Suntaq, Türkiye’yi MEA bölge merkezi yaparak yerel uzmanlık, güvenilir tedarik ve artan enzim talebine yönelik çözümleri güçlendirdi. Şirket, bölgenin büyüme potansiyeline odaklanarak ana pazarlarda ekibini genişletiyor.
Fotoğraf: Suntaq
Enzim çözümleri alanında uzmanlaşmış küresel bir biyomühendislik şirketi olan Suntaq International Limited, hayvan yemi enzimlerine yönelik artan talep doğrultusunda Türkiye’yi Orta Doğu ve Afrika (MEA) operasyonlarının merkezine dönüştürdüğünü açıkladı. Suntaq Türkiye ve MEA Bölge Direktörü Ahmet Gürgün, bu stratejik adımın bölge üreticilerine sunulacak yerelleştirilmiş uzmanlık ve güvenilir tedarik açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Gürgün, “Haziran 2025’te Suntaq Türkiye’yi bölgesel merkezimiz olarak kurmamız, MEA üreticilerini yerel uzmanlık, güvenilir tedarik ve yenilikçi enzim teknolojileriyle destekleme konusundaki güçlü taahhüdümüzü yansıtıyor. Bölgede hayvan yemi sektörü hızla büyürken, yüksek verimlilik sağlayan enzim çözümlerine olan talep, hiç olmadığı kadar artıyor.” şeklinde konuştu.
KÜRESEL ENZİM PAZARINDA GÜÇLENEN MEA BÖLGESİ
Gürgün’e göre hayvan yemi enzim pazarında küresel büyüme istikrarlı bir şekilde devam ediyor. “2024’te 1,38 milyar dolar seviyesinde olan küresel yem enzimleri pazar büyüklüğünün, 2029’da 1,76 milyar dolara ulaşması bekleniyor” diyen Bölge Müdürü Gürgün, devamında şu bilgileri aktarıyor: “MEA bölgesi ise bu pazarın yaklaşık %8’ini, yani 110 milyon dolarlık kısmını temsil ediyor. Bölge genelinde, kanatlı sektörü yaklaşık %38 pay ile 42 milyon dolar, ruminant sektörü ise %20 pay ile 22 milyon dolar seviyesinde bir büyüklüğe sahip. Bölgede, toplam enzim hacmi 2023 itibarıyla yaklaşık 101.000 ton olurken, bu hacimden fitaz enzimleri %27, karbohidraz enzimleri ise %36 pay aldı. Yem türü bazında ise kanatlı yemi enzimleri, yaklaşık 38.400 ton ile bölgesel enzim hacminin %38’ini oluşturuyor. Ruminant yeminin toplamdaki payı %20 iken, hacmi ise 20.200 ton civarında seyretmektedir.”
MEA’NIN ENZİM İHTİYACINI ARTIRAN DİNAMİKLER
Gürgün, bölgenin diğer pazarlardan farklı olarak enzimlere çok daha fazla ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Avustralya, Amerika ya da Avrupa ile karşılaştırıldığında MEA bölgesi, büyük ölçüde kuru yem hammaddelerine bağımlı durumda. Bu da enzim kullanımını kritik hale getiriyor.”
Ayrıca Türkiye, Güney Afrika, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerde ekonomik refahın artmasıyla birlikte protein talebinin yükseldiğini, bunun da hayvancılık yatırımlarını ve yem ihtiyacını büyüttüğünü belirtti. Gürgün’e göre, son on yılda iklim değişikliği nedeniyle hammadde kalitesinde yaşanan dalgalanmalar ve son yıllardaki siyasi koşulların özellikle Karadeniz’den yapılan hammadde tedarikini zorlaştırması da üreticilerin enzim çözümlerine daha fazla ihtiyaç duymasına neden oluyor.
DÜZENLEMELERDEKİ DENGESİZLİK PAZARI ETKİLİYOR
Bölgede enzim tedarikinde düzenleyici yapıdan kaynaklanan bir dengesizlik bulunduğunu belirten Gürgün, özellikle Türkiye ve İran’daki ithalat kurallarının rekabetçi olmayan bir piyasa yapısı oluşturduğunu ifade etti. Gürgün, “Önceliğimiz, düzenleyici onay süreçlerini tamamlamak, arz tarafında piyasa dengesini oluşturmak ve sektör için gerçek bir katma değer yaratmak” dedi.
SUNTAQ’TAN MEA’YA UZUN VADELİ YATIRIM
MEA bölgesinin büyüklüğü ve potansiyeline güçlü şekilde inandıklarını vurgulayan Gürgün, şirketin stratejik yatırımları hakkında da şu bilgiyi verdi: “MEA’nın büyüme potansiyeline güveniyoruz. Bu nedenle Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye ve Pakistan gibi ana pazarlarda ekibimizi güçlendirmeye başladık.”
Suntaq, Türkiye’deki yeni bölge merkeziyle birlikte bölge üreticilerine daha hızlı, daha istikrarlı ve daha yakın bir hizmet modeli sunmayı hedefliyor.
