Düşük kaliteli bileşenlerde mikotoksin riskinin yönetimi

Yem üreticileri ve hayvan yetiştiricileri, yaklaşan sezonda daha düşük kaliteli tahıllar veya yan ürünler kullanırken mikotoksinlerden kaynaklanan potansiyel riskleri yönetirken güçsüz mü? Olmak zorunda değiller. Mikotoksinleri, hayvan yemi tedarik zincirinden kaldırmak hâlâ neredeyse imkânsız olsa da, mahsulün ekildiği andan yemlerin hayvanlara verildiği ana kadar, mikotoksin sorununu azaltmaya yardımcı olabilecek bazı adımlar atılabilir.

Martin Minchin
Pazarlama Müdürü
Alltech Mycotoxin Management

Dr. Ioannis Mavromichalis’in Feed Strategy’de yayımlanan yakın tarihli bir makalesinde aktardığına göre; bazı yem endüstrisi yorumcuları, mısırın kile başına 10 dolara (ton başına 390 dolar) çıkabileceğini öne sürüyor. Kile başına 4,00 dolar bile son zamanlarda oldukça yüksek bir rakam olarak görülüyorken, USDA, resmi tahmininde 2022-2023 için kile başına 6,75 dolar fiyat öngörüyor.

Tüm temel tahıllarda fiyatlar inatla yüksek bir seviyede kalmaya devam ediyor. Bu yüksek fiyatlar, dramatik enflasyonun etkilerine maruz kalmış, gübre, böcek ilacı ve yakıt gibi temel girdiler için rekor fiyatlar ödemiş mahsul üreticileri tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.

Bununla birlikte, hayvan diyetlerini formüle etmek için bu bileşenleri kullanan yem üreticileri ve hayvan yetiştiricileri, emtia piyasalarına geri dönmek için bir miktar istikrar umuyor. Süt ve et için yüksek çıktı fiyatları, bazı yüksek girdi maliyetlerini telafi etmesine rağmen, dünya genelindeki hayvancılık işletmelerinde marjlar giderek daha da sıkılaşmaya devam ediyor.

SON TAHIL FİYAT ARTIŞLARININ ARKASINDA NE VAR?
Bu yüksek tahıl fiyatlarına neden olan nedir? Kusursuz fırtına terimini kullanmak, şu anda çok uygun olurdu. Ukrayna’daki çatışma, hiç şüphesiz, daha sıkı tahıl stoklarına veya en azından bunun tüccarlar arasında 2022 hasat üretimi için yarattığı beklentiye en büyük katkıyı sağlıyor. Son 10 yılda Ukrayna, buğdayda üçüncü, mısırda dördüncü sıraya yükselen bir tahıl ihracatçısı olarak önemini artırdı. Azalan ekim ve ihracattaki önemli kesintiler, küresel tahıl stoklarının mevcudiyetinde büyük bir göçük olduğu anlamına geliyor. Bu kesintiler, zaten ciddi bir arz sıkıntısının yaşandığı ve ortalama emtia fiyatlarının daha yüksek olduğu bir yılın arkasından geliyor. Piyasalar, Ukrayna’daki açığın bir kısmını diğer bölgelerin kapatabileceğini umsa da ne yazık ki bunun pek de öyle olmayacağının farkındalar. USDA 2022–23 mısır projeksiyonunun, bir önceki yıla göre %4,35 oranında düşmesi bekleniyor. Avrupa, mahsul verimi üzerinde müteakip etkileri olan sıcak hava dalgasının etkin olduğu bir nokta haline geliyor. FAO, AB genelinde buğday üretiminin %10 oranında azalacağını ve Fransa’nın ciddi bir darbe alarak standart tonajın %20’sini kaybedeceğini tahmin ediyor. Büyük bir mısır yetiştirilen bölge olan Kuzey İtalya’da, kuraklık nedeniyle olağanüstü hâl ilan edildi, bazı çiftçiler sadece yem toplamak için henüz püsküllü bile olmayan mısırları hasat ediyor. Emtia mevcudiyeti üzerindeki baskıya ek olarak, bazı mahsul üreticileri girdi faturalarını azaltmak için gübre ve böcek ilacı uygulamalarını kıstı ve karşılığında belirli bir verim seviyesini feda etmeye hazırlandı. Bazı bölgelerde sınırlayıcı faktör fiyat değil, bu girdilerin bulunabilirliği oldu.

