Damızlık tavuk rasyonlarında fark yaratan çözünmeyen lif kullanımının faydaları

Çözünmeyen lifler, çözünen liflere kıyasla kanatlı hayvanlar için çok daha yararlı liflerdir. Yapılan son araştırmalar, çözünmeyen lifin yumurtlama yüzdesi ve hayvan refahı açısından performans üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Çözünen lifler bu olumlu etkiyi taşımazlar ve sindirilen içeriğin vizkozitesi üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı protein, nişasta ve yağın sindirilebilirliğini azaltırlar.

Dr. Manfred Pietsch
Hayvan Besleme Birimi Başkanı
JRS Rettenmaier
Gonzalo G. Mateos
Profesör
ETS Ingenieros Agronomos

Rasyondaki lif, hayvanın sindirim enzimleri tarafından sindirilemeyen rasyondaki bitki hücrelerinin kalıntıları olarak tanımlanmıştır. Lifler, tüm bitkisel ham maddelerin önemli bir bölümünü oluşturur. Farklı bitki ham maddeleri arasında miktar ve yapı bakımından büyük farklılıklar vardır.

Yapı, lifin fizyolojik işlevi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir; bu nedenle lifleri sınıflandırmak mantıklıdır. Farklı lif kaynakları arasında ana ayırt edici özellik çözünürlüktür. Çözünen lif kaynaklarının, çözünmeyen lif kaynaklarına göre dezavantajları Tablo 1’de gösterilmiştir.

Çözünmeyen lifler, çözünen liflere kıyasla kanatlı hayvanlar için çok daha yararlı liflerdir. Örneğin; buğday kepeği gibi geleneksel lif kaynakları hem çözünen hem de çözünmeyen lifleri içerir. Ek olarak, %10 ham selüloz içeriği ile düşük lif seviyesine sahiptirler ve bazıları genellikle yüksek mikotoksin riski taşır. Yulaf kabuğu gibi bazı geleneksel lif kaynakları çözünmeyen lif içeriğinden yana oldukça zengindirler, ancak tedariği zor ürünlerdir ve genellikle mikotoksinlerle yüksek oranda kontaminedirler. Çözünmeyen bir ham lif konsantresi, bu problem için bir çözüm olabilir. Bu lifler sürekli fonksiyonel çalışır ve mikotoksin içermezler.

Çözünmeyen lifin bağırsak fonksiyonları üzerindeki sindirim geçiş hızını ve besin sindirimini düzenleme etkisi, taşlıkta birikme kabiliyetinden kaynaklanır. Bağırsaktan yüksek geçiş hızı nedeniyle, bağırsak yolunda daha az toksik madde birikimi olur. Yapılan son araştırmalar, çözünmeyen lifin yumurtlama yüzdesi (Farran ve Akilian, 2014) ve hayvan refahı (Nielson ve ark. 2011) açısından performans üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermiştir. Çözünen lifler bu olumlu etkiyi taşımazlar ve sindirilen içeriğin vizkozitesi üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı protein, nişasta ve yağın sindirilebilirliğini azaltırlar.

Çözünmeyen lifler, ISA genetik kılavuzunda bahsedildiği gibi sindirim üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Sindirim üzerindeki bu olumlu etkinin arkasındaki etki şekli, Svihus ve Denstadlı (2010), tarafından ele alınan makalelerde, ‘çözünmeyen lifin ekzojenik enzimlerin etkinliğini artırıp, sindirilmiş içeriğin taşlıkta kalma süresini uzatacağı’ şeklinde özetlemektedir. Taşlıkta kalma süresinin uzaması, enzimle yemin daha fazla etkileşimde kalmasını sağlar ve substrat etkileşimini artırır. Protein sindirimine daha yakından bakarsak, aynı şekilde geçerlidir. Protein sindiriminin ilk adımı taşlıktaki asit hidrolizidir.

HAM SELÜLOZ KONSANTRESİ
Ham selüloz konsantresi, ham selüloz içeriği %60 ve daha fazla olan lifli ürünleri tanımlar. Bu yüksek içerik, çoğunlukla fiziksel veya termo-mekanik yapıda olabilen konsantrasyon işlemleriyle elde edilir. Ham selüloz konsantresi genellikle lignoselülozik veya selülozik life dayalıdır.

Ham selüloz konsantrelerinin yaygın olarak kullanılan lif kaynaklarından temel farkları şunlardır:
• Ham selüloz içeriği %60’dan fazladır,
• Mikotoksin içermezler,
• Besinleri bağlamazlar,
• Bağırsak villuslarını uyarırlar,
• Enzim aktivitesini artırırlar,
• Yüksek şişme ve su bağlama kapasiteleri vardır.
Damızlık tavuklarda sağlık ve refahla ilgili konularda çözünmeyen lifin etkisi, Hubbard beslenme uzmanları tarafından yayınlanan makalede özetlenmiştir (Michard 2011). Hubbard’ın yaptığı saha denemeleri, yem formülasyonunu çözünmeyen lif kaynaklarıyla seyrelterek elde edilecek düşük yoğunluklu rasyonların kullanımını teşvik eder.

Buna göre:
• Yetiştirme aşamasında 5-15 dakika ve üretim aşamasında 30-90 dakika uzatılmış yem tüketim süresi, çözünmeyen lifin doygunluk etkisi sayesindedir,
• Altlık kalitesi daha kolay kontrol edilir (kuru dışkı),
• Büyütme ve üretim döneminde mortalite oranı iyileşmiştir,
• Daha iyi bir sürü üniformitesi sağlar,
• Kümeste tüy çekmeyen, daha sakin tavuklar mevcuttur.

