Temiz yem, yem güvenliğini artırır

Yayınlanmış araştırmalara göre, yemin bakteriyel ve viral patojenler için bir fomit olduğunu gösteren çok sayıda kanıt bulunuyor. Farkındalığın artması ve CRISPR gibi yeni teknolojiler sayesinde daha fazla yayınla Salmonella, Clostridia, E. coli, Campylobacter, Avian Influenza ve African Domuz Vebası ile yem ve yem içerikleri arasında bağlantı olduğu ortaya çıkarıldı.

Dr. Enrique Montiel*
Besleme ve Canlı Üretim Direktörü
Anitox
Matt Oldnall**
EMEA ve AP Teknik Servis Müdürü
Anitox

Yem; hayvan performansı, sağlığı ve refahı, üretkenlik ve operasyonel kârlılık üzerinde doğrudan, ölçülebilir bir etkiye sahip olan, hayvansal üretimin ayrılmaz bir parçasıdır. Beslenme ve mikrobiyolojik açıdan yem kalitesi ve Salmonella gibi spesifik yem kaynaklı patojenlerin varlığı, yem ve yem bileşenlerinin değerini ve güvenliğini olumsuz yönde etkiler.

YEM KAYNAKLI PATOJENLER, YEM VE GIDA GÜVENLİĞİNİ ETKİLER
Her ikisi de Enterobacteriaceae familyasının üyeleri olan Salmonella ve E. coli gibi bakteriyel patojenler, genellikle yem ve ham maddelerden izole edilir. Bakteriyel yem kaynaklı patojen prevalansı, bitmiş yem formülasyonlarında kullanılan bileşenlerin malzeme türüne, kaynağına ve hasat mevsimine bağlı olarak değişir. Mikrobiyal kontaminasyon tipi ve yükü de depolama, taşıma ve üretim ortamlarından etkilenir. Yem kaynaklı patojenler besi hayvanları tarafından yutulur ve bu zor durum, verimli sindirime ve bağırsak sağlığına katkıda bulunan iyi kommensal bakterilerin yerini alarak, bağırsak bütünlüğünü ve mikrobiyal dengeyi tehlikeye atabilir. Aşırı durumlarda, bu patojenler bağırsak zarına onarılamaz bir hasar verir ve hayvanın yemden besin elde etmedeki uzun vadeli yeteneğini engeller. Bunların yanında bağırsaktaki patojen aktivitesi, enflamatuar süreçleri tetikleyebilir ve doğuştan gelen bir bağışıklık tepkisine yol açarak hayvanın gelen patojenleri yönetmek için tipik olarak et ve yumurta üretmekte kullanılan enerjiyi harcamasına neden olabilir.

Anitox EMEA ve AP Teknik Hizmetler Müdürü Oldnall konuyu şöyle açıklıyor: “Yem, hayvansal üretime yapılan en önemli yatırımdır ve Salmonella, Clostridia, E. coli ve Campylobacter gibi patojenler için kanıtlanmış bir fomittir. Bunlar hayvansal üretimi, işletme kârlılığını ve gıda güvenliğini olumsuz etkiler.”

Diğer fomitlerin aksine yem, tüm hayvansal üretim sistemlerinde merkezî ve yaygındır. Kamyonlar, öğütme ekipmanları, insanlar ve besleme hatlarından gelen her şey, küresel olarak çeşitli iklimlerden, yetiştirme mevsimlerinden ve potansiyel mikrobiyal yüklerden elde edilen yem ve yem içerikleriyle doğrudan temas halindedir. Bu ikincil fomitlere tekrar tekrar maruz kalmak, sonraki yem gruplarını kontamine etme, yem ve gıda üretim zincirinde patojen prevalansını artırma riskini yükseltir.

