Hayvancılık üretim sistemi veya hayvan yemi için sadece düşük karbon ayak izi talep etmek artık yeterli değil. Bunun sürdürülebilir, ölçülebilir ve doğrulanabilir kanıtlarla desteklenmesi gerekir. Alltech E-CO2, yem üreticilerinin karbon ayak izini global olarak ölçmelerine ve düşürmelerine yardımcı olmak için Feeds EA™ modelini geliştirmiştir.
Ticari Direktör
Alltech Rumen Function Platform
Hayvan yemleri, verimli ve karlı süt ve besi yetiştiriciliğinin, dolayısıyla hayvansal gıda üretiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle, yem üretimi, gıda sistemiyle ilişkili çevresel etkiyi nasıl azaltacağımız konusunda oldukça önemli bir role sahiptir.
Sürdürülebilirliğin farklı şekillerde yorumlanması, tartışmalarda belirsizliklere ve görüşler arasında ayrılıklara neden olabilmektedir. Bununla birlikte, diğer endüstrilerin aksine, tarımsal gıda sektörü, emisyonların azaltılması ve biyoçeşitliliğin desteklenmesi söz konusu olduğunda çözümler sunabilen benzersiz bir konuma sahiptir.
TEDARİK ZİNCİRİNDEKİ BAĞLARI GÜÇLENDİRMEK
COVID-19, gıda sistemlerinde esnekliğe olan ihtiyacı ortaya koymuştur. Yem üretim kapasitesi ile insanların tüketimine yönelik gıda mevcudiyeti ve genel gıda güvenliği arasında, aslında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır.
Alltech’in 128 ülkedeki deneyimi de, küçük ölçekli hayvancılık işletmelerinden dünyanın en büyük entegrasyonlarına kadar herkes için verimli ve sürdürülebilir yem tedarik zincirlerinin önemli olduğunu göstermektedir.
Günümüzde, hayvan yemi endüstrisi için en büyük zorluklardan biri, benzer yem kaynakları için insanlarla rekabet edilmesidir. Bu, rumen verimliliğini arttırmak için yem katkı maddeleri kullanımında ve sadece ruminant hayvanlar için özelleştirilmiş yem bileşenlerinin araştırılmasında bir baskı unsuru olmaktadır.
Alltech’te sürdürülebilir hayvan beslenmesi ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Sürdürülebilirliğe ilişkin yatırımlarımızdan biri dünya çapında 8 Alltech IFM™ (in vitro fermantasyon modeli) laboratuvarından oluşan benzersiz ağımızdır. Bu sayede, rasyon verimliliğini ve üretici karlılığını arttırmakta ve emisyonları azaltabilmekteyiz.
DOĞRULAMAK
Hayvancılık üretim sistemi veya hayvan yemi için sadece düşük karbon ayak izi talep etmek artık yeterli değil. Bunun sürdürülebilir, ölçülebilir ve doğrulanabilir kanıtlarla desteklenmesi gerekir. Alltech E-CO2, yem üreticilerinin karbon ayak izini global olarak ölçmelerine ve düşürmelerine yardımcı olmak için Feeds EA™ modelini geliştirmiştir. Bu model, mevcut bileşenlerin veya karışımların etkilerini değerlendirerek yem üretiminin çevresel etkisini, yem fabrikası düzeyinde ölçmektedir. Ölçümler, yem üretiminde yetiştirme, işleme, enerji kullanımı ve nakliyeden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının hesaplanmasıyla yapılmaktadır. Feeds EA™, ham maddeler, soya ürünleri, yan ürünler ve katkı maddelerinin de dahil olduğu 300’den fazla içerikten oluşan bir veritabanı aracılığıyla emisyonları hesaplayabilmektedir.
Kaynakların daha verimli kullanımını sağlayabilmek için döngüsel tarım gibi girişimlerle gıda israfını azaltabilir veya gıda üretim sistemlerinde esneklik sağlayabiliriz. Buna, ruminant hayvanların beslenmesinde yan ürünlerin kullanılarak besin ihtiyaçlarının karşılanmasını örnek olarak verebiliriz. Hayvancılık üretim sistemlerindeki gıda kaybını ve israfını doğrulanabilir bir şekilde azalttığımız takdirde, endüstrimiz, iklim değişikliğinin hızını yavaşlatmada sürdürülebilir çözümler sunmaya ve güçlü bir savunma oluşturmaya devam edebilir.
ATIKLARI AZALTMAK
Alltech’in süt (Salami et al., 2021) ve besi hayvancılığındaki (Salami et al., 2020) son meta analiz çalışmalarında, nitrojen kullanımının iyileştirildiği hassas tarım ve hayvan besleme uygulamalarının, ruminant sistemlerdeki olumsuz çevresel etkileri azalttığı kanıtlanmıştır.
Süt inekleri rasyonlarına Optigen® eklenmesi;
• Daha iyi nitrojen yakalanımı sayesinde rumendeki azotun kullanım verimliliğinde %4 artış sağlanmıştır.
• Nitrojenin gübre yoluyla atılımında inek başına günde 12-13 gr azalma sağlanmıştır.
