Verimlilik, sürdürülebilir bir geleceğin ilk adımı olabilir mi?

Derya Yıldız

Hayvancılıkla geçimlerini sürdüren çiftçiler üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Çünkü bir yandan küresel ölçekte artan hayvansal gıda talebini karşılamak bir yandan da çevresel etkilerini en aza indirecek sürdürülebilir yöntemlere geçmek zorundalar. Ancak bu oldukça çelişkili ve zorlayıcı bir durum. Bu zorlukların üstesinden gelmek için kilit stratejilerden biri yem verimliliğini artırmaktır.

Bir hayvanın yemi vücut kütlesine, süte, yumurtaya veya istenen diğer ürünlere dönüştürme yeteneği olarak tanımlan yem verimliliği, çiftliklerin karlılığını, sürdürülebilirliğini ve genel performansını belirlemede çok önemli bir rol oynar. Yem verimliliğini ölçmek için kullanılan metrik ise FCR, yani Yem Dönüşüm Oranıdır. FCR’nin iyileştirilmesi, aynı miktarda ürün üretmek için daha az yem gerektiği anlamına gelir ki, bu da sera gazı emisyonlarının azaltılması, arazi ve su kaynakları üzerindeki baskının düşürülmesi demektir.

Özetleyecek olursak, yem maliyetlerinin yükseldiği ve kaynak kullanımına ilişkin endişelerin arttığı bir çağda, yem verimliliğini optimize etmek, işletme maliyetlerini düşürmek ve sürdürülebilirliği artırmak için çok önemlidir.

Peki yem verimliliği nasıl artırılır? Uzmanlara göre, yem verimliliğinin artırılması genetik, beslenme ve yönetim uygulamalarını içeren çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Yem dönüşümü için üstün genetik özelliklere sahip hayvanların seçilmesi; yem rasyonunun hayvanın yaşı, kilosu ve üretim dönemi gibi faktörler göz önünde bulundurularak ihtiyacına özel uyarlanması; yüksek kaliteli proteinler, yağlar ve karbonhidratlar gibi bileşenlerin doğru dengede kullanılması; optimum barınma koşulları da dahil olmak üzere uygun sürü sağlığı yönetimlerinin kullanılması, verimliliği arttırmanın başlıca yolları arasında sıralanmaktadır. Yem katkıları ise besleme özelinde dikkatle ele alınması gereken bir diğer verimlilik unsurudur. Uygun şekilde kullanılması halinde yem katkıları sindirimi, besin emilimini ve genel hayvan sağlığını geliştirerek yemden yararlanma oranını önemli ölçüde iyileştirebilir. Bu da artan üretim performansı, çiftlik verimliliği ve karlılığı olarak karşılık bulacaktır.

Önümüzdeki dönemde, yem verimliliğinin sektörün başarısının temel taşlarından biri olmaya devam edeceği ve hayvancılığın geleceğini üreticilere, tüketicilere ve gezegene fayda sağlayacak şekilde şekillendireceği açıktır.

Ve evet, verimlilik, sürdürülebilir bir geleceğin ilk adımıdır. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için dergimizi okumaya devam edebilirsiniz.