Yüksek süt üretimi sağlığın biyolojik göstergesidir

Süt inekleri genellikle metabolik süper sporcular olarak düşünülür, yüksek süt üretimi elde etmek için sıkı çalışmaları ve herkülvari bir çaba harcamaları gerekir… Gerçekte ise durum tam tersidir.

Ken Sanderson, DVM
Kıdemli İş Geliştirme Direktörü
Balchem Animal Nutrition & Health

Verimlilik, sağlık ve canlılığın bir ifadesidir, ineğin stres altında çalışmasının bir sonucu değildir.

Bir ineğe sağlıklı bir çevre ve yeterli beslenme sağladığında çok yüksek süt üreterek genetik potansiyellerini açığa çıkaracaklardır. Yüksek miktarda ve içeriği zengin süt üretimi çok çabadan ziyade, sağlığın göstergesidir.

Süt inekleri genetik olarak yüksek süt üretimini desteklemek üzere seçildiğinden, bu özellik hayvanın temel özelliği haline gelmiştir. Bir ineğin biyolojik potansiyelini ortaya çıkarmasını engelleyen şey sıcaklık stresi, aşırı kalabalık veya hastalık gibi dış faktörlerdir. Süt üretiminin önündeki en büyük engellerden biri yetersiz beslenmedir. Yeni ve son araştırmalar, her ineğin yüksek üretim yapabilmesi için biyolojik kapasitesini desteklemek amacıyla rasyona dahil edilmesi gereken ek besin maddelerine gereksinim duyduğunu vurgulamaktadır. Bu gerekli besin maddelerinden biri de kolindir.

KOLİN, İNEKLERİN SÜT ÜRETİMİNİ ARTIRMAK İÇİN GEREKLİ BİR BESİN MADDESİDİR
Kolin, bilim insanları tarafından çoğu memeli için gerekli bir besin maddesi olarak kabul edilmektedir. Yeni çalışmalar, süt sığırlarında, kolinin başarılı bir laktasyon için önemli olduğunu ve bunun da öncelikle sağlıklı bir geçiş dönemi ile başlaması gerektiğini göstermektedir. Sağlıklı bir geçiş döneminin temelinde, karaciğerin süt üretimini desteklemek için yeterli glikoz üretebilmesi yatar. Besleme ve metabolizma süt üretiminin gereksinimlerine ayak uyduramadığında, inekler genetik potansiyellerine ulaşamazlar.

Son 25 yılda, çeşitli araştırmalar ve bir meta-analiz (Arshad ve ark., 2020), gebeliğin son dönemi ve sağmal dönem başında rasyona rumen korumalı kolin eklendiğinde süt üretiminde yaklaşık inek başına günlük 2,2 kg artış olduğunu göstermiştir.

Zenobi ve ark. (2018), Bollatti ve ark. (2020), Holdorf ve ark. (2023), Swartz ve ark. (2023) ve Potts ve ark. (2020) tarafından ard arda yapılan beş adet hakemli çalışma, ineklere ReaShure® Hassas Salımlı Kolin takviyesi yapıldığında inek başına günlük 2,1 kg ila 8,7 kg arasında değişen bir süt artışı olduğunu göstermiştir. Bu denemelerde dikkat çekici olan, vücut kondisyon skoru ne olursa olsun, süt artışının çok yüksek verimli ineklerde görülmüş olmasıdır. Kolinin sadece sorunlu inekler için değil, aslında her inek için gerekli bir besin maddesi olduğu açıkça görülmektedir.

Grafik 1. Geçiş döneminde ReaShure ile beslemenin tüm laktasyon boyunca süt üretimi üzerindeki etkisi
Zenobi ve ark., (2018a)

KOLİN GELECEK NESİLLER İÇİN GEREKLİ BİR BESİNDİR
Epigenetik, genleri değiştirmeden gen kaynaklı özelliklerin rahimdeyken nasıl farklılaşabildiğinin incelenmesidir. DNA metilasyonu epigenetiğin temel mekanizmalarından biridir ve DNA molekülüne bir metil grubu eklenmesini ifade eder. DNA metilasyonu, bazı genleri bir şekilde açıp kapatarak gen ifadesini düzenler. DNA metilasyonu için kolin gibi metil grubu vericisi olarak adlandırılan moleküllere gereksinim vardır. Kolin, sadece bir metil grubu sağlayabilen donörlere kıyasla, üç metil grubu taşıyabilen etkili bir metil vericisidir. Doğumdan sonra buzağının fenotipini değiştiren gebelik sırasındaki epigenetik değişikliklere, fetal programlama denir. Gebelik ve laktasyon döneminde artan kolin gereksinimi, gelişmekte olan fetüs için bir tehdit oluşturmaktadır. Metil grubu donörlerinin arzı yetersizse, buzağıdaki gen ifadesi olumsuz etkilenecektir. Gebelik sırasında kolin eksikliğinin plasentanın gelişimini, fetal büyümeyi, bilişsel işlevi ve yavrunun bağışıklık sistemini de olumsuz etkileyebileceğine dair çok sayıda kanıt bulunmaktadır (Jiang ve ark., 2014).

