AGP’ler kullanılmadığında, birden fazla etki sunan katkılar işe yarayabilir

Kanatlı hayvan yetiştiricileri antibiyotik kullanımını azaltmak ve performansı korumak için çaba gösteriyor. Antibiyotiklerin kullanılmadığı bir ortamda hayvanların genel sağlığı için öncelikle bağırsak sağlığına odaklanmak önem arz ediyor. Antibiyotiklerin kullanıldığı durumlarda hayvanlarda performansın artmasının birden fazla nedeni olabilmektedir. Bu yüzden antibiyotikler diyetlerden çıkarıldıkça birden fazla etki şekli olan bir yem katkı maddesi, bağırsak sağlığının ve hayvan performansının korunmasına yardımcı olabilir.

Amlan International
Kanatlı hayvan yetiştiricileri, bir yandan kanatlı performansını sürdürürken bir yandan da antibiyotik kullanımını azaltmak için çalışıyor. Bununla birlikte yetiştiriciler, antibiyotiklerin diyetlerden çıkarılması nedeniyle azalan yem verimliliğini ve artan ölüm oranını dengelemeye yardımcı olmak için yem katkı maddelerine yöneliyorlar. Klinik ve subklinik hastalıkların azalması, genel bağırsak bakteri yükünün azalması, bağırsakta ve bir bütün olarak vücutta iltihaplanmanın azalması ve diğer pek çok faktör, yıllar boyunca antibiyotik kullanımıyla performansın artmasının nedenleri olarak öne sürüldü. Antibiyotiklerin hayvan performansı üzerindeki olumlu etkisinin gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Muhtemelen öne sürülen yukarıdaki nedenlerin herhangi birinin veya tümünün bir kombinasyonu buna yol açıyor olabilir. Dolayısıyla birden fazla etki şekli olan yem katkı maddelerine odaklanmak, antibiyotiklerin kullanılmadığı bir üretimde, hayvan performansını sürdürmenin bir yolu olabilir.

Antibiyotik takviyesi ile sağlanan faydaların çoğu muhtemelen bağırsakta başlamaktadır. Bağırsağın iki önemli işlevi vardır. İyi şeylerin (yani besinlerin) vücuda girmesine izin verirken aynı zamanda zararlı şeyleri (yani toksinler, bakteriler) vücuttan uzak tutar. Emilim fonksiyonundaki herhangi bir hasar, besleme performansı üzerinde doğrudan olumsuz bir etkiye sahip olacaktır. İkinci olarak, mukus tabakası, enterositler (bağırsağı kaplayan hücreler) ve alt endotelyal bağışıklık dokusu (GALT), hayvanın sağlığını korumaktan ve bağışıklık sisteminin gelişmesinden sorumlu olan bir bağırsak bariyeri oluşturur. Bağırsak bariyeri bakteriler, virüsler, parazitler ve her türden toksinlerin sürekli saldırısı altındadır. Hayvan performansını düşüren birçok hastalıkta toksinler ya yemle alındıktan sonra vücuda girer (örn. mikotoksikoz) ya da doğrudan bağırsağa zarar verir (örn. Clostridium perfringens tarafından üretilen alfa veya NetB toksinleri). Birçok vakada oluşan hasar, bu toksinlerden kaynaklanmaktadır. Toksinler bağırsağa yem veya su yoluyla girebilir veya yerleşik bakteriler tarafından üretilen ekzotoksinler veya endotoksinler olabilir. Genel olarak bu toksinler biyotoksin olarak adlandırılabilir. Bir toksin veya toksinlerin endotel hücresi ile etkileşimi varsa, besin emilim fonksiyonunda azalma veya hücrenin ölümü ve ardından bağırsak bütünlüğünün kaybı söz konusu olabilir. Bu nedenle, biyotoksinleri kontrol etmeye dayalı ancak bağırsaklara ek faydaları da olan bir yem katkı maddesi, 1940’larda hayvansal tarıma ilk girişinden bu yana faydalı sonuçlar veren antibiyotikleri sınırlamaya çalışan üreticilere, kanatlı ve besi hayvanı yetiştiriciliğinin sürdürülebilmesi noktasında yardımcı olabilir.

