Türkiye’de endüstriyel ölçekte mikroalg üretimi gerçekleştiren ilk ve tek firma konumunda olan Marin Biyoteknoloji, deniz bazlı kaynaklardan bağımsız olarak ürettiği Algome™ ve Algome Grow™ mikroalg ürünleri ile sürdürülebilir yem üretimini destekliyor.
Türkiye’nin önde gelen mikroalg ve probiyotik tedarikçilerinden Marin Biyoteknoloji, özellikle deniz bazlı kaynakları kullanmadan gerçekleştirdiği üretimle, sürdürülebilir hayvan yemi üretimine katkı sunuyor.
Marin Biyoteknoloji
Firma Kurucusu
2015 yılında Aydın’da Ar-Ge faaliyetlerine başlayan ve 2017 yılı itibariyle de endüstriyel üretime geçen Marin Biyoteknoloji’nin kurucusu Görkem Koyun, deniz bazlı kaynaklardan bağımsız olarak üretimini gerçekleştirdikleri Algome™ ve Algome Grow™ mikroalg ürünlerinin 1 tonu ile denizden 40 ton balığın hayatını kurtardıklarına dikkat çekiyor ve şunları aktarıyor: “Şuan için aylık üretim hacmimiz 15 ton kuru mikroalg. Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik probiyotik ürünlerimiz de var. Buradaki kapasitemiz ise sıvı form olarak aylık 100 ton. ProPoul™, ProAqua™, ProPet™, ProRumi™ ve Silcorn™ isimli probiyotik ürünlerimiz ile tarım ve hayvancılık sektörünün her alanına ulaşıyor ve alternatif çözümler yaratıyoruz. Üretimimiz sonucunda hiçbir atık çıkmamakta, bütün yan ürünler değerlendirilmektedir. Bu anlamda çevre dostu ve verimli bir üretim gerçekleştirmiş oluyoruz. Üzerinde çalıştığımız yeni ürünler için önceliğimiz, sürdürülebilir üretim teknolojisine sahip biyoteknolojik ürünler geliştirmek.”
TOPLUMA VE ÇEVREYE DUYARLI, YENİLİKÇİ ÜRETİM
Başta su ürünleri olmak üzere, tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik geliştirdikleri mikroalg ve probiyotik ürünlerini yurtiçi ve yurtdışı pazarlara sunduklarını ifade eden Görkem Koyun, firmaları ve üretimleri hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “MarinBio firması olarak su ürünleri sektörü ile başlayan serüvenimizi, bugün kanatlı (damızlık, yumurta üretimi ve broiler), evcil hayvan ve ruminant tarafında da devam ettiriyor; hayvan sağlığına ve performansına yönelik Ar-Ge çalışmalarını kararlılıkla yürütüyoruz. Bu konuda Türkiye’de bu ürünleri endüstriyel olarak üreten ilk ve tek firma konumundayız. Topluma ve çevreye duyarlı, yenilikçi ve sorumluluk bilinciyle hareket eden bir vizyon anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Günümüz şartlarında dünyada kültür yetiştiriciliğiyle üretilen balıkların yemlerinde kullanılan ham maddelerin %70’i deniz bazlı kaynaklardan sağlanmaktadır. Buna ek olarak sektörün her yıl ortalama %10 büyüdüğünü de düşünürsek, bu durumun deniz ekosistemi üzerindeki negatif etkilerinin hissedilmesinin, çok da uzun sürmeyeceğini söyleyebiliriz.”
Su ürünleri üretiminin tamamen sürdürülebilir bir konuma gelmesi için gerekli olan teknolojik altyapının geliştirilmesine yönelik firmaların ve üniversitelerin araştırmalarını yakından takip eden firma, bu konuda dünya ile senkronize bir şekilde Ar-Ge faaliyetlerini sürdürmeye büyük önem veriyor.
