Hayvancılıkta, serbest radikallerin neden olduğu oksidatif hasar önemli bir sorun teşkil eder; çünkü bağışıklık fonksiyonunu zayıflatabilir, büyüme performansını düşürebilir ve et kalitesini bozabilir. Peki bu etkileri nasıl azaltabilirsiniz? Polifenollerin kullanımı, antioksidanlara alternatif ve oldukça etkili bir çözüm olarak öne çıkmaktadır.

Kategori Uzmanı – Polifenoller
Agrifirm
Serbest radikaller, dış kabuklarında bir veya daha fazla eşleşmemiş elektron bulunan atomlar veya moleküllerdir. Bu dengesiz yapı nedeniyle, stabil hale geçebilmek için diğer moleküllerle agresif şekilde reaksiyona girerler; elektron alır veya verirler. Biyolojik sistemlerde bu süreç, DNA, proteinler ve lipitler gibi kritik hücresel bileşenlerin bozulmasına yol açabilen zincirleme reaksiyonlara neden olabilir. Hayvancılıkta serbest radikallerin yol açtığı oksidatif hasar, bağışıklık fonksiyonunun zayıflaması, büyüme performansının düşmesi ve et kalitesinin bozulması açısından önemli bir endişe kaynağıdır.
Bununla birlikte, zararlı olarak tanımlanmalarına rağmen, serbest radikaller temel biyolojik fonksiyonlara da hizmet eder. Enerji üretimine katkıda bulundukları için sperm hareketliliğinde kritik rol oynarlar; bağışıklık sisteminde ise immün hücrelerin patojenleri etkisiz hale getirmesine yardımcı olurlar. Ayrıca kan akışının ve hücre sinyalinin düzenlenmesinde de rol oynarlar. Bu ikili yapıları göz önüne alındığında, serbest radikallerin tamamen ortadan kaldırılması, uygun bir strateji değildir. Bunun yerine, serbest radikallerin aşırı oksidatif strese neden olmadan optimal seviyelerde var olduğu bir dengeyi korumak, hayvanların sağlığını ve performansını sağlamak için anahtardır.
OKSİDATİF STRES YÖNETİMİ
Oksidatif stres, serbest radikal üretimi vücudun antioksidan savunma mekanizmalarıyla bunları nötralize etme yeteneğini aştığında ortaya çıkar. Hayvancılıkta, yüksek metabolizma hızı, sıcaklık gibi çevresel stres faktörlerine maruz kalma, bağışıklık sorunları ve yüksek yoğunluklu hayvancılık gibi birçok faktör oksidatif strese katkıda bulunur. Oksidatif stres, zayıflamış bağırsak bütünlüğü, enfeksiyonlara karşı artmış duyarlılık ve et kalitesinin bozulmasıyla ilişkilidir. Kesim sonrası bile oksidatif reaksiyonlar ürün kalitesini etkilemeye devam eder. Lipit oksidasyonu, ette bozulmanın başlıca nedenlerinden biridir ve lezzeti, rengi ve raf ömrünü etkiler. Protein oksidasyonu ise etin su tutma kapasitesini azaltarak damlama kaybını artırır ve yumuşaklığı düşürür.
Oksidatif stresin etkilerini azaltmak için hayvanların rasyonlarına sıklıkla antioksidanlar ilave edilir. Bu bileşikler, serbest radikalleri stabilize ederek hücresel yapılara zarar vermelerini önler. Ancak tüm antioksidanlar aynı şekilde çalışmaz veya aynı seviyede koruma sağlamaz. E Vitamini, uzun süredir hayvan beslemede temel antioksidan olarak kullanılsa da son araştırmalar etkinliğinin fazla abartılmış olabileceğini göstermektedir. Buna ek olarak, polifenoller gibi yeni alternatifler, oksidatif stres yönetiminde güçlü çözümler olarak öne çıkmaktadır.
YAN FAYDALARIYLA POLİFENOLLER
Bağırsak bütünlüğü, tüm hayvan türlerinde kritik bir sağlık parametresidir; ancak günümüzde doğrudan bağırsak bütünlüğünü hedefleyen ürün sayısı oldukça azdır. Piyasadaki pek çok ürün bağırsak sağlığı iddiasında bulunsa da büyük çoğunluğu patojen kontrolüne (ör. organik asitler, orta zincirli yağ asitleri) odaklanmaktadır.


Özenle seçilmiş polifenolik bileşiklerden oluşan güçlü bir doğal antioksidan olan Vitanox, in vivo bağırsak bütünlüğünü geliştirmeye biyolojik olarak uygun molekülleri belirlemek amacıyla Boyden Odası kullanılan ex-vivo bir modelle geliştirilmiştir (Şekil 1). Bu laboratuvar düzeninde, tek katmanlı bağırsak epitel hücreleri yetiştirilir. Bu katman birleşik hale geldiğinde (yani hücreler arasında boşluk kalmayacak şekilde), polifenol test ürünleri ortama eklenir (hücrelerin bu bileşikleri absorbe edebilmesi için) ve kısa bir süreden sonra yıkanarak ortamdan uzaklaştırılır. Ardından, gerçek hayattaki stres faktörlerini taklit etmek için hidrojen peroksit (H₂O₂) gibi serbest radikal öncüller eklenir. Etkili antioksidanlar olan polifenoller, enterositleri serbest radikal hasarından korur. Biyolojik olarak etkisiz polifenoller ise H₂O₂’yi nötralize edemez ve enterositlerin zarar görmesine izin verir; bu durum geçirgenlik testleriyle ölçülebilir (Şekil 2). Vitanox, bağırsak bütünlüğünü ana seçim kriteri olarak alan bu teknik kullanılarak geliştirilmiştir.
VITANOX’UN ETKİNLİĞİNİN DOĞRULANMASI
Ek in vitro sonuçlar, Boyden Odası çalışmasından elde edilen bulguları daha da desteklemekte ve Vitanox’un bağırsak bütünlüğünü artırma ve oksidatif stresi azaltma konusundaki etkinliğini doğrulamaktadır. Bağımsız araştırma merkezlerinde yürütülen bu tamamlayıcı denemeler, Vitanox’un etki mekanizmasına dair ek kanıt sağlamaktadır; bunlar arasında bağırsak geçirgenliği, epitel dayanıklılığı ve mitokondriyal fonksiyon üzerindeki etkiler yer alır.
Vitanox sonuçlarını özetleyen bir teknik rapor talep üzerine paylaşılabilir.
Vincent Jacquier Hakkında
2014 yılında Fransız Ulusal Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde (INRA) doktorasını tamamlayan Vincent Jacquier’in çalışmaları, sindirim mikrobiyotasının oluşumu ile bağışıklık sisteminin olgunlaşması arasındaki etkileşimlere odaklanmıştır. Ardından Adisseo ve daha sonra DSM’in Ar-Ge ekiplerinde kıdemli kanatlı hayvan bilimcisi olarak görev almış; bağırsak sağlığıyla ilişkili projelere liderlik etmiş ve dünya genelindeki üniversitelerle iş birliği yürütmüştür. Daha sonra Agrifirm’e katılan Jacquier, Kanatlı Ürün Geliştirme Uzmanı olarak fonksiyonel yem bileşenleri alanında görev yapmaktadır.