Birkaç kontrollü çalışma, biyotoksinlerin kontrolüne dayalı ticari bir ürünün, planlı bir bakteriyel mücadele olsun ya da olmasın antibiyotiklerle eşdeğer performansa sahip olabileceğini başarılı bir şekilde gösterdi. Bu nedenle Brezilya’nın güneyindeki bir kanatlı hayvan yetiştiricisi, bu ürünün ticari düzeyde faydalarını belirlemek için büyük ölçekli bir çalışma yürüttü. Çalışmada üç çiftlikten yaklaşık 180.000 piliç kullanıldı. Her çiftlikte bir kümesteki hayvanlar, kontrol diyeti olarak mikotoksin bağlayıcı ve enramycin içeren standart yemlerle beslendi. Her çiftlikteki ikinci bir kümes, antibiyotik ve mikotoksin bağlayıcının çıkarıldığı ve bir yem katkı maddesinin dahil edildiği bir diyetle beslendi. Yem katkı maddesi, hem mantar hem de bakteriyel biyotoksinleri kontrol etmek ve aynı zamanda mide-bağırsak sistemini kaplayan epitel hücrelerine enerji sağlamak ve bağışıklık sistemini gelecekteki zorluklara hazırlamak için geliştirildi.

Değerlendirme için çiftliklere tedarik edilen civcivler aynı yaştaki damızlıklardan alındı. Her hafta her kümesteki piliçlerin yaklaşık %1’i tartıldı ve her kümesteki ölümler tablo olarak gösterildi. Kontrol grubundaki kuşlar 47,29 günde, yem katkısı ile beslenen kuşlar ise 47,17 günde hasat edildi. Günlük ağırlık artışı, kontrol kuşları için 69,60 g ve katkı maddesi ile beslenen kuşlar için 70,62 g olurken, iki uygulama arasında benzer sonuçlar elde edildi.

Şekil 1. Antibiyotik ve mikotoksin bağlayıcı içeren diyetle beslenen kontrol grubuna kıyasla katkı maddesi ile beslenen piliçlerde, hem toplam hem de 3.25 kg’lık bir nihai ağırlığa ayarlandığında, yemden yararlanma oranı arttı.

Genel yemden yararlanma kontrol piliçleri için 1,717 ve katkı maddesi ile beslenen piliçler için 1,671’dir; katkı maddesi ile beslenen piliçler için 4,6 puanlık bir avantaj söz konusudur (Şekil 1).

Haftalık ölüm oranı, kümülatif ölüm oranı ve taşıma ölüm oranı, antibiyotikle beslenenlere kıyasla katkı maddesiyle beslenen kuşlarda daha düşük olmuştur (Şekil 2). Standart diyete kıyasla kilo alımı korunduğundan ve antibiyotik ile bağlayıcının değiştirilmesi yem verimliliği ve ölüm oranında iyileşme gösterdiğinden, katkı maddesi kullanıldığında üretici için ekonomik bir iyileşme de söz konusudur. Bu ticari çalışma, birden fazla etki şekline sahip katkı maddesi ile beslenmesinin, kârı artırmak için kritik olan verimliliği ve performansı artırabileceğini göstermektedir. Bu durumda, haftada 1 milyon kanatlı işleyen bir yetiştirici için ilave yıllık kâr yaklaşık 6 milyon ABD dolarına eşit olacaktır. Kontrol diyeti için 375 ABD Doları ve katkı maddesi diyeti için 380 ABD Doları tahmini fiyat kullanıldığında, antibiyotik kontrol diyetine karşı katkı maddesi maliyetinin getirisi yaklaşık 4’e 1’dir.

Şekil 2. Her hafta ve kümülatif olarak haftalara göre katkı maddesi ile beslenen kuşlarda ölüm oranı daha düşük çıktı. Nihai ölümler, hasat için nakliye sırasında ölen kuşları da içermektedir.

Bu ticari denemeden elde edilen sonuçlar önceki araştırmayı doğrulamaktadır. Ticari deneme, çoklu etki yöntemine sahip bir katkı maddesi ile kanatlıları beslemenin, antibiyotiklerin diyetten çıkarıldığı şartlarda performansın sürdürülmesine yardımcı olabileceğini göstermiştir.