Oldnall bu konuda şunları dile getiriyor: “Araştırmalar, yemdeki mikrobiyal yüklerin, çeşitli yem kaynaklı patojenleri değişken seviyelerde barındırdığını göstermiştir; bu da yem ve gıda üreticilerinin etkili yem patojen kontrol araçlarına sahip olmasını kritik hale getirmektedir. Örneğin, CRISPR tabanlı teknolojiyi kullanan deneyler, yemin birden fazla serovar dahil olmak üzere çeşitli Salmonella popülasyonlarını barındırabileceğini göstermiştir. Ayrıca, 130’dan fazla ticari değirmenden toplanıp test edilen numunelerin yaklaşık %6’sının Salmonella değerinin pozitif olduğu ortaya çıkmıştır. Literatür genelinde yapılan araştırmalar, yem ve yem üretim tesislerinde Salmonella prevalansının, içerik alımından yüklemeye kadar değiştiği ancak devam ettiği sonucuna varmıştır. Yem kaynaklı patojenlerin azaltılmaması, tesis kontaminasyonunun başlamasına ve daha sonra üretim sürecinde yemin yeniden kontaminasyonuna yol açar.”

Yem; hayvansal üretimi, işletme kârlılığını ve gıda güvenliğini olumsuz etkileyen patojenler için bir fomittir.

Salmonella gibi bakteriyel patojenler çevrede doğal olarak bulunur ve yem içinde hayatta kalabilirler. Fabrikalar ve canlı üretim, yemde bakteri çoğalmasına ve hayatta kalmasına izin vermek için uygun bir ortam yaratabilir ve yem değirmeni makinelerinin, kamyonların ve yem üretim süreciyle ilişkili diğer alanların kirlenmesine yol açarak yemin daha fazla kirlenmesi veya yeniden kirlenmesi için mükemmel bir fırsat yaratır. Yem fabrikalarının genellikle, yem üretimi sırasında patojen bulaşmasını önlemek için bakım ve hijyen protokolleri vardır; ancak bu süreçlerin ve gereksinimlerin birçoğu ek içerik işlemeye, sınırlı iş hacmine ve üretkenliğe, ekstra duruş süresine ve dekontaminasyon prosedürleri nedeniyle maliyetlere yol açar.

Oldnall, “Kuş Gribi (AI) ve Afrika Domuz Vebası (ASFV) gibi virüslerin tümü, bir bulaşma yolu olarak yem ve yem bileşenlerini inceleyen kanıtsal yapının bir parçasıdır.” diyor ve şöyle ekliyor: “Önemli bulgular arasında, Auburn Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Dr. Toro tarafından gerçekleştirilen ve kuş gribinin özellikle yemin dışkı gibi organik maddelerle daha fazla kontamine olması halinde, bir yem matrisinde hayatta kalabileceğini gösteren denemeleri yer alıyor. Ek olarak, birkaç hakemli çalışma, hayvan yemi ve yem bileşenlerinde domuz virüslerinin hayatta kalmasını değerlendirmiş, virüslerin yem matrislerinde hayatta kaldığını doğrulamış, virüsün hayatta kalmasını artıran belirli bileşenleri tanımlamıştır. Yem ve yem bileşenleri, bakteriyel ve viral patojenler için bulaşıcı bir araçtır ve biyogüvenlik için inandırıcı bir risktir. Bu çalışma, çiftlik hayvanlarının yem ve yem kaynaklı patojenlere tekrar tekrar maruz kalmasının, viral ve bakteriyel enfeksiyon için gereken minimum patojen yükünün olasılığını artırdığını göstermektedir.”