MAHSÜL PİYASALARINDA OLUMLU İŞARETLER VAR MI?
Önceki yıllara göre daha iyi durumda olan iki ülke var; Brezilya ve Kanada. Halen beş yıllık ortalamanın altında olmasına rağmen, mevcut büyüme koşulları devam ederse Kanada’daki üretiminin geçen yıla göre %30 daha yüksek olması bekleniyor. Brezilya’da ikinci mahsul mısır şu ana kadar oldukça iyi performans gösteriyor ve oradaki açığın bir kısmını doldurmaya yardımcı olabilir. Aynı şekilde, Ukrayna’dan limanları ve tahıl sevkiyatını yeniden açmaya yönelik görüşmeler devam ederken, buradaki ilerleme, fiyat ve kilit malların bulunabilirliğini yönetenlere bir miktar rahatlama sağlayabilir.

DÜŞÜK KALİTE BİLEŞENLERDEKİ MİKOTOKSİN RİSKİ
Bu tür oynaklığın ortasında, yem üreticilerinin ve hayvan yetiştiricilerinin endişelenmesi gereken tek alan yüksek bileşen fiyatları olmayabilir. Endüstri, uzun süredir depoda olan eski stok tahılları kullanmak zorunda kalabileceğinden, depolama sırasında gelişen mikotoksinlerin varlığı da dahil olmak üzere, kalite sorunları ortaya çıkabilir. Ek olarak, ana tahılların hem fiyatı hem de bulunabilirlik sorunu nedeniyle, üreticiler hayvan diyetlerine daha yüksek düzeyde tahıl yan ürünleri eklemek istiyorlar. Eski stok tahıllar gibi, yan ürünlerin kullanımına bağlı olarak mikotoksin riski de yükseliyor.

Alltech’te bir ruminant teknik destek uzmanı olan Dr. Luke Miller, “Hayvanları büyük miktarlarda yan ürünlerle beslemek, malzeme fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde yaygın olan bir eğilim. Ancak bunu yaparken, bu yem maddelerinin kalitesinde muazzam düzeyde değişkenlik olabileceğini de anlamamız gerekiyor.” yorumunu yapıyor ve ekliyor: “Yan ürünler; Fusarium, Penicillium, Aspergillus veya Claviceps ailelerinden çok sayıda farklı türde mikotoksin içerme eğilimindedirler.”

Mısır ve buğday gibi mahsullerden yan ürünler üretildiğinde, ana tahılda bulunan mikotoksin varlığı artık daha az kütleye konsantre olduğundan mikotoksin riski artar. Mikotoksin riskindeki bu zıtlık, Alltech tarafından gerçekleştirilen su ürünleri yemi bileşenlerinin yakın tarihli bir analizinde çok belirgin olarak görüldü. Alltech’in Risk Eşdeğer Miktarı (REQ) metriği, buğday ve buğday yan ürünlerine uygulandığında, karides için daha yüksek risk seviyelerindeki bileşenlerin yüzdesi sırasıyla %27 ve %74 oldu (Şekil 1).

Şekil 1. Su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan buğday ve buğday yan ürünlerinde mikotoksin riskinin karşılaştırılması

Benzer şekilde, 2022’nin ilk altı ayında Alltech 37+® tarafından test edilen kuru damıtık tahılların analizi, bu bileşenlerle ilişkili zorluğun boyutunu ortaya koydu. Her numunede ortalama 9,7 mikotoksin bulunuyordu ve en büyük riski B tipi trikotesenler gösteriyordu (Şekil 2). Bir sütçülük sisteminde, analiz edilen örneklerin %70’i daha yüksek riskli bir mikotoksin tehdidi arz edecektir.