Çözünmeyen ham selüloz kullanımına bağlı olarak daha hızlı bağırsak geçişi sağlanması ve artan goblet hücresi sayısı, bakteriyel kolonizasyonu azaltarak bağırsak sağlığını olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda bağırsakta kısa zincirli yağ asitleri ve laktik asit seviyelerinde artış gözlenebilir. Kısa zincirli yağ asitlerinin bağırsakta E.coli gibi patojenik bakterilerin büyümesini engellediği bilinmektedir. Çözünmeyen ham selüloz konsantresinin mikrobiyota üzerindeki olumlu etkisi Branton ve ark.’nın (1997) kanatlı denemesinde tespit edilmiştir. Clostridium perfringes ile ilişkili olduğu bilinen nekrotik enteritis vakası üzerinden, çözünmeyen ham selüloz konsantresinin olumlu etkisi gözlemlenmiştir.

Çözünmeyen ham selüloz konsantresinin amino asitlerin sindirilebilirliği üzerindeki etkisini değerlendirmek için 55 haftalık Hy-Line ırkı horoz kullanılmıştır. Yemde %0.8 oranında ham selüloz konsantresi kullanılarak aminoasit sindirilebilirliğinde %7’ye varan önemli bir gelişme tespit edilmiştir. Ortalama olarak ham selüloz konsantresi, esansiyel aminoasitlerin sindirilebilirliğini %5,8 oranında iyileştirmiştir. Araştırmacılar buna dayanarak, lignoselüloz bazlı çözünmeyen ham selüloz konsantreleri için bir matriks değeri hesaplamışlardır. Bu veriler, rasyon hazırlayanlar için soya fasulyesi seviyesinin önemli ölçüde azaltılmasını sağlar. Protein seviyesindeki bu büyük düşüşe rağmen, bu beslenme denemesinde herhangi bir performans parametresi üzerinde olumsuz bir etki gözlemlenmemiştir.

SONUÇ
Çözünmeyen lifin, sağlık ve performans açısından gerekli ve faydalı bir lif kaynağı olduğunu fark ettikten sonra, çözünmeyen lif için doğru kaynakları (ham selüloz konsantresi) belirlememiz gerekir.

Bugün kullandığımız lif kaynaklarının çoğu, gıda endüstrisinin yan ürünleridir. Bu lif kaynakları, ne yazık ki çözünür ve çözünmez lifleri karışık olarak sağlar. Ek olarak, genellikle mikotoksinlerle yüksek oranda kontamine olurlar. Bu problemler için iyi bir çözüm, çözünmeyen lif konsantresi (ham selüloz konsantresi) kullanımıdır. Bu ham selüloz konsantresi, çok yüksek lif seviyesi (>60 ham selüloz) ile karakterize edilir. Ayrıca herhangi bir mikotoksin riski taşımaz. Selülozik lif veya lignoselüloz bazlıdır. Bu nedenle çoğu %100 çözünmez formadadır. Çözünmeyen liflerin ve özellikle çözünmeyen ham selüloz konsantrelerinin, kanatlı hayvanların sağlığı ve performansı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu birçok çiftlik ve üniversite denemesinde gösterilmiştir. Klasik performans parametrelerinin yanı sıra çözünmeyen ham selüloz konsantreleri; açlık stresinin önlenmesini, mortalite ve yumurtlama performansı gibi temel damızlık parametreleri üzerinde olumlu iyileşme, altlık kalitesinde iyileşme, tüy çekme problemlerinde ve kanibalizm vakalarında azalma, bağırsak sağlığında iyileşme sağlar. Bu nedenle liflerin; özellikle çözünmeyen ham selüloz konsantrelerin kullanımı, modern kanatlı beslenmesinde yem formülasyonlarının vazgeçilmezidir.

Referanslar talep edilmesi halinde firma tarafından sağlanacaktır.

Dr. Manfred Pietsch Hakkında
Dr. Manfred Pietsch, 1992’de Almanya’nın Giessen kentindeki Justus- Liebig Üniversitesi’nin insan beslenmesi bölümünden mezun oldu.
1996’da aynı üniversitenin Hayvan Besleme Enstitüsü’nde doktorasını tamamladı. 1996-2008 yılları arasında bazı yem katkı maddesi tedarikçilerinde ürün ve domuz uygulama müdürü olarak görev yaptı.
2008’de JRS ailesine katılan ve şu anda hayvan besleme departmanının başkanı olarak görev yapan Dr. Pietsch’in çiftlik hayvanlarında lif kullanımına dair makaleleri bölgesel ve uluslararası dergilerde yayınlanmıştır.

Gonzalo G. Mateos Hakkında
Uluslarası bir danışman olan Profesör Gonzalo G. Mateos, doktorasını 1977-1980 yılları arasında Iowa State Üniversitesi’nde tamamlamıştır. 1982-1984 yılları arasında American Cyanamid’de Üretim ve Pazarlama Müdürü olarak; 1985-1995 yılları arasında COREN’de Beslenme Direktörü olarak görev yapmıştır. G. Mateos, Temmuz 1995’den bu yana ETS Ingenieros Agronomos’da Profesör olarak çalışmaktadır.