A ürün olarak gösterilen yem dezenfektanı Finio, 1.0 kg / mt’de Salmonella’ya karşı etkinlik gösterir ve 2.5kg / mt’de % 98.5’e ulaşan net bir doz tepkisi sergiler (Fotoğraf Kredisi: Gosling ve diğerleri, 2021).
Kaynak: Gosling, R. J., Mawhinney, I., Richardson, K., Wales, A., & Davies, R. (2021, January 27). Control of salmonella and pathogenic E. coli contamination of animal feed using alternatives to formaldehyde-based treatments. MDPI. Retrieved February 23, 2022, from https://www.mdpi.com/2076-2607/9/2/263/htm

“Bir fomit olarak yem, büyük ölçüde yem ve yem bileşenlerinin patojenlerle kontamine olmasının sayısız yolu nedeniyle hayvansal üretimi, performansı ve refahı önemli ölçüde etkiler. Her operasyonun, ham madde ve yem formülasyonunun farklı ihtiyaçları ve zorlukları vardır.” diye kaydeden Oldnall, şöyle devam ediyor: “Kirlenmiş yem, tek bir operasyonda birden fazla kümese ve ahıra ulaşabilir ve etkisini tüm operasyon boyunca genişletebilir. Bir hastalığın tek bir hayvan alt kümesiyle başladığını görmek ve ardından yakın temas halindeki hayvanlar arasında yatay olarak yayıldığını gözlemlemek daha yaygındır. Yem kaynaklı patojenlerden kaynaklanan hastalıkları gördüğümüzde operasyon boyunca daha hızlı bir dağılım görürüz.”

YEM PATOJENİ KONTROL PROGRAMLARI YEM KAYNAKLI PATOJENLERİ ETKİLİ BİR ŞEKİLDE AZALTIR
Temiz yem, hastalıkları önlemek için tasarlanmış kapsamlı bir biyogüvenlik programı içinde etkili bir araçtır. Yem kaynaklı patojenlerin azaltılması, hayvan performansı ve üretkenlik hedeflerine başarılı bir şekilde ulaşılması, yem ve yem bileşenlerinde mikrobiyal yükler ile patojen prevalansının azaltılmasını gerektirir. Daha az yem kaynaklı patojen, daha az bozulmaya neden olan organizma ve daha düşük mikrobiyal yük ile temiz yem üretmek ve kullanmak, yem ve gıda üreticilerini operasyonel performans ve üretkenlik hedeflerine ulaşma konusunda donanımlı hale getirir.

Yem dezenfektanları ve organik asit karışımları, enterik patojenleri hafifletmek için yaygın olarak kullanılır. Üreticiler, yem kaynaklı patojenleri azaltmak, yeni başlayan zorlukları kaynağında hafifletmek ve sonuçta yemin besin değerini en üst düzeye çıkarmak için onlara güvenirler.

Organik asitler, yemi asitlendirmede, Salmonella ve E. coli dahil bakteriyel patojenler için elverişsiz bir ortam yaratmada, ham maddelerin ve bitmiş yemlerin patojenik yükünü azaltmada etkilidir. Peletleme sonrası yemde kalan organik asit bazlı solüsyonlar, sindirim sistemindeki pH’ı düşürerek çalışır, bu da onu patojenik bakteriler için daha az elverişli bir ortam haline getirir ve sonunda bakteriyel hücre ölümüne yol açar.

Anitox’un özel olarak formüle edilmiş en yeni yem patojen kontrol çözeltisi olan Fortrol® gibi bazı organik asit karışımları, yem kaynaklı patojen bulaşmasını azaltır, peletleme ve işlemeyi takiben yemdeki mikrobiyal yükü düşürür.

Oldnall bunu şöyle açıklıyor: “Yemi bir fomit olarak yönetmek, hedeflenen hayvan performansına ve üretkenliğine ulaşmak, yem ve yem bileşenlerinde bulunan mikrobiyal yükleri ve patojen prevalansını azaltan etkili yem patojen kontrolünün uygulanmasını gerektiriyor. Yem ve yem bileşenleriyle ilişkili değişken riskler nedeniyle üreticilerin, kendi risklerini yönetmelerine olanak tanıyan çözümlere ihtiyaçları var. İster rutin olarak yem ve yem bileşenlerine uygulayın, ister Salmonella-pozitif yem materyali için düzeltici bir işlem olarak kullanın, isterseniz değirmenleri ve bileşen işleme tesislerini yıkamak için kullanın, Fortrol® üreticilerin yem değerini korumasını ve riski azaltmasını sağlar. Fortrol®, çeşitli katkı oranlarında veya Finio® gibi bir yem dezenfektanı ile birlikte esnek ve bağımsız olarak kullanılabilir.”