Şekil 2. 2022’nin ilk 6 ayında Alltech 37+ laboratuvarlarında analiz edilen mısır yan ürünlerindeki mikotoksin riski

Alltech’in bu tür mikotoksin seviyeleriyle beslemenin hayvan sağlığı ve performansı üzerindeki etkisini değerlendiren PROTECT™ Calculator’ı kullanılarak potansiyel zorluklar vurgulanır.

310 ppb ortalama REQ seviyesinde, süt üretiminin, somatik hücre sayısı seviyelerinin artmasıyla inek başına günde 0,5 litreden fazla düşeceği tahmin edilmektedir. Bir süt işletmesinde, süt üretimindeki azalmanın hemen dikkat çektiğini belirten Dr. Miller, bununla birlikte üreticilerin üreme oranları üzerindeki etkinin de farkında olması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, süt sığırlarının üretim stresleri nedeniyle daha düşük mikotoksin seviyelerine en duyarlı hayvan gruplarından biri olduğunu da ekliyor.

Alltech 37+ analizi, ayrıca etlik piliç üreticileri için mikotoksin riskini de gösteriyor.

YEM ÜRETİCİLERİ VE HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ BU ZORLUĞU NASIL HAFİFLETEBİLİR?
Yem üreticileri ve hayvan yetiştiricileri, yaklaşan sezonda daha düşük kaliteli tahıllar veya yan ürünler kullanırken mikotoksinlerden kaynaklanan potansiyel riskleri yönetirken güçsüz mü? Olmak zorunda değiller. Mikotoksinleri, hayvan yemi tedarik zincirinden kaldırmak hâlâ neredeyse imkânsız olsa da, mahsulün ekildiği andan yemlerin hayvanlara verildiği ana kadar, mikotoksin sorununu azaltmaya yardımcı olabilecek bazı adımlar atılabilir. Bilgi anahtardır ve bu döngüdeki hayati araçlardan biri de mikotoksin tespitidir. Kullandığınız bileşenlerdeki gerçek risk belirlenip rakamlar ortaya konuluncaya kadar, etkili bir mikotoksin kontrol programı oluşturmak veya mikotoksinleri ciddi zarara yol açmadan önce hayvanın sindirim sisteminden uzaklaştırmak için tasarlanmış mikotoksin bağlayıcılar gibi yem içi çözümleri başarılı bir şekilde kullanmak çok zor olabilir. Laboratuvar bazlı analizler tipik olarak daha büyük bir mikotoksin grubunu tanımlarken, saha tabanlı mobil testler, bir numunede bulunabilecek bazı önemli mikotoksinleri tanımlamak için hızlı ve uygun maliyetli bir çözüm sağlar.

Önümüzdeki birkaç ay içinde Alltech, Avrupa, ABD ve Kanada’da yeni hasat edilen tahıllardaki mikotoksin riskine ilişkin kapsamlı bilgiler sunacak. Bu programlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız veya operasyonunuzda kullandığınız bileşenlerin kalitesiyle ilgili endişeleriniz varsa, lütfen yerel Alltech temsilcinizle iletişime geçin. Temsilciniz, sorunu yönetme konusunda size daha fazla yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.

Martin Minchin Hakkında
2010 yılında tarım ve arazi yönetimi alanında lisans derecesi ile mezun olan Martin Minchin, Norveç merkezli yem ve mahsul bakımı uzmanı Kverneland Group’a katıldı. Lisansüstü çalışmaları arasında University of Wales Trinity Saint David’den MBA derecesi ve UCD Michael Smurfit Business School’dan gıda işletme stratejisi alanında yüksek lisans derecesi bulunmaktadır. 2017 yılında yüksek lisansını tamamlayan Martin, Alltech’e katıldı ve şimdi Mikotoksin Yönetim Programı için pazarlama müdürü rolünü üstleniyor.