Hayvan kanından yem ve gübre üretiyorlar

İş kadını Mehlika Gider öncülüğünde Ankara’nın Haymana ilçesinde yar alan bir tarım fabrikasında hayata geçirilen proje kapsamında, atık hayvan kanları yem ve gübre olarak yeniden değer kazanıyor.

Hayvan kanından yem ve gübre üretiyorlarHer gün milyonlarca protein, hayvan kanlarının atık haline gelmesiyle boşa gidiyor. Müsilaja da sebep olan atık hayvan kanları, Haymana’da yer alan bir tarımsal hizmet fabrikası tarafından mezbahalardan toplanıyor. Toplanan kanlar farklı işlemlerden geçerek proteinlerine ayrıştırılıyor. İşlenen kanın proteinlerinden hayvan yemi üretilirken, kalan plazmadan elde edilen aminoasit ile de doğal gübre üretimi gerçekleştiriliyor. Atık hayvan kanının değerlendirildiği bu proje ile hem doğal yollardan toprak yenileniyor hem de Türk tarımında dışa bağımlılığa karşı yeni bir çözüm olanağı ortaya çıkıyor. Projenin yatırımcısı olan iş kadını Mehlika Gider, “Yaklaşık dört senedir heyecanla, hevesle ve gönül vermişlikle bu AR-GE döneminin takipçisiyim. Çok inanıyoruz. Çünkü biz hem kadınız hem anneyiz hem de doğaya karşı belki de toplumsal duyarlılığımız daha fazla. Biz bu projeye 4 yıl önce başladık. Ve biraz da sosyal sorumluluk olarak hissediyoruz. Sonuçta biz, sıfır atık üzerine çalışıyoruz. Mezbahalardan atık halde olan kanı alıyoruz, iki katma değerle sıfır atık bir süreci tamamlıyoruz. Bu işin içinde olmak ve emekçisi olmak bana çok gurur veriyor” diyor.

30 TON KANDAN 5-6 TON SAF PROTEİN
Projenin sorumlusu emekli Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cumali Karaman, yapılan işlemi şu şekilde aktarıyor: “Yaptığımız iş şu, mezbahalarda atık olan kandan protein ve aminoasit üretiyoruz. Maalesef Türkiye’de mezbahalarda atık olan kanın büyük bölümü arıtılmadan kanalizasyonlara bırakılıyor. Bu müsilajın en büyük sebeplerinden biri ve çevreye de zarar veriyor. Ayrıca bunu arıtmada kullandıklarında yüksek enerjiye neden oluyor. Biz o atık malzemeden, yaklaşık 30 ton kandan 5-6 ton saf protein elde ediyoruz. Geriye kalan 25 ton plazmadan da aminoasit elde ediyoruz. Günde yaklaşık 25-30 tonluk kanımız soğuk zincirle gelir. Sütten nasıl peynir yapılıyorsa, kandan da kan peyniri yapıyoruz. Kanı gelmeden önce sterilizasyon yapıyoruz. Daha sonra ısıtıyoruz ve çöktürüyoruz. Çöktürdüğümüz kanı bir santrifüj vasıtasıyla plazmayla proteini ayırıyoruz. Çöken proteini fırınlarda kurutup paketliyoruz, kedi-köpek maması olarak satıyoruz. Arta kalan plazmayı aminoaside çeviriyoruz. Aminoasidi gübrelerde kullanıyoruz.”

“YILDA 7-8 MİLYON TON GÜBREYİ TASARRUF ETMİŞ OLUYORUZ”
Gerçekleştirilen işlem sayesinde 7-8 milyon ton gübreden tasarruf edilebildiğini vurgulayan Karaman, “Bizim farkımız şu, normalde bunu kaynatıp buharlaştırarak elde ediyorlar biz söktürerek elde ediyoruz. Bunu da enerji ile üretiyoruz. Hayvan yemi olarak kullandığımız proteini, gıda kodeksine uygun şekilde üretiyoruz. İçinde hiçbir şekilde kimyasal bir koruyucu kullanmıyoruz. Belki de Türkiye’de tarım için çok önemli bir şey. Kimyasal gübreleri aminoasitle kaplayarak attığımızda gübrelerin yıkanmasını, buharlaşmasını ve toprağa bağlanmasını engellediğini gördük. Yani kükürt ve aminoasitle kapladığımız gübrelerde 50 dönüme kullandığımız 50 kilo gübreyi 25-30 kilo kullandığımızda daha büyük başarı elde ettik. Bunun da sebebi aktif karbonların içindeki bitki simülatörlerinin ve kükürttün gübrenin buharlaşmasını, yıkanmasını ve bağlanmasını engellemesi. Şunu söyleyebiliriz, yılda yaklaşık 15-20 milyon ton gübre kullanıyoruz ve bizim söylediğimiz şekilde yaklaşık 7-8 milyon ton gübreyi tasarruf etmiş oluyoruz. Şu son dönemlerde gübrenin fiyatlarını göz önüne aldığımızda yaptığımız işin önemi daha da ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.