Böcek ununun gerçek değerinin kilidini açmak

Böcek ununun balık unu yerine kullanılmasında ısrar eden ve iki malzeme arasındaki benzerliğe odaklanan basit bir bakış açısını kullanmak yerine, böcek ununun balık unundan nasıl farklılaştığına bakmalı ve böcek bazlı bileşenleri, yeni değer önerileri ve kullanım durumlarıyla tamamen yeni bir ürün kategorisi olarak düşünmeliyiz.

Nick Piggott,
Kurucu Ortak ve Eş CEO
Nutrition Technologies

Böcek unu, farklı sektörlerdeki beslenme uzmanları ve formülatörler arasında giderek daha popüler bir tartışma konusu haline gelmiştir, ancak bu yeni malzemenin alımı ve kullanımı halâ nispeten mütevazıdır. Peki neden? Böcek üretim sistemleri ve bunların üretimleri (böcek unu ve böcek yağı) ve özellikle Kara Asker Sineği Larvaları (BSFL) hakkındaki bilgi düzeyi son zamanlarda hızla artmıştır. Mesela böceklerle ilgili makalelerin (1950’den beri) %80’i son 2 yılda yayınlanmıştır. Bu çalışmalar, yumurta tavuğu ve piliçler, karidesler ve levrekler ve diğerleri dahil olmak üzere çok çeşitli türlerdeki ürün uygulamalarını içermektedir.

Bu makalelerin çoğunu gözden geçirirken ve son yayın konferanslarındaki sunumları dinlerken, bir eğilimin iyice belirginleştiğini fark ettim. Üretken hayvanlarda böcek bazlı ürünlerin yavaş alımının merkezinde olan bir eğilim: balık unu ile karşılaştırma ve ‘balık unu ikamesi’ üzerine odaklanma…

Bu durum büyük ölçüde, mesajlarında böcek ununun gıda güvenliği için sihirli bir değnek olma potansiyeline odaklanan böcek unu üreticilerinin kendilerinden (bizlerden) kaynaklanıyor. Böcek ununu, balık unu ikamesi olarak tanıtıyoruz ve yılda 5-6 milyon tonluk bir Toplam Adreslenebilir Pazar öngörüyoruz. Bu hemen iki sorunu ortaya çıkarıyor: Beslenme kıyaslaması ve fiyat sabitlemesi. Balık unu için ortak kriter olan %65 Ham Proteine (HP) ulaşan çok az (eğer varsa) böcek unu ürünü vardır. Dolayısıyla, Ham Protein bazında böcek unu ile balık ununu karşılaştıran formülatörler, böcek ununda yalnızca %50-%60 HP ile karşılaştıklarında hayal kırıklığına uğrama eğilimindedir. İkinci olarak, böcek unu protein içeriğine göre değerlendirildiğinde nispeten pahalıdır. Bu nedenle tamamen makro besin bazında balık unu ile karşılaştırılabilir bir fiyat elde etmek, halâ çoğu üretici için zordur.

Yeni ürünün ‘balık ununun yerini alabilmesi’ için ya balık unundan daha ucuz ya da daha yüksek proteinli olması gerekir. Genel olarak konuşmak gerekirse, böcek unu da nadiren bulunur.

Böcek ununun balık unu yerine kullanılmasında ısrar eden ve iki malzeme arasındaki benzerliğe odaklanan basit bir bakış açısı yerine, böcek ununun balık unundan nasıl farklılaştığına bakmalı ve böcek bazlı bileşenleri, yeni değer önerileri ve kullanım durumlarıyla tamamen yeni bir ürün kategorisi olarak düşünmeliyiz. Bu, sektörün henüz emekleme aşamasında olduğu ve ticari ürünlerin ancak son 5 yıl içinde kullanıma sunulduğu düşünüldüğünde fazla cüretkâr görünebilir. Sektör büyüdükçe, daha fazla üretici faaliyete geçtikçe ve ürün çeşitliliği arttıkça, üreticilerin böcek bazlı ürünlerin değerini gerçekten anlaması ve anlatması, böcek sektörünün başarısı için kritik önem taşıyor; tabii bu değer balık ununa benzerliklerinden değil, farklılıklarından kaynaklanıyor.

