Trouw Nutrition Türkiye, yeni nesil hidroksi iz mineralleri anlattı

Trouw Nutrition Türkiye, 17-20 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 3. Uluslararası Hayvan Besleme Kongresi’ne katıldı.  Etkinlikte bir sunum yapan Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, hidroksi iz mineral ilavesinin hayvan beslemesi açısından önemini anlattı.Trouw Nutrition Türkiye, yeni nesil hidroksi iz mineralleri anlattı

 Hayvancılık sektörünün paydaşlarıyla her fırsatta bir araya gelmeye büyük önem veren Trouw Nutrition Türkiye; Hayvan Besleme Bilim Derneği tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Hayvan Besleme Kongresi’ne katılım sağladı. 17-20 Kasım tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşen etkinlikte “Ruminant Beslemede Yeni Nesil Hidroksi İz Mineraller” konulu bir sunum yapan Trouw Nutrition Türkiye Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli, ruminant hayvanlar üzerinde yapılmış önemli çalışmalardan verdiği örneklerle hidroksi iz mineral ilavesinin hayvan beslemesi açısından önemine değindi.

EN YÜKSEK BİYOYARARLANIMA SAHİP MİNERAL: HİDROKSİ İZ MİNERAL
“Çiftlik hayvanlarının beslenmesinde yem bileşenlerinin gereksinim düzeylerini tam olarak karşılayamayacağı veya biyolojik olarak uygun formda olmayabileceği varsayıldığından rasyonlara iz mineral takviyesi büyük önem taşıyor” diyen Dr. Kazım Bilgeçli, şunları aktardı: “Organizmada hücre büyümesi ve yenilenmesi, sağlıklı doku ve kemik gelişimi, güçlü bağışıklık sisteminin sağlanması gibi hususlarda oldukça etkili olan bu mineraller; inorganik tuzlar, organik eser mineraller, nanomineraller ve hidroksi iz mineraller olarak çeşitlilik gösteriyor. Bunlar arasında bir karşılaştırma yapıldığında ise hidroksi iz mineraller, en yüksek biyoyararlanıma sahip olmasıyla ön plana çıkıyor. Rumendeki düşük çözünebilirlikleri ile rumen mikroorganizmalarının iz mineraller üzerindeki etkileri daha az oluyor. Hidroksi iz mineraller, rumen fonksiyonlarının iyileşmesine, uçucu yağ asitleri üretimi ile sindirim ve fermantasyon etkinliğinin artmasına katkı sağlıyor.”

HİDROKSİ İZ MİNERALLERE RUMİNANT RASYONLARINDA MUTLAKA YER VERİLMELİ
Ruminant hayvanlar üzerinde yapılmış önemli çalışmalar hakkında da bilgi veren Bilgeçli, “Hidroksi iz mineraller; yem bileşenleriyle oksidatif reaksiyona girmemeleri, yüksek rumen pH’ında stabil kalmaları, yüksek konsantrasyonları, düşük pH seviyesine sahip, abomasumda kristal yapısı sayesinde kademeli olarak çözünmeleri, sindirim kanalı boyunca gerekli minerali sağlamaları, daha yüksek absorbsiyon ve biyoyararlanım sergilemeleri gibi avantajlarıyla öne çıkıyor. Sınırlı beslenen buzağılar için krep yemine 14 hafta boyunca günde hidroksi iz mineral ilavesi, sülfat bazlı minerallere kıyasla yem tüketimini 160 gram iyileştiriyor. * Sütten kesmeden 84 gün öncesinden başlanarak krep yemleri ile beslenen buzağıların hidroksi takviyeli yem tüketiminde ise yaklaşık yüzde 26’lık bir artış görülüyor. Hidroksi iz mineralleri hem sığır hem de süt buzağıları için besi performansını artırıyor.** Sonuç olarak yapılan araştırmalar; hidroksi iz minerallerin ruminant rasyonlarda kullanımıyla, sindirim kanalı boyunca gerekli minerali sağlamaları ile yüksek absorbsiyon ve biyoyararlanım sergilediklerini dolayısıyla da kan, plazma ve dokularda yoğun konsantrasyonlarda bulunabildiklerini ve besi performansının artmasında fayda sağladıklarını kanıtlıyor.” şeklinde konuştu.

MİNERALLER VERİMLİLİK AÇISINDAN SON DERECE ÖNEMLİ
Uluslararası Hayvan Besleme Kongresi’ne katılım sağlayan Dr. Kazım Bilgeçli, “Çiftlik Hayvanlarının Rasyonlarında Kullanılan Farklı Mineral Kaynaklarının Karşılaştırılması” konulu poster bildiriyi de kongre süresince sergiledi. Bilgeçli kongrede ayrıca çiftlik hayvanlarının sağlıklı beslenme gereksinimlerini karşılayarak performanslarını üst düzeye çıkarmak amacıyla çeşitli mineral kaynakları kullanılabildiğini; ancak yem katkı teknolojilerindeki gelişmelerden faydalanılarak, mineral bağ stabilitesini ve biyoyararlanımı iyileştirici mineral formlarının kullanılmasının, sağlıklı hayvanlarla hedeflenen verim seviyelerine ulaşmada son derece önemli olduğunun da altını çizdi.

*Moriel & Arthington. 2013. J. Anim. Sci. 91:1371-1380
**Caramalac et al. 2017. J. Animal Sci. 95 :1739-1750