Grafik 2. ReaShure-XC takviyesinin kolostrum verimi üzerindeki etkisi
Swartz ve diğerleri, (2022)

Florida Üniversitesi, Michigan Eyalet Üniversitesi ve Wisconsin Üniversitesi’nde yürütülen yeni araştırmalar, doğum öncesinde süt ineklerine kolin takviyesi yapıldığında fetal programlamanın faydasının daha iyi anlaşılmasına yardımcı oluyor. Araştırmacılar, yeni doğan buzağılarda önemli bağışıklık belirteçlerinde belirgin bir iyileşme olduğunu ve buzağılarda günde yaklaşık 45 g’lık bir büyüme artışı olduğunu, bu buzağıların büyüyüp ilk doğumu yaptıklarında 36 kg daha ağır olduklarını gözlemlediler. Aynı düveler, geçiş döneminde annelerine kolin takviyesi yapılmayan buzağılara kıyasla ilk laktasyonlarında günde 1,8 kg daha fazla süt vermiştir.

Aynı çalışmalardan elde edilen beklenmedik sonuçlardan biri ise doğum öncesi kolin takviyesinin üretilen kolostrum miktarını artırmasıdır. Araştırmacılar, doğum öncesinde ineklere kolin takviyesi yapıldığında, üretilen kolostrum miktarının Wisconsin Üniversitesi denemelerinde %60, Michigan Eyaleti denemelerinde %80 attığını gözlemişlerdir. Bu kayda değer kazanımlara katkıda bulunan mekanizmaları daha iyi anlamak için daha fazla araştırma yapılması planlanmaktadır.

KOLİN, KAZANÇLI BİR SAĞMAL DÖNEME SAĞLIKLI BİR GEÇİŞ İÇİN GEREKLİDİR
Sağmal döneme geçiş, süt inekleri için biyolojik olarak buzağılamaya ve laktasyonun başlangıcına hazırlandıkları için metabolik olarak zorlu bir dönemdir.

Kolin, ineklerin vücut depolarından harekete geçirilen yağı (NEFA- esterleşmemiş yağ asidi) kullanmalarına yardımcı olmak için gerekli bir besin maddesi olarak kabul edilmektedir. NEFA üretimi, ineklerin laktasyonun ilk aşamalarında negatif enerji dengesini yönetmenin doğal yoludur ve birçok işlev için birincil enerji kaynağıdır. İneğin karaciğeri mobilize edilen NEFA’nın tamamını etkili bir şekilde işleyemediğinde metabolik sorunlar ortaya çıkar ve bu da karaciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu durum kanda ketonların artmasına (ketozis) yol açar, dolayısıyla yem alımını bozabilir, süt verimini azaltabilir ve diğer metabolik bozukluklara yol açabilir veya bunları şiddetlendirebilir.

ReaShure, ineklerin kuru dönemden verimli ve kazançlı bir laktasyona sağlıklı bir geçiş yapmalarına yardımcı olma konusunda 25 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Yeni araştırmalar, süt üretim düzeyi, vücut kondisyon skoru veya sağlık durumu ne olursa olsun kolinin neden her inek için gerekli bir besin maddesi olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. Neredeyse tüm inekler geçiş döneminde kolin takviyesiyle daha yüksek kârlılık sağlayacaktır. Geçiş döneminde yapılan kısa vadeli bir yatırım, daha yüksek pik noktaları, tüm laktasyon boyunca daha yüksek süt verimi ve gelecek neslin sağlığı, refahı ve üretkenliği ile uzun vadeli getiriler sağlayabilir.

Dolayısıyla, bir dahaki sefere ineklerinizin süt tankını doldurduğunu gördüğünüzde, onların çok çalıştığını düşünmeyin. Daha ziyade, onları yapmaları için yetiştirdiğimiz ve beslediğimiz işi yaptıklarını, yani sağlıklarını ve canlılıklarını bol miktarda harika besleyici süt vererek ifade ettiklerini düşünün.