Bu farklılıklar, böceklerin ve özellikle de BSFL’nin evrimsel geçmişine kadar uzanıyor. Detritivorlar olan BSFL, mikrobik açıdan zengin, çürüyen maddelerde evrimleşmiştir. Besin için bakteri ve mantarlarla rekabet ederler ve bu mikropları alt etmek için zorunlu olarak kapsamlı silahlar geliştirmişlerdir. Bu silahlar, yüksek doğurganlık (dişi başına 600-900 yavru) ve hızlı kilo alımı (BSFL ilk 7 günde vücut ağırlığının 4000 katını kazanabilir) gibi yaşam öyküsü özelliklerinin yanı sıra biyolojik araçları da içerir. Bu biyolojik araçlar arasında anti-mikrobiyal peptitler (AMP), kitin ve orta zincirli yağ asitleri (OZYA), doğadaki en etkili anti-mikrobiyal organik moleküllerden bazıları yer alır.

Larva ve yetişkin transkriptomlarından tanımlanan AMP sınıflarının grafikle gösterilmesi. AMP’lerin en büyük sınıfı Defensinler olmuştur (Moretta Grafik 2020’den).

ANTİ-MİKROBİYAL AKTİVİTE
2020 yılında yapılan bir çalışmada, BSFL’de 57’si antimikrobiyal, antiviral ve/veya antifungal aktiviteye sahip aktif peptitler olmak üzere, toplam 68 AMP tanımlanmıştır. Bu, bilinen diğer omurgasızlardan daha fazladır. Bu peptitler çok kısa olduklarından, genellikle daha uzun proteinlere göre denatürasyona karşı daha dirençlidirler, kurutma ve öğütme işlemine iyi dayanma eğilimindedirler; bu nedenle böcek ununda bulunurlar.

E. coli, Salmonella sp. ve S. aureus gibi yaygın patojenik bakterilere karşı yapılan in vitro testlerde, BSFL yağı, yemi ve taze larva özütlerinin, petri kabı içindeki bakteriyel inhibisyon bölgesinin gösterdiği gibi, önemli anti-mikrobiyal aktiviteye sahip olduğu kanıtlanmıştır.

Nutrition Technologies’in üç yaygın patojen bakteriye karşı in vitro ürün testi

LEZZET VE CEZBEDİCİ MADDELER
Böcekler (ya da daha geniş anlamda omurgasızlar) hem suda hem de karada yaşayan birçok hayvanın doğal beslenmesinde yer almaktadır. Bunu köpeklerin, kedilerin ve birçok balık türünün kitinolitik yeteneklerini gösteren hem gözlem hem de bilimsel çalışmalar aracılığıyla biliyoruz. Ayrıca böcek unu ve yağının hem lezzetlendirici hem de cezbedici olarak işlev gördüğünü, yem alımını hızlandırdığını ve toplam yem alımını artırdığını da sık sık gördük.

O halde, yem formülasyonlarında böcek bazlı bileşenlerin kullanımını optimize etmek için, balık unu ve makro besin bileşimi ile paralellik kurmaya değil, bu diğer biyolojik moleküllerin katkısına ve bazı temel göstergelerde daha iyi performans sağlama kapasitelerine odaklanılmalıdır.

UYGULAMA STRATEJİLERİ
Bu nedenle, böcek unu (ve yağı), standart yemlere kıyasla fonksiyonel yemler için ve de ham madde maliyetlerindeki herhangi bir değişikliği müşterilerine yansıtmak zorunda kalmadan gelişmiş performansın avantajlarından yararlanan entegratörler için daha uygundur.

(Böcek) endüstrisinin bu aşamasında hem kullanıcılar hem de tedarikçiler halâ malzemeyi ve onunla en iyi nasıl çalışılacağını öğrenmeye çalışıyorlar. Ancak bilgi tabanı büyüdükçe, türler arasında net stratejiler ve kullanım durumları belirginleşecek, böylece böcek bazlı ürünlerin uygulanması daha hedef odaklı ve daha etkili hale gelecektir.

Nick Piggott Hakkında
Nick Piggott, Güneydoğu Asya merkezli endüstriyel ölçekli bir BSF üreticisi olan Nutrition Technologies’in kurucu ortağı ve eş CEO’sudur. Yaşam Bilimleri alanında bir geçmişe sahip olan Piggott, Batı Afrika’da BM için çalışırken gıda güvenliğinin zorluklarıyla karşılaştı ve şirket o zamandan beri bu sorunu çözmek adına hayvancılık ve su ürünleri yetiştiriciliği endüstrileri için böcek bazlı yem bileşenleri geliştirdi. Piggott, Nutrition Technologies’in sektördeki yüzüdür ve işin ürün, mevzuat ve müşteri tarafını denetleyerek kuruluşun rekabet ve mevzuat ortamı, pazar eğilimleri, teknolojik gelişmeler ve endüstri standartları konusunda sürekli farkındalığını sürdürmesini sağlamaktadır.