Bu veriler, örneğin, Optigen® kullanımının, ABD süt sektöründe yıllık gübre azot atılımını, yıllık süt üretimine dayalı olarak ortalama 51.509 metrik ton azot azaltabileceğini göstermektedir.
Basit bir anlatımla, bu yaklaşım çiftliklerdeki atıkları azaltmaya yardımcı olmak için “doğru zamanda, doğru yerde, doğru miktarda” nitrojen sağlamaya çalışıyor. Meta-analizden elde edilen sonuçlar ayrıca, Optigen®’in süt ineği rasyonlarında kullanımının, kg süt başına yaklaşık 54 gr CO2e karbon tasarrufu ile sonuçlandığını göstermiştir. Örneğin, Almanya’daki süt sektörünün tahmini yıllık süt üretimi dikkate alındığında, 1.8 milyon metrik ton CO2e’lik bir karbon emisyon azaltımına eşdeğer olacaktır. Ve bu karbon tasarrufu, 2030 yılına kadar Almanya tarımı için toplam azaltma hedefinin %16’sını temsil etmektedir.
Meta-analizin sonuçlarına dayanan bir simülasyon, 1.000 süt ineğinin Optigen®’le beslenmesi durumunda şunların sağlanacağını göstermiştir:
• Yem maliyetlerinin üzerindeki gelirde 18.000 $’lık artış,
• Sürünün karbon ayak izinde, 647 metrik ton CO2e’lik azalma. Bu karbon azaltımı, yolda 424 tane daha az araba olması demek veya 436 evin elektrik tüketimiyle aynı şey.
Besi inekleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucu hazırlanan meta-analiz ise, bitkisel protein yerine kısmen Optigen® kullanımının, besi sığırlarının canlı ağırlık artışında ve yem verimliliğinde tutarlı bir gelişme olduğunun altını çizmiştir. Yine, rasyona mısır silajının eklenmesiyle, daha yüksek ortalama canlı ağırlık artışı (%8) ve daha iyi yem verimliliği (%8) gibi Optigen®’in etkisini arttıran olumlu sonuçlar elde edilmiştir.
Meta-analizin sonuçlarına dayanan bir simülasyon, 1.000 besi ineğinin Optigen®’le beslenmesi durumunda yaklaşık 200 kg ağırlık kazancı elde edilebileceğini gösterdi.
• Kesime 9 gün daha erken gitme,
• Yem maliyetlerinde 18.000 $ azalma,
• Karbon ayak izinin 111 ton CO2e düşmesi. Bu karbon azaltımı, yolda 73 tane daha az araba olması demek veya 75 evin elektrik tüketimiyle aynı şey.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BİR MALİYET UNSURU DEĞİLDİR!
Hayvan yemlerinden kaynaklanan olumsuz çevresel etkilerin azaltılması, gıda üretim sistemindeki paydaşlar için gelirlerin düşürülmesi anlamına gelmemektedir. Alltech, ABD’deki büyük ölçekli süt çiftliklerinden Hindistan’daki küçük çiftliklere, 300 milyon süt ineğini temsil eden müşterileri sayesinde, hayvan beslemede sürdürülebilir çözümlerin nasıl tartışılmaz hale geldiğine dair ilk elden deneyime sahiptir.
Tarımsal üretimdeki karlılık, gündemimize öncülük etmektedir. Hayvansal ürünlerin üretiminde tipik olarak en önemli değişken olan hayvan yemlerinin maliyetini azaltmanın yanında, gıda kaybını ve israfını da en aza indirmede sorumluluğumuz bulunuyor.
Yemi üretim endüstrisi, son 150 yılda gıda sistemini ve artan global nüfusun gıda talebini alçakgönüllülükle destekledi. Şimdi ise, hayvansal gıda üretiminin olumsuz çevresel etkilerini azaltan ve döngüsel ekonomiyi destekleyen teknolojilerin keşfedilmesine ve uygulanmasına nasıl hizmet ettiğini anlamanın ve bu benzersiz katkının altını daha fazla çizmenin zamanı geldi.
Neil Keane Hakkında
Neil Keane, Avrupa genelinde Alltech Rumen Function Platform’un Ticari Direktörüdür. Başlıca ilgi alanı, ruminant üretim sistemlerinde sürdürülebilirlik ve karlılık hedeflerini desteklemektir. Keane, Alltech’e İskoçya ve Kuzey İngiltere’den sorumlu Alltech UK ekibinin bir parçası olarak 2005 yılında katıldı. Son kullanıcı niteliğindeki müşteriler için optimum verimlilik sağlayacak ortak projelere odaklanan Keane, 2010 yılında Alltech Avrupa ekibine terfi etti ve ürün, tür ve satış görevlerinin akabinde bugünkü mevcut pozisyonuna atandı.
İrlanda’da doğan Neil Keane, 2001 yılında University College Dublin’den ruminant beslenmesi alanında yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. Ardından University College Dublin Michael Smurfit Graduate Business School’da ileri düzey bir yönetim kursu tamamladı, Plymouth Üniversitesi’nden işletme yönetimi diploması ve University College Cork’tan işletme çalışmaları alanında yüksek lisans derecesi aldı. İngiltere ve İrlanda ruminant yem endüstrisinde çeşitli satış, teknik ve yönetim rollerinde görev aldı.