Yem sanitasyonu, mikrobiyal kontaminasyonu kontrol etmek ve yemin yeniden kontaminasyonuna karşı uzun süreli koruma sağlamak için düşük dahil etme oranlarında bakterisit bileşiklerin kullanılmasını gerektirir. Yem dezenfektanlarının, yemdeki Salmonella kontaminasyonunu etkili bir şekilde azalttığı defalarca gösterilmiştir. Örneğin, Animal Plant and Health Agency (APHA) tarafından yapılan bir araştırma, formaldehit içermeyen bir yem dezenfektanının 1 kg/Mt’de yemdeki Salmonellayı kontrol ettiğini belirlemiştir.

Oldnall ayrıca şunları kaydediyor: “Öncelikli hedefimiz, üreticilere; uygun maliyetli, zorluklara bağlı, kapsamlı bir Salmonella kontrol stratejisi geliştirmelerinde yardımcı olmaktır. Yem dezenfektanları etkilidir ve yeniden kontaminasyona karşı koruma sağlar, yem üretimi boyunca temiz yem hareketlerini sağlar, tüketim noktasına kadar patojensiz kalır ve önemli yem kaynağı patojen zorluklarıyla karşılaşan ve uzun vadeli koruma gerektiren üreticiler için tek etkili seçenektir”.

Özel riskinize uygun yem patojen kontrol araçlarını kullanan etkili bir yem patojen kontrol programı uygulamak, canlı üretimde biyogüvenliği güçlendirip hayvan performansını iyileştirirken yem ve gıda güvenliğini de korur.

*Yazar: Dr. Enrique Montiel Hakkında
Veteriner hekim Dr. Enrique Montiel, kümes hayvanları ve hayvan sağlığı konusunda 25 yılı aşkın küresel ölçekte bir deneyime sahiptir. Kuş patolojisi ve immünolojisi alanında Yüksek Lisans ve kümes hayvanları bilimi alanında doktora yapmış olan Montiel, beslenme yöntemlerinin kanatlıların bağışıklık tepkileri üzerindeki etkisi konusunda lider bir otoritedir. Anitox’ta Küresel Beslenme ve Canlı Üretim Direktörü olarak görev yapan Dr. Montiel, yemin Salmonella ve virüsler de dahil olmak üzere performansı sınırlayan patojenler için bir fomit olduğu yönündeki küresel anlayışı destekliyor ve yem kaynaklı patojenlerin canlı üretime girmesini önlemek için dünyanın önde gelen üreticileriyle yakın iş birliği içinde çalışıyor.


** Makaleye Katkı Sağlayan: Matt Oldnall Hakkında

Kanatlı endüstrisinde 10 yılı aşkın deneyime sahip olan Matt Oldnall, Pretoria Üniversitesi’nde hayvan bilimleri lisansını ve ardından kümes hayvanları biliminde onur derecelerini tamamladı. Sonrasında Odnall, Harper Adams Üniversitesi’nde kanatlı yetiştiriciliği alanındaki yüksek lisansı sırasında, yem ve yemdeki patojenlerin kontrolüne özel odaklandı. EMEA ve Asya Pasifik bölgelerinin Teknik Hizmetler Müdürü olan Odnall, üreticilerin yemi bir fomit olarak anlamalarına yardımcı oluyor ve etkili yem kaynaklı patojenleri azaltma stratejilerini uygulamak için önde gelen üreticilerle birlikte çalışıyor.