Yem Güvenliği, İklim Değişikliği ve Geleceğimiz

Derya Yıldız

Değerli okurlar,

Hızla artan dünya nüfusunun gıda güvenliğini sağlamak, dünyanın en önemli gündem maddelerinden biridir – ya da artık olmak zorundadır. Zira iklim değişikliği, tarıma dayalı gıda kaynaklarımız üzerindeki olumsuz etkisini hızla artırıyor. Böylesi bir ortamda hem bitkisel hem de hayvansal üretim için yoğun bir çaba içerisinde olan çiftçilerin, üretimde verimliliği sağlaması, dünya genelindeki milyarlarca insanın beslenme ihtiyaçlarının karşılaması açısından hayati bir role sahiptir.

Hayvansal üretim açısından verimlilik, öncelikle hayvan besleme ile bağlantılıdır. Çünkü çiftlik hayvancılığında en önemli gider kalemi olan yem, hayvan sağlığının ve performansının da önemli bir belirleyicisidir. İklim değişikliyle birlikte hem yem üretiminde kullanılan tarımsal ham maddelerin bulunabilirliği hem de bu ham maddelerin ya da bitmiş yemlerin güvenliğinin, yani hijyeninin sağlanması ve korunması üreticiler açısından zorlayıcı faktörler olarak öne çıkmaktadır.

Bu zorlayıcı faktörlerden yem ve yem ham maddelerinin güvenliği konusu, Yem & Katkı Dergisi olarak bu ayki odak noktamızı oluşturuyor. Yem ve yem ham maddelerinin güvenliği hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı için kritik öneme sahiptir. Yemlerdeki patojenler, toksinler ve diğer zararlı maddeler, hayvanlarda hastalığa neden olabilir ve bu durum, gıda zinciri boyunca ilerleyerek insanlara ulaşabilir. Aynı şekilde hayvanların üretim performansını da önemli ölçüde düşürebilir.

Hayvan besleme sektörü, bu zorlukların üstesinden gelmek için yenilikçi çözümler bulmak için çalışmaktadır. Bu sayımızda, yem üretiminde güvenliğin ve hijyenin sağlanmasına yönelik geliştirilmiş bazı çözümler hakkında detaylar bulabilirsiniz.

Bu zorlukların, sektöre daha güvenli, daha sürdürülebilir ve daha dayanıklı bir gelecek inşa etme fırsatı sunduğu unutulmamalıdır.

Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle…