllık maliyeti 5,6 milyar € olacaktır (DNV, 2021). Buna ek olarak söz konusu maliyetler, suboptimal koşullarda yetiştirildiğinde azalan büyümeyi, kaynak kullanımını ve balıkların tehlike altında kalmasını kapsamamaktadır.
Mortalite önlendiğinde dahi, deri yaraları ürün kalitesini etkileyebilmekte ve kayıplara yol açmaktadır. Örneğin deri yaralarının Norveç somon endüstrisine yılda 700 milyon €’ya mal olduğu tahmin edilmektedir (John Harald Pettersen, Lofotenseminar, Haziran 2023). Biyolojik sorunlar somon endüstrisi için güçlük oluşturmaya devam etmekte ve balık biti, bugün de hala en büyük sorunu ifade etmektedir. Pankreas hastalığı (PD), enfeksiyöz somon anemisi (ISA) ve kalp ve iskelet kası enflamasyonu (HSMI) gibi başka hastalıklar da yaygındır. Norveç balık sağlığı uzmanlarının en yakın tarihli Balık Sağlığı raporu (Veterinaerinstituttet, 2023), balık biti tedavisi ve solungaç hastalıklarından kaynaklanan hasarın Norveç endüstrisindeki en büyük sorunlar olduğunu göstermiştir.
5’TE 1: MORTALİTE VE LCA ETKİSİ
Çiftlikte yetiştirilen balığın, protein üretiminin çevresel açıdan en verimli ve sürdürülebilir formlarından biri olduğu kabul edilmektedir. Ancak ticari su ürünü yetiştiricilik sistemlerinde %20’ye varan mortalite oranlarından söz edilebilmekte ve bu da 5 hayvandan 1’inin üretim döngüsünün sonuna ulaşmadığını ifade etmektedir. Tüm yaşam döngüsü analizi (LCA) kapsamında karbon ayak izi, hayvan üretim sistemlerinde çevresel sürdürülebilirliğin temel bir ölçütüdür.
LCA’da, hayvan üretiminin randımanı için kaynak kullanımı göz önünde bulundurulmakta ve dolayısıyla mortalite randımanı düşürmektedir. Mortaliteler azaltıldığında veya önlendiğinde, sera gazlarının (GHG) emisyonlarında sağlanacak tasarrufları vurgulayacak hesaplamalar yapılmıştır. Örneğin ortalama bir Norveç somon çiftliğinde %20 balık kaybının önlenebilmesi durumunda, 2100 ton CO2e tasarrufu sağlanacaktır (Biomar Sürdürülebilirlik Raporu 2022). Bu 2100 ton CO2e tasarrufu, yıllık 450 cars GHG emisyonuna eş değerdir. Yakın tarihli örnekler, Cargill Aqua Nutrition SeaFurther girişimini de içermektedir. 2020 yılı başlangıç olarak kullanıldığında, sağlık, refah ve mortalite genel karbon ayak izine %12,5 oranında katkıda bulunmuş, buna karşılık girişimler GHG emisyonlarını (1 kg balık başına kg cinsinden CO2e) %8 oranında azaltmıştır.

dsm-firmenich’in stratejik girişimi “Bizimle Mümkün”, endüstrinin tüm dünyada daha sürdürülebilir hayvansal protein üretimi yönünde güçlü ve gerçekleştirilebilir bir dönüşüm oluşturmasına ve herkes için daha parlak bir gelecek sağlamak amacıyla bilime dayanan çözümleri hızlandırmasına yardımcı olmaktır. Bu, yetiştiricilerden tüketicilere ve gelecek kuşaklara kadar tüm değer zinciri için bir kazan-kazan girişimidir.
GÜÇLÜ: VERİLER VE ANALİTİK YAKLAŞIMLAR
Küresel Somon Girişimi, yıllık mortalitenin sürdürülebilirlik göstergelerinden biri olduğunu bildirmiştir. Endüstri de balık refahına odaklanan yeni teknolojilerin benimsenmesini hızlandırmaktadır. Örneğin kafeslerdeki canlı balıkların izlenmesi ve deri yaraları gibi bazı biyolojik göstergelerin düzeyinin belirlenmesi için teknolojiler mevcuttur. Aynı zamanda çevresel ayak izi üzerinde odaklanma düzeyi ve ayak izinizin ölçümü, bilinmesi ve azaltılmasına verilen önem artmaktadır.
Son yıllarda pek çok somon şirketi, Paris İklim Değişikliği Anlaşması doğrultusunda 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını azaltmak için kamuoyuna dekarbonizasyon yönünde taahhütlerde bulunmuş ve bilimsel temelli hedefleri (SBTi) benimsemiştir. Sustell™, su ürünü yetiştiriciliği çevresel ayak izi sonuçları için veri girişine, bu sonuçların hesaplanmasına ve görselleştirilmesine yönelik güçlü, kullanıcı dostu, güvenli, bulut tabanlı bir akıllı platformdur. Bu platform hayvansal protein üretimine ait tüm LCA’nın ölçümünü sağlamaktadır; şu anda somon, deniz balığı modülleri mevcuttur ve kısa bir süre sonra karides modülü de kullanıma sunulacaktır.
KÜRESEL TEHDİT: ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ
Dünya Sağlık Örgütü, Antimikrobiyel Direncin (AMR) küresel halk sağlığı için giderek büyüyen ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve toplumun tüm düzeylerinde koordine edilmiş eylem planları uygulamanın yaşamsal önem taşıdığını belirtmektedir. Hayvansal protein üretiminde antibiyotik kullanımının AMR’deki faktörlerden biri olduğu, insan ve çevre sağlığı için risk faktörü oluşturduğu kabul edilmektedir (FAO, 2019). Harekete geçilmemesi durumunda AMR’nin, 2050 yılına kadar her yıl 10 milyon ölüme yol açması ve 2030 yılına kadar 24 milyona varan sayıda insanı aşırı yoksulluğa sürüklemesi mümkündür (WHO, 2019).
Su ürünleri sektörü, son birkaç on yıllık dönemde hızla gelişmiştir ve sürdürülebilirlik kapsamında antibiyotik kullanımının azaltılması, gelişmenin önemli bir odak noktasıdır. 2023 yılında 1,4 milyon ton somon üretmiş olan Norveç somon endüstrisi, son yirmi yılda antibiyotik kullanımına neredeyse tamamen son vermiştir. Ancak spesifik hastalıklara yönelik aşılar ve biyogüvenlik önlemlerinin daha düşük bir başarı sağladığı diğer su ürünü türlerinde hala antibiyotik kullanımı gereklidir.
GİRİŞİM: AYAK İZİNİ DÜZELTMEK İÇİN BESLENME
dsm-firmenich, hayvan üretimi için optimum sağlık ve refah sağlayan ve AMR riskini azaltan çözümler sunma açısından önemli bir rol oynamaktadır.
OVN Optimum Vitamin Nutrition® kavramı ve öbiyotik ürün portföyü bunun örneklerini oluşturmaktadır. OVN Optimum Vitamin Nutrition®, hayvanların, yaşam evrelerine ve yetiştirildikleri koşullara uygun olarak doğru miktarlarda ve oranlarda verilen yüksek kaliteli vitaminlerle beslenmesini hedeflemektedir.
Öbiyotik çözümlerimiz hem balıklar hem de karideslerde immün sistemi güçlendirmekte ve bağırsak sağlığını geliştirmektedir. Bununla, hastalıklara karşı direnci artırarak ve hayvanı olumsuz çevre koşullarına karşı destekleyerek, endüstrinin antibiyotik kullanma ihtiyacının azalmasına ve sağkalımın %30’a varan bir oranda artmasına yardımcı oluyoruz. Hem soğuk su hem de sıcak su türlerinde sağkalım ve performansta tutarlı artışlar sağlayan ürünlerimiz Rovimax® (nükleotidler), Biotronic® (organik asitler), Digestarom® (esansiyel yağlar) ve AquaStar® (probiyotikler) için kapsamlı dokümantasyon mevcuttur.
BİR SONRAKİ ADIM
Sağlık ve refah sorunları yalnızca finansal sonuçlara yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda hayvan üretiminin çevresel ayak izini de etkilemektedir. Her zaman olduğu gibi, veri şeffaflığına ve uyumlu metodolojiye duyulan gereksinim, çevresel ayak izinin izlenmesine de uzanmaktadır.
Louise Buttle Hakkında
Louise Buttle, Birleşik Krallık’taki Hull Üniversitesi’nden doktora derecesine sahiptir. Su ürünleri yetiştiriciliğinde 20 yılı aşkın bir sektör deneyimine sahip olan Buttle, bu sürenin büyük bir kısmını somon yetiştiriciliği yapılan ülkeler olan İskoçya, Şili ve Norveç’te EWOS ve Cargill’de görev yaparak geçirmiştir. Ar-Ge, ürün geliştirme, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında çeşitli görevlerde bulunan Buttle, Mayıs 2019’da dsm-firmenich’e katılmış ve sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliğinin daha da geliştirilmesini destekleyen çözümler sunmaya kendini adamıştır.Fabio Cervellione Hakkında
Fabio Cervellione, dsm-firmenich’in beslenme ürünlerini pazarlayan G.O. Johnsen AS’de, Aqua Global Beslenme ve Sağlık Çözümü Direktörü olarak görev yapmaktadır. Milano Üniversitesi’nden veterinerlik diplomasına, Stirling Üniversitesi’nden Su Veterinerliği alanında yüksek lisans derecesine ve Ghent Üniversitesi’nden veterinerlik alanında doktora derecesine sahiptir. Su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe teknik servis, satış, Ar-Ge ve pazarlama alanlarında farklı yerel ve küresel roller üstlenen Cervellione, 15 yılı aşkın sektör deneyimine sahiptir.